Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Benim ülkemin meydanları İkinci Tahrir olmayacak ama Adeviye, Rabia, İskenderiye de olmayacaktır!

Benim ülkemin meydanları İkinci Tahrir olmayacak ama Adeviye, Rabia, İskenderiye de olmayacaktır!
 

Esma Baltice


Benim ülkemin meydanları İkinci Tahrir olmayacak ama Adeviye, Rabia, İskenderiye de olmayacaktır! 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan son 3 yıla yakın zamandır dış politikada ülkemizin içinde bulunduğu coğrafi konum, jeopolitik konjonktür ve kültürel bağlarımız nedeniyle özellikle Suriye, Mısır ve Irak’a verdiği önem, ayırdığı zaman nedeniyle iç politikayı ikinci plana atmış oluyor.

Başbakan Erdoğan’ın BM, G-8 Ülkeleri ve Arap Konseyi Üyelerine haklı olarak umarsız ve ilgisiz yaklaşımları nedeniyle yaptığı eleştirileri şöyle özetleyebiliriz:

“Kimse bize Mısır ve Suriye’ye neden bu kadar ilgi gösteriyorsunuz diyemez. Bir kere biz akrabayız, tarihsel köklerimiz var. Bu sorumluluklar çerçevesinde biz kendilerinin talepleri karşısında bunlara duyarsız kalamazdık.

“Yavruları kimyasal silahlarla öldürdüler. Şu anda sayı 140’a yaklaştı, o cansız bedenler acaba bu ülkede annelerin, babaların o dünyasında da ses meydana getirmiyor mu?”

Başbakan Erdoğan sadece kendi ulusunu düşünenler için değil; ‘evreni’ ve ‘insanlığı’ düşünenler için mücadelenin boyutlarını genişletmiştir.

Ancak tarih boyunca ‘ulus olabilme’ bilincinde başarılı olamamış, hala ‘ümmet toplum’ özlemi içindeki Suriye ve Mısır üzerine olağanüstü yoğunlaşan Başbakan Erdoğan’da ‘Arap Toplumu’na hayranlık uyanmış, ‘örnek alınmasını’ önermiştir.

Şöyle ki; Mısır’da Arap Dünyası’nın en eski, en büyük İslami hareketi ve en geniş siyasi muhalif örgütü olan Müslüman Kardeşlerden Muhammed El Biltaci’nin, Ordunun yaptığı katliamda ölen kızı Esma’ya yazdığı mektubu dinleyen Başbakan Erdoğan oldukça duygulanmış, Ülke TV canlı yayınında ağlamaya başlamıştır.

Akabinde Başbakan Erdoğan duygularını şöyle aktarmıştır:

“O duruşu, babasının duruşu buna inanıyorum ki Dünya’daki birçok İslam Dünyası’ndaki ülkelere ders olmuştur. Gençlerimize ders olur, örnek olur. Baba evlat ilişkisinde bizler için örnek olur.”

Esma Biltaci’nin bu mektubunda; “adeta ben de çocuklarımı gördüm” diyebilen Başbakan Erdoğan; “İnşallah bizim Ülkemizin meydanları İkinci Tahrir olmayacak, Adeviye olacak, Rabia olacak, İskenderiye olacak, demokrasinin egemen olduğu meydanlar olacak” derken; sanırım Türk Ulusu’nu küçük düşürdüğünün bilincine varamıyordu.

Başbakan Erdoğan’ın 3 yıla yakın süredir ‘basiretsiz tüccar’ örneğinde görüldüğü üzere; güney sınırımızdaki tüm komşularımız ile ilişkilerimiz ‘dumura uğramış,’ nerede ise ‘yok olmuştur.’

Esma Biltaci ile aşağı yukarı aynı yaş grubunda kız çocukları olması nedeniyle; bir kız babası olarak Başbakan’ın duygulanmasını sabır içinde saygı ile karşılıyorum.

Sayın Başbakan’ım Siz Mısır Meydanlarına ‘demokrasi’  övgüleri söylerken; ‘istibdat fikri’ni öldüren 1919 - 1920  yıllarında işgale karşı koyan Türk Halkının toplandığı günümüzde ise, Demokrasi’nin egemen olduğu ülkemin meydanlarını anımsatmayı ‘yurtseverlik’ görevi sayıyorum. Örneğin: Fatih, Üsküdar, Kadıköy,

Anadolu’da: Giresun, Trabzon, Zonguldak, Edremit, Çine, Çal, Balıkesir, Erzurum, Çorum, Kastamonu, Edirne, Yozgat, Sinop, Tokat, Bitlis, Gümüşhane, Kayseri, Malatya ve Konya’dır.

İşte 19 Mayıs 1919 İstanbul Fatih Meydanı’nda Halide Edip Adıvar, Meliha ve Naciye Hanımlar konuştular. Onlardan biri, Halide Edip Adıvar konuşuyor:  

Bugün elimizde top, tüfek, denilen alet yok; fakat ondan büyük, ondan kuvvetli bir silahımız var; Hak var, ALLAH var. Tüfek ve top düşer. Hak ve ALLAH bakidir. Topunun yüzüne tükürecek kadar, evlatlar, analar, kalbimizde aşk ve iman,  Milliyet Duygusu var.”

Başbakan’ım sizde‘Milliyet Duygusu’ var mı?

24.08.2013, İzmir, Türkiye

Not: Fotoğraf Alıntıdır.

 
Toplam blog
: 392
: 908
Kayıt tarihi
: 27.11.11
 
 

1951 Muğla doğumluyum. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ni 1974 yılında bit..