- Kategori
- Kedi Psikolojisi
- Okunma Sayısı
- 2867
Benim yüzümden kötü yola düştü

www.siyamkedi.com
Yeni evli arkadaşlarımın çocuğu olunca, kedi bebeği kıskanmaya, onlar da kediye yeni bir bakıcı aramaya başlamış.
Telefon ettiler durumu anlattılar.
Yüzü yumuşak olanın şalvarının ağsı kurumazmış ya; benimkisi o hesap.
“Bakarım” dedim..
Kedilerin insanları gibi olduğundan, dişilerinin ve erkeklerinin bulunduğundan, mart aylarında sokaktan gelen çığlıklardan haberim yok o zaman...( Cahillik)
Nerede bakacaksam kediye?
Kendime ait bir evim, hatta hiç evim yok, otelde kalıyorum.
Kaldığımız otel mezarlığın karşısında, cünup yatarsan çarpılma tehlikesi çok yüksek .Önce boy aptesti alacaksın, niyetlenip uyuyacaksın...
Kedi gelmeden yerini hazırlayayım dedim...
En kibar halimle, durumu dramatize ederek, otel sahibine anlattım
Bugünkü gibi aklımda, gözleri fal taşı gibi açıldı adamın... Uzun bir konuşma yaptı..Cümlesinin sonunu “olur muymuş öyle şey?” Diye bitirdi...
Olmaz tabi de....(!) Benimkisi iyi niyet..
Bana asılan, fakat yüz vermediğim, telefon ettiğinde görmezden geldiğim bir kızcağız vardı o zamanlar...İnsan sıkışınca başkasının sevgisini gözünü kırpmadan suiistimal ediyor işte....
Aradım, girişti, gelişmeydi, sonuçtu derken, utandım kediden bahsedemedim.
Akşam buluştuk.
Sıkılarak yazıyorum arabada elle taciz etti beni, kedi için katlandım, sesimi bile çıkartmadım...
Onun aklı başka yerlerdeyken... Konuşmaya başladım.
“ Hani sen hayvanları sevmeyen insanları sevemez derdin ya hep”...( Kızın böyle bir şey söylediği yokta)... “ Küçük, yalnız bir kedicik var”..
Göz ucuyla baktım, kız sutyenin kopçaları ile uğraşıyor...
“ Ona bakan ailenin bir bebekleri dünyaya geldi, küçük kedicik bebeği kıskanıyormuş, kediyi bana vermek istiyorlar alsam bakar mısın?”
O kızcağız dediğim karı, ne dese beğenirsiniz?
“ So.arım kedisine ya gel burayaaaaaa!!”
O gece mezarlığın karşısındaki otelde, çarpılmayayım diye yıkandım yattım...
Ertesi sabah ilk iş kediyi getirecek olan arkadaşımı aramak oldu... Cesaretimi toplayıp “bakamayacağım” diyeceğim
Aradım...
Daha ağzımı açamadan “ yola çıktık sana geliyoruz” dedi..
Yaklaşık iki saat sonra geldiler..İş yerinde buluştuk..
Ben sadece kedi gelecek zannediyordum... Maması, oyuncakları, su tası, sefer tası, kocaman mavi bir leğen, leğen ağzına kadar kum dolu...( Meğer o seyyar tuvaletmiş)..Kullanma kılavuzu...
Bir iki güzel söz ve uzun teşekkürlerden sonra kediyi kaktırdılar bana... Giderken de eklediler
“ Çok duygusal hayvandır, kötü davranma ne olur.”
Bu arada kedi dişi...
Müdüre “ arkadaşlarımın tatile gittiğini kediye iki, üç gün bakmam gerektiğini onun için sakıncası olup olmadığını sordum”...Ses çıkartmadı adam... Sağ olsun..( Hala hürmetle anarım!)
Kediler insanlar gibi dedim ya boşa değil....Kakasını, çişini sadece kum dolu mavi leğene yapıyor hayvan, başka yere yapmıyor...Suyunu veriyorsun, mamasını yediriyorsun...Gıkı çıkmıyor..
Bir hafta hiç sorun yaşamadan baktım kediye, kum kötü kokmaya başlayınca, arkadaşlar mırın kırın eder oldu.....Durumu müdüre anlatmışlar sonun da...
İki gün müddet verdiler, kediyi iş yerinde istemediler...
İster istemez kediyle aramda duygusal bir bağ oluştu tabii.
Üzülüyorum, düşünüyorum, çıkar yol bulamıyorum...
