Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '13

 
Kategori
İnançlar
 

Benim Ramazanlarım Ramazan’ınız mubarek olsun…

Benim Ramazanlarım Ramazan’ınız mubarek olsun…
 

Ramazan-Cami


Benim ramazanlarım bayram havasında geçmiş.

Ramazan hepimize hayırlı uğurlu olsun. Hoş gelmiş sefalar getirmiş. Ne mutlu bizelere bir ramazana daha kavuştuk.

Ben bu yazımda sizlere benim ramazanlarımdan söz etmek istiyorum. Hepimizin kendimize ait ramazanları vardır.

Ramazan denilince elbetteki aklımıza ilk gelen oruç tutmaktır. Nasılmukaddes bir duygudur. Oruç tutmak bir ayrıcalıktır.

Oruçlu olmak! Ne güzel bir ifade şeklidir.

İkramda:

“Sağolun ben niyetliyim.”

Ben niyetliyim kelimesinin içinde neler saklı. Niyet etmek!

Oruç tutuyor, gece sahuruna kalmış, yemeğini yemiş, niyetetmiş! Yarınki oruç için demiş, akşamı bekliyor. İftarda orucunu açacak. Niyeti bitmiş olacak. Niyeti kabul olmuş olacak. Başaracak. Bu ne büyük bir başarıdır. Bakın lütfen bir yerde şöyle yazıyor:

 

Allah’u Teala buyurdu ki: 
İnsanoğlunun her ameli kendisi içindir. Ancak oruç müstesna. Çünkü o benim içindir ve onun mükafatını ben veririm. (Hadis-i Şerif)

 

Ramazan denilince aklıma; annem gelir, babam gelir… Çocukluğumdaki iftar masamız gelir. Sofra kurulmuştur, tüm aile sofranın başındayız. Rahmetli babam ezandan beş on dakika önce oturmamızı isterdi ve dua ederek beklememizin çok daha sevap olduğunu söylerdi.

Daha çocuk olduğumuz yıllarda tekne orucu tuttururdu. Yarım gün tutar babama satardık. Hatta bizi sırtında gezdirirdi. Hey gidi günler hey. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın benim yakışıklı babam…

Annem, o kadar hamaratki. Hala bu yaşımda dünyanın birçok yerinde ve ülkemizde resteurantlarda ve evlerde onun yaptığı kadar lezzetli yemekler yemedim.

O yemeklerine sihir katıyordu, o yemeklerimize anne sevgisi katıyordu.

Nasıl güvenli, nasıl güzel iftar akşamlarıydı Yarabbi…

 

Sofranın başındayız,  son anda açlığımızın bitmiş, içimizi sabırsız bir huzur kaplamış. Hem sabırsız hem huzur! Evet, abartmıyorum bu iki duygu aynı anda. Başarmanın verdiği gurur da ayrıca cabası. Bütün gün aç kalmışız, dua etmişiz, dayanmışız. Nefsimizi terbiye etmişiz. Üstelik büyük sevaplar kazanmışız.

 

Kulağımız ezanda, gözümüz minarelerin yanacak olan ışıklarında…

Ben çocukken babamın memuriyetinden dolayı çok şehirlerde yaşadım.

“Top patladı”

Bağırırdık.

“Top patladı, ezan okundu.”

Yarabbi o ne büyük saadet, o nasıl bir his! Nasıl anlatabilirim. Şu anda o günleri yaşıyorum. O zamanın pidelerinin lezzeti dahamı fazlaydı, yoksa herşeyin tadının kaçtığı gibi o kutsal yiyeceğinde tadımı azaldı?

 

Hadis-i Şerif:

Oruçlunun susması tesbih, uykusu ibadet, duası makbul, ameli de çok sevaptır.

Başarmıştık.

 

İftardan sonra içilen çayın lezzetini hiçbir zaman bulabilirmisiniz? Mümkün değil öyle birlezzet yok ki…

 

Sonra misafirlerimiz gelirdi. Burada atladığım çok önemli bir konuyu aktarmam gerek.

Yazdığım yazımın içinde çok kocaman bir eksiklik var. Hay Allah nasıl oldu da atladım, unuttum her neyse!

 

Bizim evimizde iftarda mutlakamisafirimiz olurdu. Yine rahmetli babam iftarda misafirimiz yoksa erkek kardeşlerimi seferber ederdi.

“Mutlakabirileri vardır, bizimle iftar açacak haydi çocuklar.”

Gençler bu yazdılarımı okuyorlarsa abarttığımı sanırlar ama bizim yaşımızdakiler bilirler. Eskiden öyleydi. Misafirsiz yemeğe hele iftar yemeğine hiç oturulmazdı. Zaten mutlaka akrabalarımız, eşimiz dostumuz bizi iftara çağırırlar, bizlerde onları iftara davet ederdik. Nasıl etmezsiniz. On bir ay geçirmişsiniz. Bir ay topu topu bir ayda bir sürü güzellikleri birarada yaşamak varken neden mahrum kalınsın. İftarı başkaları ile açmak, sohbet etmek, ramazan hikayeleri dinlemek, ramazanda toplu dualar etmek. Vay maşallah. Yaşamın gerçek tadlarından biri değilmidir, bence en makbulü…

 

Sonra sıra teravih namazına gelir. Ramazan boyunca kılanan bir namaz teravih namazı… Kadın – erkek herkes için sünnet…

Teravih, Ramazan ayı boyunca her gece kılınan bir namazdır. Kadın-erkek herkes için sünnet-i müekkededir ve İslâm'ın şeâirindendir. Uzun bir namazdır, 20 rek’attır. Yatsı namazından sonra kılınır.

Sıra geldi sahura…

Hayatım boyunca uykudan en sevinçle uyandığım zamalardır sahur zamanları. Annemin sesi kulaklarımda:

“Nazan haydi kalk kızım, sahur yapacağız.”

Kardeşlerimde kalkardı. Oruç tutmayanlar bile sahur yaparlardı. Annem, babam bizlere sahurda güzel hikayeler anatırlardı.

 

Düşündümde şu an; benim ramazanlarım bayram havasında geçmiş.

Benim ramazanlarım çok güzel geçmiş.

Biriktirdiğim hatıralarımın en- en güzel olarların baş köşesinde yer almış.

Çocukluğumdan aklıma takılan güzel anıların başında babamın gürsesi ile anlattığı, annemin aşık bakışlarla kaç yıllık eşini hayranlıkla izlemesi, biz çocukların mutluluğu.

Yarabbi bütün çocuklar mutlu olsun.

 

Ramazan bizlere vatanımıza, İslam alemine hayırlar getirsin.

Güzellikler getirsin…

 

Her zaman İslam olduğum için mutlu olmuşumdur, hamdetmişimdir en çokda gururlanmışımdır.

 

Hayırlı Ramazanlar…

 

 

Nazan Şara Şatana

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....