Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '07

 
Kategori
İnançlar
 

Beş şey hiç bilinmeyecek mi?

Beş şey hiç bilinmeyecek mi?
 

Şu anda masamın üzerinde beş Kuran-ı Kerim meâli var. Zaten adı üzerinde "meâl". Yani, bire bir ve tam çeviri değil. Ayetler "yaklaşık olarak böyle demek istemiştir" denerek Türkçeye çevrilmiştir. Ancak, bazen sûrenin adında başlıyor meâl farklılıkları. Örneğin bütün çevirenler "Lokman Suresi" derken, bir tek Yaşar Nuri Öztürk "Lukman Suresi" diye yazmış. Bence de "Lokman" olması doğrudur. Çünkü, Habeş asıllı ve adı Lokman olan bir bilgin vardır. Kuran-ı Kerim'in bu suresi de, adı geçen bilginden söz ettiğine göre, "Lokman Suresi" dememiz, bence daha uygun.

Lokman Suresi, Mekke'de inen surelerdendir. Dört bölümden oluşmaktadır ve otuz dört ayettir.

Lokman Suresi'ni buraya taşımamın bir nedeni vardır. O da bu surenin son ayetidir. Şimdi gelin, masamın üzerinde duran bu beş Kuran-ı Kerim meâlinden son ayeti, yani otuz dördüncü ayeti okuyalım:

(34) Kıyametin kopacağı zamanı bilmek ancak Allah'a mahsustur. Yağmuru o yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını ve hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz Allah her şeyi bilir ve her şeyden haberdardır. (Bu Kuran-ı Kerim'in meâlini Milliyet Gazetesi sanıyorum 70'li yıllarda forma forma hediye olarak vermişti. Basım tarihi yok. Ancak, yararlanılan kaynaklarda: Ömer Rıza Doğrul, Hasan Basri Cantay, Diyanet İşleri Başkanlığı, Abdülbaki Gölpınarlı, Osman Nebioğlu meâlleri gösterilmiş.)

(34) Muhakkak Allah; evet kıyamete (dair) bilgi sahibi sadece O'nun yanındadır. Yağmuru o yağdırır, rahimlerde ne var O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez. Şüphesiz ki Allah herşeyi bilir, herşeyden haberdardır. (Elmalılı Hamdi Yazır Meali)

(34) Kıyamet vakti hakkındaki bilgi ancak Allah katındadır. Yağmuru o yağdırır, rahimlerde bulunanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını, nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz ki Allah, herşeyi bilendir, herşeyden haberdar olandır. (Hattat Hâfız Osman'dan günümüz Türkçesine uyarlanmıştır)

(34) Şüphe yok ki, o saate bilgi Allah indindedir ve yağmuru o indirir ve rahimlerde olanı O bilir ve hiçbir kimse yarın ne kazanacağını kestiremez ve bir kimse hangi yerde öleceğini kestiremez. Şüphe yok ki Allah Teâlâ alimdir, hâbirdir. (Ömer Nasuhi Bilmen-Emekli Diyanet İşleri Başkanı)

(34) O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah katındadır. Yağmuru O yağdırır. O, rahimlerde olanı da bilir. Hiçbir benlik yarın ne kazanacağını bilmez. Ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Allah Alim'dir, Habir'dir. (Yaşar Nuri Öztürk meâli)

Bu ayet beş mealci tarafından da farklı yorumlanmıştır. Yaşar Nuri Öztürk ise "O rahimlerde olanı bilir" cümlesine "da" ekleyerek şöyle yazmıştır: "O rahimlerde olanı da bilir".

Şimdi bu kısacık ayetde insanların bilemeyeceği ve hiç zaman da bilemeyecekleri şeyler sıralanmıştır. Mealler ayrı ayrı da olsa bizim anladığımız budur. Pekiyi nedir insanların bilemeyecekleri:

1- Kıyametin ne zaman kopcağı

2- Yağmurun ne zaman yağacağını.

3- Anne karnındaki çocuğun ne olduğunu. Yani cinsiyetini.

4- Yarın ne kazanacağımızı

5- Nerede öleceğimizi.

Yukarıdaki dört meâlden anlıyoruz ki, insanlığın bilemeyeceği beş şey var. Bu dört meâl çok eskiden yazılmıştır. Yani, bu dört meâl yazıldığında henüz yağmurun yağacağını bilen meteorolojik bilgiye sahip değildik. Ultrason aleti henüz bulunmamıştı ve bu nedenle çocuğun cinsiyeti bilinemiyordu.

Beşinci meâl, yani Yaşar Nuri Öztürk meâli yenidir. Yaşar Nuri Öztürk, bu meâli hazırlarken, meteoroloji yağmurun ne zaman yağacağını çok önceden tespit edebiliyor ve insanları uyarıyordu. Anne karnındaki çocuğun cinsiyeti ise artık köydeki ebelerin ufacık doğum odalarında bile tespit edilebiliyordu. Yaşar Nuri Öztürk, bunların bilindiğini bildiği için ve Kuran-ı Kerim'in ters düşmemesi için "dahi" anlamını veren "da" sözcüğünü, diğer meâllerden farklı olarak kendi meâline eklemiştir.

Bu küçücük sözcük ayetin şöyle demek istediğini iddia ettirmiştir: Yağmuru O yağdırır ve rahimlerde olanı o da bilir. Yani, yağmurun yağacağını ve ana rahmindeki çocuğun cinsiyetini sizlere bilme olanağı sunmuştur ama o da bunu bilir. Siz de bilebilirsiniz.

Oysa diğer meâllerde "da" sözcüğü olmadığından insanlığın hiç bir zaman bilemeyeceği "beş bilinmeyeni" vardır. Ama, insanlık bu asla beş bilinemezden ikisini bildi.

Bundan sonrası bu yazıyı okuyacak sevgili dostlara kaldı.

(Yazının resmi olan minyatür 14. yy'ın ortalarında yapılmış Miraçname'den alınmıştır. Topkapı Sarayı Müzesi'ndedir. Minyatürün dikkat çeken yanı, Hz. Muhammed'i, Cebrail'in omuzlarında denizi geçerken göstermesidir. Ancak, daha dikkat çeken kısmı, minyatürlerin büyük kısmında Hz. Muhammed'in yüzü örtülürken, burada açıktır.)

 
Toplam blog
: 278
: 3275
Kayıt tarihi
: 26.05.07
 
 

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum. Bir daha da Kadıköy'den ayrılmadım. İstanbul Üniversitesi, Ede..