Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '10

 
Kategori
Sosyoloji
 

Berdel değişime direnemez

Berdel değişime direnemez
 

Ülkemizin çalışkan kadınları elde orak ekin de biçer 2007


BERDEL hiç bir biçimde töre ya da gelenek değil yalnızca yosunluktan, parasızlıktan kaynaklanan bir görenektir. Toprak Ağalığı'nın egemen olduğu alanlarda son yüz yıllarda gelenekleşmeye başlayan bu çarpık evlenme biçimi, içinde pek çok çelişki taşımaktadır.

Ne yazık ki TÜRKİYE CUMHURİYETİ pek çok ''ağalık beylik'' konularındaki siyasi çekimserlikleri yüzünden bu konuda da gerekli maddi ve manevi açılımları yapamamıştır. Yoksa inanıyorum ki bu işe tevessül eden yuttaşlarımızdan hiç biri bu işi içinden gelerek yapmamıştır, yapmaz da. Olayın içinde para ekonomisinden kopukluk kadar, o yurttaşlarımızın egemen güçlerce ezilmişlikleri yanında kapalı toplum ortamından bir türlü kurtulamayışları da vardır.

Kadının bir ana, bacı ve eş olarak yer yer de BERİVAN olarak adlandırıldığı Doğu ve Güney Doğu Anadolumuzdaki bu yeknesak uygulamanın vicdanları ne kadar yaralamış olduğunu, bilenler bilir. BERDEL hiç bir zaman nihai ve elzem bir çözüm değil, ne yazık ki zorunlu olarak; egemen güçlerin altında gelişmekte olan 'değiş tokuş anlayışının'' ortaya koyduğu bir çözümdür. İçine düşülmüş olan bu gibi durumlarda onlara kim hak vermez? Başka ne yapabilirler? Gerçi buradaki babanın durumu çok çirkin de olsa bazan karşılıklı değiş tokuş türü; tek eşliliğe dayalı evlilikler neden olmasın!

BERDEL kapalı toplumda çözümsüzlük içinde ulaşılmış olan bir çözümdür.Üretim imkanlarının çok kısıtlı olduğu, toprak ve mülküyet haklarının adil bir biçimde dağıtılmak istenmediği topraklardaki yurttaşlarımızın ev bark sahibi olmak için başvurdukları bir çözümdür. Bu görenekçi çözüm; yama bir çözümleme olduğu için işleyişinde, bu örnek olayda da görüldüğü gibi, nice çarpık durumlar da ortaya çıkmaktadır. Buradaki ''egemen güçler'' demekteki kastım; başta Devlet olmak üzere yöredeki ağalık egemenliğini ki kalkmış da olsa, üretimdeki kârlılık oranları bakımından zor geçinebilen köylülerimizin içine düşmüş oldukları, ekonomik dar boğazdır. (Bu gibi başka sorunlar da yok mu? Var ise de bu yazının konusu olmadığı için değinilmemiştir. Bilenler bilir!)

Dün öğrendiğimize göre : MUŞ'un köylerinden birinde iki aile anlaşarak berdel kervanına katılmaya karar vermişler. Evli olan kişi ON BİR yaşındaki kızına karşılık olarak, YİRMİ YEDİ yaşındaki damadının ON İKİ yaşındaki kız kardeşini ; resmi nikâhsız ikinci eş olarak bağrına basmaya, anlşarak karar vermiş. Düğün dernek kurulmuş. Ne ki yasalar gereğince ON SEKİZ yaş altında bulunan, çocukluktan yeni kurtulmış olan iki genç kızın bu biçimde evlenmelerine MUŞ Valiliği'nin onayı ile engel olunmuş. (Kaynak : Milliyet DHA 1 Mart 2010)

Bu önemli sorunumuz için MUŞ VALİLİĞİ ile MUŞ JANDARMA Komutanlığı'nı yürekten kutluyorum. Oyun çocuğu kızlarımızın bu ilk kurtarılışı umarım nice BERDEL adlı uygulamayı önleyecektir.Yıllardır nice dengesizlikler içeren bu gibi uygulamaları görmezden gelmiş olan kimi yetkilileri çok geç de olsa şiddetle kınıyorum. Bütün illerimiz MUŞ Valiliği'nin bu çıkışından ibret dersi alsınlar. Bu konuda bütün kanaat önderlerine, resmi makamlara ve siyasilere büyük görevler düşmektedir. Gerçi onlar derslerini almışlar; ezberlerini de yapmışlardır. Bize düşen artık o tür ezberlerin geçerliliğinin kalmadığının çok iyi anlaşılması gerektiğini bir kez daha söylemektir.

DEĞİŞİM hiç de kolay bir süreç olmasa gerek. Her şeyi kendi başına bırakır iseniz ulaşılacak olan durumlar DEĞİŞİM değil ''kültürel ya da toplumsal sorunlar yumağı'' olarak çıkar karşımıza. Ondan sonra da atalarımızın dediği gibi : Bir dokun bin ah işit, durumunda kendi kendimizle boğuşur dururuz ya da kulağımızı yanlış yönden göstermeye çabalarız. İçine düşülen çözümsüzlükler ile acınılası durumlar da bu gibi cehalet alanlarından kaynaklanmaktadır, biline.

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..