Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

Benzemez kimse sana

Yorgun bedenimi atıp denizin serin sularına, boğuşsam hırçın dalgalarla, diner mi yüreğimin ateşi, yoksa Gazze de patlayan bombalar gibi benimde yüreğimde mi patlar insanlık ateşi? Bu nasıl bir insanlık anlayışı, bu ne biçim vicdan, böyle midir uluslar arası hukuk?

Gazzede tecrite, ölüme terkedilmiş insanlara yapılması düşünülen bir uluslar arası yardım girişimine bile tahammül gösteremeyen İsrail yönetimi; en başta kendi vatandaşlarına, soydaşlarına kötülük yaptığını fark etmeyecek kadar mı aymaz? Yoksa büyük abi de mi bu alçakça saldırının bir parçası? Gerçekten anlayabilmek mümkün değil!

Yapılan bu kahpe saldırı bir yana, ben bu islam dünyasını da anlamakta zorluk çekiyorum. Küresel güçler tarafından yeniden dizayn edilmeye çalışılan Ortadoğu da ağırlıklı olarak Müslüman ülkeler var ve uzun yıllardır burada Filistin halkına uygulanan zulme karşı en duyarsız ülkeler yine bunlar. İslami yaşam tarzında en çok önemsenen konu, yaşam hakkı olmasına karşın, Filistin halkının yıllardır sıradan gerekçelerle bu haklarının ellerinden alınmasına, acımasız ve ahlak dışı yöntemlerle öldürülmelerine seyirci kalan İslam dünyasının yeniden sorgulanması gerekmez mi?

Tahmin ediyorum şimdi İslami kesimlerden bir dolu eleştiriler gelecektir. Ancak laik bir yönetim anlayışını benimsemiş Türkiye’ nin, buradaki insanların gösterdiği duyarlılıkları bu ülkelerin göstermiyor olmalarının hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Tıpkı İsrail’ in uluslar arası kara sularında gönüllü yardım gemilerine yaptığı alçakça saldırının hiçbir bahanesi, gerekçesi olmayacağı gibi! Şimdi bri dolu insan da bana “ içinde yaşadığımız coğrafyada ve değişen küresel koşullarda, yeni dünya düzeninin ortak çıkarları doğrultusunda…………” türünden açıklamalar yapma gayreti içine gireceklerdir. İnsan yaşamının, toplumsal vicdanın bilimsel izahı olmaz! Hiçbir bilimsel, akademik açıklama ölenleri geri getirmiyor, yüreğimize düşen ateşi söndürmüyor. Filistin çocuklarının karnını doyurmuyor. Tıpkı Güneydoğudaki taş attıkları için cezaevinde tutulan çocuklar gibi! Denizin mavi, serin suları de serinletmiyor yüreğimi, bedenim hala yorgun ve aklım Gazze’ de, Filistinli çocuklarla meşgul.

Bu nasıl bir halktır ki, bu kadar acıya mahkum edilmiş, toprakları ellerinden alınmış, babalar işsiz, çocuklar aç, anaların gözleri yaşlı! Bir halka bu kadar zulüm yapılır mı? Bir halkın kaderiyle böylesine oynanır mı?

Tıpkı Türkiye de Kılıçdaroğlu’ nun da içinde yer aldığı Kürt halkına yapılan zulüm gibi! İçinden milletvekilleri, bakanlar, genel başkanlar ve hatta cumhurbaşkanları da çıkar. Daha doğrusu çıkartılır ama nedendir; açlık da, yokluk da, yoksulluk da, terörde, gözyaşı da onların payına düşer. Terörden beslenen egemen güçlerin oyunları onlar üzerindendir, uluslar arası uyuşturucu trafiğini yönlendiren terör örgütleri onları kullanır. Ama inanıyorum ki, Filistindeki aç çoculara da en çok onlar üzülür. Yüreğimizdeki acıyı bile istediğimiz gibi yaşatmazlar bize.

Şimdi bu konuyu iktidarı, muhalefeti politik malzeme yapmanın hesabindalar. AKP hükümeti dış politikadaki başarılarından dem vurarak bu olayda da ne denli hassas davrandıklarını, olayların sıkı takipçisi olacaklarını falan söyleyeceklerdir. Buna karşın muhalefet, yardım gemisindeki gönüllülerin İsraille yapılan diplomatik görüşmeler konusunda yeterince uyarılmadığını, tehlikeyi önceden sezip, gerekli tedbirlerin alınmadığını söyleyerek AKP’ yi yıpratma politikasını sürdüreceklerdir. Ama kim ne yaparsa yapsın, hala benim yüreğim kor gibi yanıyor; ne serin sular, ne dalgalar dindirmiyor acılarımı! Öyle bir ülke de yaşıyoruz ki, ne yöneticisi, ne politikacısı, ne yaşam biçimi ne sosyal, kültürel yapısı ne de beklentileri benzemiyor hiçbir ülkeye. Tüm bu sıkıntılar ve çaresizliklerimin arasında bir tek sen gülüm, yaşama sevinci veriyorsun, umudum oluyorsun. Ne özgür bedenim, ne yüreğimin sol yanını esir almış özlem, hiçbiri tutmuyor yerini. Şimdi son bir kez daha sokup başımı denizin serin sularına, çıkıp yürüyorum kızgın kumların üzerinde ve uzaklardan bir şarkı süzülüyor ruhumun derinliklerine... Benzemez kimse sana...

ayhanongun@gmail.com
 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..