Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '08

 
Kategori
Blog
 

Benim terasım senin terasını döver

Benim terasım senin terasını döver
 

23 Mart Pazar MB buluşmasından kesitler

Otobüse binmek için tam durağa geldim telefonum çaldı, arayan Şükrüye Kayhan’ dı. ‘ Konak’ a gelince telefonumu çaldır iskelede buluşmayalım da Mavişehir otobüsüyle gidelim ‘ dedi. Benim için sorun yoktu, ‘ gidelim de nasıl gidersek gidelim ‘ dedim.

Konak’ a geldiğimde Şükrüye’ yi aradım ‘ Geldim nereye geleyim şimdi ‘ dedim. ‘ Sen tam olarak neredesin ‘ dedi. Yerimi söyledim ve o anda sesin yaklaştığını fark ettim arkamı bir döndüm, abartmak gibi olmasın ama Şükrüye’ yle neredeyse sırt sırtayız. Telefonla görüşmemize hiç gerek yokmuş, arkamızı dönseymişiz birbirimizi görecekmişiz zaten.

Mavişehir otobüsüne bindik ve Barınak kafenin yolunu tuttuk. Kafe zaten indiğimiz yere çok yakındı. Bahçesinde beyaz papatyalar sarı papatyalar vardı. Hemen eğildim bir tutam koparıp saçıma taktım.

O ara telefonum çaldı, arayan İlyas Bayram’ dı. Neredesiniz diye savunma dilekçemi istedi ben de savunmamı verdim. Telefonu kapattığımda MB dostlarımın yanındaydık.

<ı>Bu haftanın çılgınları:

İlyas Bayram-Sevil Bayram

Kuşkayası

Abla

Ayşecan ve prenses Ecem

Şükrüye Kayhan

Kahvaltımızın onur konukları olan Hilmi Polat ve eşi Nedime Polat

Ve tabi ki ben

<ı>İşte gözlemlerim:

Sevgili Nedime Polat gelirken kocaman harika cevizli kek yapmış. İtiraf etmeliyim ben en çok keki sevdim. Sevgili Nedime Polat, ellerine yüreğine sağlık.

Abla hemen kekin tarifini aldı. Abla’ nn içtiği sigara sayısı ortalama on taneyi buldu. (SİGARA ÖLDÜRÜR!) Çay servisi gecikince hemen gidip yetkilileri uyardı. ‘ Esma’ nın suçu yok burayı ben seçtim ‘ dediği rivayet olunur.

Sayın yazarım Hilmi Polat her ne kadar masanın en yaşlı konuğu olduğunu iddia etse de masanın yaş ortalaması 30 du.

Sohbetimiz her zaman olduğu gibi yine oldukça keyifliydi. Güleceğiz diye bazen konuları kaçırdık ve ikinciye tekrarlattık.

Ayşecan Ecem’ i denizin yakınına bile göndermedi denize düşersin seni kurtarırken ıslanırız da makyajımız bozulur diye.

İlyas Bayram hiç kek yemedi sadece kekin yarısını yedi kalan diğer yarısını eve götürmek üzere peçeteye sardı.

Kuşkayası aç kaldı, sanırım açlık grevindeydi.

Uzunca bir süre İlyas Bayram ve Kuşkayası’ nı esir aldım. Ayşecan fal bak diye çağırdı da onlar da azad oldular.

Sevil Bayram yine misafirperverdi.

Şükrüye kırmızı tokasıyla çok şirindi. Çok da zarif bir dost. Bizleri terasına davet etti. Hilmi Polat bunun üzerine Şükrüye’ ye ‘ bizim terasımız sizin terasınızı döver ‘ dedi.

Sevgili Şükrüye bahçesine de davet ediyor. Ayşecan’ la Şükrüye bahçede tarhana, salça yapıp satacaklarmış. Böylece aile bütçelerine katkıda bulunacaklarmış. Ayrıca asma yaprağı toplayıp MBS yapacaklarmış.

Abla bahçeden zeytini bize toplatarak zeytinyağı imal edecekmiş. Yere dökülen zeytinleri de hayrına bize verecekmiş kahvaltıda yememiz için.

Barınak kafenin kahvaltı olayında Nedime Polat’ ın kekinden sonra en çok ahududulu ve peynir karışımı olan reçeli sevdim. Yarısını yedim yarısını da evde yemek üzere peçeteye koydum ama eve gelene kadar reçel peçeteye yapışmış.

Gülen gözleriyle samimiyetle nazımı çeken Emrah Coşkun’ a ve Şeyda Akça’ ya teşekkür ediyorum. O samimiyetinizi doğallığınızı hiç kaybetmeyin. İkinizde çok tatlıydınız.

Ve bizim rahat etmemizi sağlayan Nesrin Aslan’ a, ekibine teşekkür ediyorum.

Son olarak; Onur Akın’ ı izleyemedik. Sanırım daha geç saatte gelecekmiş.

29-30 Mart Cumartesi veya Pazar günü için henüz bir planım yok ama hafta arasında yer konusu netleşince sizlere bilgi veririm.

Sevgili Şükrüye Kayhan alışveriş için güzel vapur gezimiz için balonlar için teşekkür ediyorum. Tek eksiğimiz martıların simitiydi.

O da olur inşallah…

Yeniden görüşebilmek dileğiyle katılan tüm dostlara sevgilerimi gönderiyorum.

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..