İki gün geçince, arabada bakmaya başladım kediye, sabah beraber satışa çıkıyoruz..Akşam dönüyoruz...Gece bagajda kalıyor..
Kakasını arka koltuğa yapmaya başlayınca hayvanın psikolojisinin bozulduğunu anlamam gerekirdi ama dediğim gibi “cahilim” o zamanlar, anlayamadım...Ve bir gün kediyi arabada bulamadım....Kaçmış..
Duygusal hayvan, intihar etmesinden korkuyorum...(!) Köşe bucak arıyorum bir türlü bulamıyorum..
Nerede bir ses duysam “ kedidir kedi” diyorum, gördüğüm tüm kedileri o zannediyorum..
Aradan aylar geçiyor..Tam kediden umudu kesmek üzereyken; bir sabah,
gözlerimin önünden silinmeyen o manzarayla sarsılıyorum..
İri yarı bir kasap kedisi yakala benim duygusal kediyi evire, çevire .............
Sıra bekleyen, beklerken de bıyıklarını buran diğer kedileri görünce yıkılıyorum...
Arkadaşım zaman zaman arıyor “kedisinin nasıl olduğunu” soruyor...
Dilimin ucuna gelen kelimeyi yutuyor, “ or.spu oldu” diyemiyorum..
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Şu Hayriye teyzeyi öğrenmezsem meraktan çatlarım şimdi :))
Nilgün Akad 28.02.2008 17:36- Cevap :
- Yazılarımı çoluk çocuk okuduğu için, Hayriye teyzeyi anlatmam mümkün değil…:) 28.02.2008 20:36
kara mizah yazısı işte bu yazı. Kötü yola düşmek, orsp olmak gibi yapay kategorilerin doğanın yasalarıyle hiç te uyuşmadığı ayan beyan ortada. Aziz Nesinle karışık La Fontaine oldun çıktın be sevgili Gülcü. Anlayana çok şey var yazında, kahkaharın gerisinde. Sevgiyle kal
Neşe İleri 28.02.2008 12:17- Cevap :
- Hayvanlar alemini yazarım artık beeen…..İnsanlara bulaşmaaam……… :) 28.02.2008 20:39
Kediye mi acısam yoksa size mi:)) çok keyifliydi, sevgiler...
waterlily 27.02.2008 20:19- Cevap :
- Kedi halinden oldukça memnun görünüyordu…..Arkadaşlarından hatır için aldıkları evcil hayvanlara bakamayan ve ardından sokağa bırakanlara acıyalım bence…Teşekkürler, selamlar.. 27.02.2008 23:45
Çiftleştikten sonra birbirlerinden ayrılamayan canlılara yapılan işkenceler..neden:bilgi yoksunluğu! Yazıları çoluk çocuk okuyor! Tesir altında kalabiliyorlar! Sokaklarımız sokağa atılan canlılarla dolu,evleri olmadığından herkesin önünde Tanrının ve doğanın onlara vermiş olduğu talimat üzerine soylarını sürdürmek adına çiftleşiyorlar! Bu onları Orsp veya pzvk durumuna düşürmez! Yukarıda geçen sıfatlar insanlar tarafından bulunmuş ve insanlara aittir! "Kötü yola düşmek" tabiri de! Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, doğanın emrini yerine getirirler! Hormonları yeni yeni kıpırdayan yeni yetmeler(bazı olgun geçinenler de) Sokakta gördükleri bu manzara karşısında kendilerine hakim olamayarak mahallenin namusunu kurtarmak aşkına, zavallı hayvanlara yapmadıklarını koymuyorlar! Bu gözler çok şeylere şahit oldu! Eminim yazınızda bir art niyet yok! Ucu nereye gidiyor? Çok iyi düşünmek lazım! Sayfa sizin vicdan sizin!"Hayır" diyememenin ve açık yürekli olamamanın getirdiği sonuçlar da ilginç bir kon
Alev Meisel 27.02.2008 13:55- Cevap :
- Tabiî ki haklısınız..Duyarlılığınızdan dolayı sizi tebrik ederim öncelikle.....Yakın bir arkadaşım, başka bir arkadaşının köpeğini almaya niyetlendi geçen gün..Bakamayacağını kendisi de biliyor.. İnsanları kırmamak adına “Bakamam” diyemiyor..Ona gönderme yapmıştım yaşanmış bir olayı mizahla karıştırarak.....Selamlar.. 27.02.2008 14:19