Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '12

 
Kategori
Sinema
 

Berlin Kaplanı

Hazır film demişken; Ata Demirer’in başrolünü oynadığı “Berlin Kaplanı” adlı filme de değinmek istiyorum. Mütevazı bir yapım olan film bu haliyle bile bence birçok filmi gösterime girdiği ilk andan itibaren solladı. Öyle ki son zamanlarda artık gündelik hayatı işleyen filmler yok denecek kadar az olunca birden karşımıza çıkan “Berlin Kaplanı” bu tarz filmlere hasret kalan izleyiciler için güzel bir seçenek oldu.

Sadece müstehcen sahnelerle ön plana çıkan ya da kuru bir güldürü anlayışıyla güldürmek için her yolu deneyen bir tarzda hayatla dalga geçen sadece güldürme telaşı içinde olan filmlere beyaz perdede sık rastlanır olmuştu. Bazı izleyiciler “Berlin Kaplanı”na da klasik bir komedi yapımı ön yargısı ile sadece ve sadece gülmeye gittiler. Oysa bence bu beklenti ile giden izleyiciler yanıldılar ve belki de beklediklerini tam manası ile bulamadılar. Çünkü “Berlin Kaplanı”nda bir de toplumun kanayan yaralarına parmak basılıyor.

Benim sinemaya olan yaklaşımım öğretmenlik mesleğinin yüklediği öğretici felsefenin tesirinden dolayı çok da doğru olmayabilir ama bir gerçek var ama hissettirmeden ama açık açık sinema alanı ve özellikle TV insanlara bir şeyler öğretiyor. Farkındayız ya da farkında değiliz; birçok edim alıyoruz ekrandan ya da beyaz perdeden… Bu nedenle öğretinin olduğu yerde bizlere de birkaç söz düşer diyerek, ben daha önceki birçok film eleştirilerimde olduğu gibi Ata Demirer’in oynadığı “Berlin Kaplanı” nı da bu açıdan yani muhteva yönünden değerlendireceğim.

Film aslında toplum olarak unuttuğumuz değerleri hatırlatması dolayısıyla oldukça öğretici bir özelliğe sahip. İnsanların gündelik meşgalelerinde gelecekten beklentilerinin nasıl da maddeye bağlandığını gözler önüne seriyor. Filmde Necati Bilgiç’in oynadığı “Nurettin” tiplemesi ile mesleğini icra ederken çalışıp didinmenin karşılığında çok para kazanamamanın bazı insanları mutsuzluğa ittiği gösteriliyor.  Bu bir gerçek…  Maalesef T.V. filmlerinde sunulan lüks hayatlardan mıdır nedir, son zamanlarda insanların gözü sürekli yükseklerde… Mutluluk sadece bolca para sahibi olmak ile mümkün olabilir diye düşünen bir yığın insan var.

Halbuki, Anadolu’da birçok insan dedesine göre 80’li hatta 50’li yıllara göre çok daha rahat bir ortamda çok daha iyi imkanlar içinde yaşıyor ama birçok insan mutsuz. “Nurettin” tiplemesi ile işte bu anlayıştaki insanlar canlandırılmış. Bu tipleme ile şuan toplumdaki birçok meslek erbabının zengin olamamaktan yana içine kapandığı mutsuzluk durumunu bildiriliyor. Oysa öyle mi fakir olmak, yorulmak, çalışmak, mesleki zorluklar insanı mutsuz etmek için geçerli bahaneler mi? Elbette hayır! Bunlar hayatın zorlukları tamam ama mutsuz olmaya sebep mi? Son zamanlarda birçok dizi filmlerde gösterilen zengin hayatı, tozpembe duygular, lüks ev ve arabalar hatta yatlar vs. bunlar mı mutluluk sebebi? Ya da mutlu olmak için bunlara mı sahip olmak lazım?

