Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '12

 
Kategori
Futbol
 

Beş beş beş! ( Antalya 3-5 Beşiktaş )

Beş beş beş! ( Antalya 3-5 Beşiktaş )
 

 
Geçen hafta üç üç üç diye başlamış ve bitirmiştik... Şimdi ise beşledik. Zaten Beşiktaş'ın maç kazanması için üçten fazla atması gerektiği kesinleşti. Beşiktaş yine çok fazla gol yedi. Daha fazla da yiyebilirdi. 4-2'den sonra maçı kaybedebilirdi. Bu maç buralardan döndü, geldi, son nefeste bitiş düdüğüne seromoni yaparcasına Fernandes'in şutunun ağlarda patlaması ile de belleklerdeki yerini aldı.
 
Süperligi izlenebilir kılan tek takım Beşiktaş.
 
İyi takımla takdir ve beğeni, büyük takımlar ise kupaları toplar demiştim. Beşiktaş bu kadar gol yeme potansiyeli ile kupaları toplayacak büyük takım olamaz. Bu böyledir. Beşiktaş'ın kulüp olarak büyüklüğünden, camia olarak genişliğinden, taraftar olarak benzersizliğinden söz etmiyorum. Büyük futbol takımı olmaktan söz ediyorum. Belki senede bir iki oyunu böyle oynayabilrsiniz, ya da oyunun yazgısı böyle gelişebilir, gidişler, gelişler olur, döner gelir, dönmez vs....Ama bir takım tüm maçlarını bu canbaz ipinde oynuyorsa, o takım büyük takım değildir...Olsa olsa iyi takımdır, göze hoş gelir, takdiri çok, kupası yoktur.
 
***
 
Şimdi bu da yazılır mi demeyin! Asıl şimdi yazılır. Nasılsa feda senesi, kupaları alsak ne olur, almasak ne olur da demeyin zaten yazıyı okuyan Beşiktaşlı'ların bunu diyeceğini kupalardan vazgeçeciğini hiç sanmıyorum. Derdim illa da şampiyon olunsun değil. Bu takım hem kendi kadrosu içinden bir takım revizyonlar ile hem de devre arası en fazla iki oyuncu takviyesi ile " kafaya" oynasın. Derdim bu. Heyecan olsun diye değil, Beşiktaş, rüya takım denilen ama gerçekten bir rüyadan ibaret olan şişkin Galatasaray ile her puan kaybından sonra Ali Şen'in onu hem de şampiyon olunmuşken neden takımdan gönderdiğini açıklarcasına çapını ve futbol ahlakını ortaya koyan yetersiz bir Aykut Kocaman'ın elindeki ortasahası olmayan Fenerbahçe ile pekala yarışabilir, yarışmalıdır ve hatta kazanmalıdır...
 
Feda sezonunun sonuna sarı yalanların ortasına simsiyah, bembeyaz dikilecek bayrak, nesiller boyuncu unutulmayacaktır.
 
Yapılacak en önemli şey, çok gol yiyen savunmaya Escude'nin göbekten, Emre Özkan'ın ise kanattan eklenmesidir. Mehmet Akgün'ün de gayet yerinde, düzgün, iş gören bir oyuncu olduğunu gördükten sonra hocanın artık savunmanın solundaki deliğe kadro içinden İsmail Köybaşı dönene kadar çözüm bulması gerekir. Savunmanın sağına ise Buğşasspor'dan İbrahim Altınsay'ın almak için büyük uğraş verdiği ve şimdilerde adı aynı Ferhat Kiraz'da olduğu gibi Bursaspor ile geçen Şener Özbayraklı'nın devre arasında alınması gerekir.
 
Bir de Nene isteği var tabiki. Olur mu bilemem ve belki genç bir hedef daha uygundur, onu da bilemem ama Nene de isteniyorsa ve alınabilecekse sezonun sonunda dikilecek bayrağa mutlaka adı yazılır.
 
Escude Beşiktaş'ın elindeki en iyi savunmacıdır. Aklı ile oynar, savunmayı toparlar. Çağdaş bir savunma oyuncusu olan Ersan Gülüm'e de çok faydası olacaktır.
 
Antalya maçında Beşiktaş golleri kontra ataklardan, az adamla yakalanarak falan yemedi. Ya da takım savunmasındaki zaaftan dolayı da yemedi, Almeida'nın sol çizgide zaman zaman, kan ter içinde savunma yapan bir takımın takım savunmasındaki zaaftan söz edilemez. Goller, savunma oyuncularının yetersizliği nedeni ile yeniyor. Uğur Boral hayatının hiçbir döneminde sol arkada oynamadı. Onun yeri öndür.
 
***
 
Beşiktaş basitçe ortasahasını biraz daha sertleşirirse ve savunma oyuncularında ufak bir revizyona girerse, devre arası da asla takımın uyumunu bozmadan bu iki takviyeyi yaparsa sezon sonunda şampiyon olur.
 
Bu iştah, bu özveri, bu emek ve bu hedef Beşiktaş'a yakışır.
 
Hormonlu, şişkin ve kibirli rakiplerine de tarihin en büyük hezimeti yaşatılır.
 
Toplam blog
: 48
: 386
Kayıt tarihi
: 11.09.11
 
 

Futbol on bir oyuncu ile oynanır, binlerce kişi tribünde, milyonlarca kişi evinde TV karşısında i..