- Kategori
- Eğitim
- Okunma Sayısı
- 138
Benim yazımı okuma !

Değerli okurlarımdan bir istirham da bulunacağım; “Benim yazımı okuma!” diyeceğim. Neden mi?
Yazım kurallarını bilmiyorsan, sözcenin manasını bilmiyorsan okuduğunda YANLIŞ anlarsın. Sonra da bunu yanlış uygularsın. Suçu da bana atarsın?
Bir yazı niçin okunur? Bilgi edinmek için, edindiğin bilgiyi uygulamak için. Ya benim yazılarım sizin için gerekli, yararlı, uyarıcı, yeterli değilse; üstelik YANLIŞSA, değil mi?
Üstelik bir heceden, bir kökten, bir gövdeden, bir sözceden bile doğru düzgün haberi olmayıcı biri; bir tümceyi nasıl doğru anlasın? Peki, bir paragrafı nasıl doğru anlasın? Bir metni nasıl anlasın?
Okuduğun zaman yalnızca anladığını zannedersin.
Şimdiye kadar yazılarımı okudunuz da ne oldu? Ne fark ettiniz? Neyi fark ettiniz, sıradan bir yazı işte.
Yoksa beğendiniz mi, beğenmediniz mi? Niçin?
Anladınız mı, anlamadınız mı? Niçin?
Peki, bunlara doğru cevap verebilecek kadar doğru bilgiye, yeterliliğe sahip misiniz?
Yoksa henüz yazılarımdan haberiniz mi yoktu?
Şimdiye kadar okuduklarınızı, yazdıklarınızı sorguladınız mı, yargıladınız mı?
Eğer sorularıma doğru düzgün cevap veremediysen, benim yazılarımı okuma!
Ancak doğru anlamaca arzusundaysan o başka.
Doğru bilgi, doğru Türkçe size göreyse o başka. Fakat bazı nedenlerden ötürü yazım yanlışlığı benim yazılarımda da bulunmaktadır; biliniz ki bunlar kasıtlıca değildir, bunlar da zaten ap açık ortadadır. Yani bir sözce bir yerde yanlış yazılmış olsa da; başka yerde doğru yazılmış biçimi vardır.
Benim üzerinde durduğum sürekli ve bile bile veya bilmeden; yani doğru düzgün öğrenmeden yahut yanlışça öğretilici, öğrenilici yanlışlardır. Bir de kasıtlıca yapılıcı veya bir mantık yanlışlığı ile yapıcı yanlışlardır.
Bir yazıyı yazıcı veya okuyucu kişi; Türkçe Dil Bilgisi kurallarını doğru bilmelidir; fakat kurallar da doğru olmalıdır, değil mi? Yoksa iletişim bozukluğu olur. Birbirimizi doğru anlayamayız.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