İşte tam burada Ata Demirer “Berlin Kaplanı” Namı Ve Ayhan Kaplan Tiplemesi İle Çıkıyor Karşımıza…

Klasik bir gurbetçi genç canlanıyor gözümüzün önünde ve her ne kadar kullandığı Türkçe Anadolu’dan uzak olsa da hala geleneklerini yitirmemiş sevgiden insanlıktan anlayan bir Anadolu genci. Belki bolca yabancı sözcükle Türkçe’yi katlediyor ama o da ayrı bir acı gerçeği Türk Milleti’nin. Ve filmin gerçekçiliği açısından, Almanya’da yetişmiş bir Türk gencini anlatabilmesi açısından filmin olmazsa olmazı… İstanbul Türkçesi’ni iyi kullanan Ata Demirer’in bu ağzı bu kadar iyi temsil edebilmesi de kesinlikle önemli bir özellik. Tekrar filme dönecek olursak; her ne kadar dil olarak yozlaşmış olsa da tamamen bir Anadolu görüyorsunuz Ayhan Kaplan’da ve tüm davranışlarıyla ülkemizde insanların sürüklendiği çıkara dayalı ilişkileri nasıl da yere seriyor. Ve yalanın, dolandırıcılığın nasıl da büyük bir utanç kaynağı olduğunu bu davranışların sahiplerinin de aslında zavallı insancıklar olduğunu gösteriyor.

“Ayhan Kaplan” Namıdiğer “Berlin Kaplanı” toplumumuzun acı gerçeklerine nasıl da itiraz ediyor. Dostluğu kardeşliği insanlığı ve maddi zenginlikten çok manevi zenginliğe temas ediyor. Sağlığın en büyük hazine olduğunu ve sahip olduğumuz doğanın en büyük mutluluk kaynağı olduğunu bildiriyor.

Filmde Mert Aran’ın oynadığı “Fatih” isimli tipleme ile “Ayhan Kaplan” tiplemesinin karşılaşması ve büyük-küçük ilişkisinin nasıl olması gerektiği, çocuklara nasıl vakit ayrılması gerektiği ile ilgili de güzel bir ders veriliyor. Yine “Ayhan Kaplan” tiplemesi ile Nihal Yalçın’ın canlandırdığı “Elvan” tiplemesi arasında yaşanan duygusal yakınlığa rağmen tamamen düzeyli ilerleyen ilişki, hiçbir müstehcenliğin olmaması ve tamamen sevgi üzerine dayalı bir ilgi alaka günümüz gençliğine bir ders...  Ve Avrupa’da bekâr, yalnız yaşayan bir gencin başında anne ve babası olmamasına rağmen hayatında düzeysiz ilişkilere yer vermemesi, sporcu ahlakı ile geleneklerine bağlı kalması da filmde“Berlin Kaplanı” namıyla canlandırılan tiplemenin ne güzel bir özelliğidir ki günümüz gençliğine örnek olmuştur.

Hocalara Saygı Gözden Kaçmadı

En güzeli de bir sinema filminde hoca rolündeki kişi bu mesleğin genelini ilgilendirmeyen birkaç kötü örnekten değil de gerçeklerden seçiliyor. Bugüne dek beyaz perdede birçok yapımda kötü, paracı, yobaz olarak gösterilen hocalarımıza yalan yanlış ithamlarda bulunan yapımlara zıt olarak “Berlin Kaplanı” filminde bu defa adeta iade-i itibarda bulunmak suretiyle ilme önem veren, misafirperver, gerektiğinde ilgili bilim dalına yönlendiren genç bir din hocasını görüyoruz.

Özetle, filmde Anadolu’yu gördüm, mutluluğun gerçek sebebinin sağlık ve huzur olduğunu, hakiki gülümsemeyi gördüm. Diğer bir deyişle olması gerekenleri…Ve bir komedi filminde dahi kuru bir güldürü yanında ağlatacak kadar verilen insanlık dersini gördüm.  Alkol alınan bazı sahneler ve çok az rastlanan birkaç argo söz de olmasa ailenizle rahatlıkla izleyebileceğiniz bir film diyebilirim. Başta yapımcı Necati AKPINAR’ı ve filmin hem başrol oyuncusu hem senaristi Ata DEMİRER’i, bütün oyuncuları ve film ekibini, biz sinema severleri böylesine güzel bir filmle buluşturmuş oldukları için kutlarım.

 
Toplam blog
: 4
: 455
Kayıt tarihi
: 08.03.12
 
 

2011-…. Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE Projeler Birimi Koordinatör  2011-2012 Eğt. Öğr..