Beren Saat öpüşürken ne hissetmiş?

Gazeteler arası sörf yaptığım şu son haftada dikkatime nail olan en önemli! haber, Beren Saat Hanımefendinin öpüşme sahneleri ile ilgili ne söylediğiydi.
Bilcümle siyaset ve diğer alternatif haberler bir kenara, Beren Hanım’ın öpüşmesi bir tarafa.

Sormuşlar Beren Hanım’a;
“Öpüşürken neler hissettiniz?” diye
Bu denli muzır soru sorulur mu?
Ama soruyorlar işte.
“Öpüşürken neler hissettiniz?”
E şimdi ne cevap vermesi lazım Beren Hanım’ın?
“Şunu şunu hissettim” demesi mi lazım gelmektedir?
Yoksa “Size ne, hadi işinize” mi demesi lazım gelmektedir?

Beren Hanım cevap vermiş.
“Benim için diğer öpüşme sahnelerinden farklı değildi.”

Soran gazeteci de muhtemelen farklı bir yanıt bekliyordu.
“Şunu şunu hissettim.”
Ama demedi işte onu ve o klişe cevabı verdi.
Lakin bizim medyamız haber yakalamış gibi üzerine atlamış ve Beren Hanım’ı bir güzel sorguya çekmiş, yan tarafına çakmış resmi ve al sana haber diye salmış piyasaya.

İşte ortada her şey.
Ben de yazdım bir yazı bu hadise hakkında ve bir haftadır mevzuu internet sayfalarının tepe noktasında.

“Yani ne bekliyordu bu adamlar?” diyesi geliyor insanın.
Dedim işte.
“Ne bekliyordunuz?”
“Nasıl bir cevap bekliyordunuz?”
“Öpüşürken şunu şunu hissettim demesini mi bekliyordunuz?”

Aslında magazin basının bu haline çok gülerim.
Kimi zaman hayatın hiçbir alanında yakalayamayacağınız mizahları yakalarsınız magazin haberlerinde.
Her biri bir diğerinden müthiştir.
Haberin kendisi direkt olarak esprinin her bir halini o anda yansıtır okuyucunun zihnine.
Espri ile şimşekler çakar insanın beyninde.

Bence magazin haberleri arasında sörf yapın.
Hayata dair en güzel fıkra mevzuularını ve hayata dair en güzel esprileri magazin sayfaları arasında yakalarsınız.