Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '14

 
Kategori
Seçim
 

Benim oyum senin oyunla bir olur mu?

Benim oyum senin oyunla bir olur mu?
 

Bir aralar, hanım efendinin biri “benim oyum ile dağdaki çobanın oyu bir olur mu” demişti de kızmıştık ona.

Şimdi oturup, başımızı ellerimizin arasına alıp şöyle bir düşünelim:

Siz, tarih okursunuz, ülkeniziniz tarihinizi bilirsiniz. Tarihte ne gibi hileler yapılmış, dostunuz kim, düşmanınız kimdir, bilirsiniz. Çünkü geleceği görebilmek için tarihe bakmak gerekir. Tarihini bilmeyen bir ulusun geleceği haraptır. Doğru insan, yanlış insan nasıldır, bilirsiniz. Hayat tecrübesi kazanmışsınız.

- Ben ise tarihimi bilmem, insanları göründükleri ve başkalarının söylediği gibi bilirim. Kim dost devlet, kim düşman devlet bilmem. Yani başkasının ağzına bakarım. Yani benim ipim başkalarının elinde!

Siz toplum psikolojisi okumuşsunuz, insanları daha iyi tanrısınız.

- Ben bilmem. İnsanların davranışlarıyla direk karar veririm. Birinin banan karşı sergilediği davranışın sebebini bilmem. Dürüst insan kim üçkâğıtçı kim bilemem.

Siz ekonomi bilimi elde etmişsiniz, hem kendi ekonominizi ve hem de devlet ekonomisi nasıl daha iyi olur, bilirsiniz. Kalkınma nasıl sağlanır bilirsiniz.

- Ben ise kendi cebimdeki parayı bile idare etmeyi bilmem.

Siz, TV nin karşısına geçtiğinizde, haber ve haber değeri olan programları izlersiniz, ülkenin geleceği ile ilgili açık oturumlar izlersiniz. Siyasiler hakkında ve olaylar hakkında tarafları dinleyerek doğru bilgiler elde edersiniz.

- Ben ise magazin izlerim. Hangi artistin kiminle seviştiğini, ne giydiğini ve nerelerde gezdiğini izlerim. Futbol maçlarından başka program izlemem. Futbol yorumlarından başka açık oturum izlemem.  

Siz, gazete aldığınızda ülkenin geleceğini ve siyasiler hakkında yazıları ve köşe yazılarının tartışmalarını okursunuz.

- Ben ise, hemen spor sayfasında bakarım. Haber manşetlerinin sadece başlıklarına bakarım, İçeriğini okumam.

Siz, roman ve tarihi bilgi kaynakları okursunuz.

- Ben ise ya kahvede oyun oynarım ya da yatar uyurum.

Siz konferanslara gidersiniz. Tiyatroya gidersiniz.

- Ben ise sinemalara gider, hayal ürünü sinemalar izlerim.

Siz internetin karşısına geçtiğinizde haberler okursunuz, bilgi yazıları okursunuz.

- Ben ise oyun oynarım, çet yaparım, çeşitli fotoğraflara, videolara bakar müzik dinlerim.

Siz, arkadaşlarınızla bir araya geldiğinizde sohbet ederken ülkenin geleceği hakkında bir yorum yaparsınız, söyleyecek sözünüz olur. Ülkenin geleceği hakkında fikir teatisinde bulunursunuz.

- Ben ise arkadaşlarımla bir araya geldiğimde futboldan başka bir laf bulup konuşamam.

- Ben sizin arkadaşlarınızın bulunduğu bir sohbette söyleyecek söz bulamam. Ben ülke hakkında, siyasiler hakkında bilgi sahibi değilim. Benim siyasiler hakkında bilgim yok. Sizlerin konuşmalarını sadece tavuk gibi dinlerim.  

Karanlıkla aydınlık bir olur mu? İki gözü gören ile görmeyen bir olur mu?

Şimdi soruyorum: ben seçim sandığının başına gittiğimde neye göre oy kullanacağım? Ben bu ülkenin geleceğini tek bir oyumla etkileyeceğime göre, ülke için nasıl doğru kişiye oy vereceğim?

ŞİMDİ SİZİN “OY”UNUZ İLE BENİM OYUM BİR MİDİR?  

 

 

 
Toplam blog
: 358
: 1023
Kayıt tarihi
: 03.09.08
 
 

  Ne elimde garantim var ikinci bir soluğu almaya Ne aklım erer dünyayı yıkıp ta yeniden ya..