Berkin Elvan ve Aleksandros Grigoropulos

2008 senesinde Yunanistan'a geziye gitmiştik. Dinlenme tesislerinde televizyonda bir çocuk resmi ve alt yazıda polis kurşunu ile vuruldu yazıyordu. Selanik sokaklarını gezerken gaz bombasının nasıl bir şey olduğunu ilk kez orada hissettim. Her ne kadar olay yerinden uzak da olsak bizleri çok rahatsız etmişti. Şimdi ülkemizde de bunlara alışır olduk. 

Ertesi gün Atina'ya gittiğimizde durum daha vahimdi. Yollar trafiğe kapatılmış, bankalar ve mağazalara büyük hasara uğramıştı. 15 yaşındaki Aleksandros Grigoropulos, polis kurşunu ile hayatını kaybetmişti. Yunanisan'da tüm kurumlar genel greve gittiler. Akropol ziyaretini gerçekleştiremedik olsun... Hiçbir avukat sorumlu olan polisin savunmasını kabul etmedi ve dönemin Başbakanı Karamanlis özür diledi. 

Ülkemizde de Gezi olayları ile birlikte ciddi bir toplumsal tepki oluşmaya başladı. O dönemde ekmek almaya giden Berkin Elvan gaz fişeğinin isabet etmesi sonucu komaya girdi ve ne kadar dirense de minik bedeni en sonunda yenik düşerek aramızdan ayrıldı. Yunanistan'da Aleksandros'un annesi gibi Berkin'in de annesinin yüreğine acı oturdu.

Ülke genelinde Berkin için eylemler hala sürüyor. Bazı siyasi partiler anonsları kapattılar, okullarda oturma eylemleri düzenleniyor. Birçok yerlerdeki konser, gala vb. etkinlikler iptal edildi. Ünlü işadamı Cem Boyner, tüm Boyner mağazalarında müzik yayınlarını durdurma talimatı verdi. Bu tür duyarlılıklara ihtiyacımız var. 

Berkin artık yüreklerimizde yer alıyor. Dünyadaki en masum varlık çocuktur. Yunanistan'daki Aleksandros'un da Berkin'in de ölümüne neden olan polisler de bir zamanlar çocuktular.