Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

aygoz Özlem Eryoldaş

http://blog.milliyet.com.tr/aygoz1

18 Eylül '07

 
Kategori
Anılar
 

Benim orucum

Benim orucum
 

İlkokul çağlarımda Ramazan ayı benim için ayrı bir heyecandı. O zamanlar yaza gelirdi. İftar saati geç olurdu yani. Saat 21:00 bulduğu oluyordu. Eh o zamanda benim iftar bekleme telaşım uzadıkca uzardı. Okul dönemindeyse geceleri sahura kalkmak çok zevkli olurdu.

Babaannem beni uyandırmadan sessiz sedasız mutfağa girerdi. Be nde arkasından süzülürdüm. Sıcacık çaydan kocaman bir yudum alırdım önce. Sonra haşlanmış yumurta, peynir. Kısacası güzel bir kahvaltı ederdim. Bazı günler sabaha kadar otururdum yatmadan. Ödev yapardım. Ardından da okula.

Yine böyle günlerden biriydi. Okula gittim. Beden eğitimi dersimiz vardı. Koştuk. Yarış yaptık. Öyle acıkmıştım ki. Anlam veremedim. Okul çıkışında karşıki bakkaldan kocaman bi sandviç ve kola ile karnımı bir güzel doyurdum. Bir yandan da düşünüyorum "ben neden bu kadar acıktım" diye !

Leblebi tozumda cebimde (ki o benim vazgeçilmezimdi) sallana sallana evin yolunu tuttum. Karnım şiş bir vaziyetde evin kapısına geldiğimde arkadaşımla karşılaştım. Pide almaya gidiyordu. İşte o an bende şimşek çaktı. Ben oruçtum! Ama unutmuştum! Nasıl utandım anlatamam. Babaannem zaten tutmamı istemezdi okuldayken. Ama ben ısrarla tutardım. Arkadaşlarla aramızda saat tartışması yapardık. Şu kadar kaldı bu kadar kaldı diye.

Neyse ; ben eve girdim. Söyleyemedim orucu unuttuğumu. Ellerimi yıkadım. Daha bir iki saat vardı iftara. Odaya çekildim. Ders çalışmak için. Babaannem "hadi kızım iftara beş dakika kaldı" diyene kadar da çıkmadım.

Unutkanlık yaşamamış bir oruçlu edasıyla sofraya kuruldum. Ama hiç aç değildim ki tabii.. Çorbayı geçiştirdim. Dolmaya dayanamadım. Meyvaya da.

Gece yarısına doğru bende bir karın ağrısı başladı. Dayanılmaz bir ağrı. Hep kendi kendime " eh işte orucu unutup yer misin" diye kızıyorum. Hastahanede açtım gözümü. Kusma da başlamıştı. Neyse kısacası ben okul çıkışı yediğim sandviçten zehirlenmiştim!

Doktor ısrarla "bugün ne yedin" diye soruyordu. Kulağına eğilip "sandviç" dedim sessizce. Sanki beni suçlayacaklarmış gibi.

Sabaha karşı eve geldik. Babaannem gülümsüyordu. Bana yaptığımın yanlış bir şey olmadığını anlatmaya çalışıyordu. Benim kızgınlığım kendimeydi "neden unuttum" diye!

Ramazan geldi mi aklıma, hep gelir bu anılarım.

Bir de Ankara'ya gittiğimde yaşamıştım buna benzer bir olayı. Ortaokula başlamıştım sanırım. Yine iftar saati geçti. Parkta voleybol oynuyorduk. Kanter içinde kalmıştım. Arkadaşlarımla beraber elimize birer gazoz alıp bir güzel dinlendik! Eve geldim. Aklıma geldiğimde yaptığım yine utandım kendimden. Ama bu kez söyledim evdekilere. Ne olur ne olmaz diye!

Çocukluğumun Ramazan ayını, bayramlarını anımsıyorum. Ve gülümsüyorum. Çocuk aklımla yaptıklarımın aslında ne kadarda masumane olduğunu düşündükçe... Keşke hayatımızda ki her kareyi böyle masumluklarla yaşayabilsek.
 
Toplam blog
: 185
: 1494
Kayıt tarihi
: 10.03.07
 
 

Yazabilmenin özgürlüğüyle... İstanbul'un bir bahar sabahında dünyaya gelmişim. Keşfetmek, anlayabilm..