Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '11

 
Kategori
Sağlık
 

Beş yıldızlı otel sanki...

Beş yıldızlı otel sanki...
 

Yine de,Allah düşürmesin...


Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi... Kanuni Sultan Süleyman'ın , sağlığa verdiği önemi anlatan bu sözüne; yaşamı boyunca hiç hastalanmamış, hiç ağrı acı çekmemiş olanlar, gülüp geçerler sanırım.Oysaki,gerçekten bir yerimiz ağrıdığında veya bir yakınımızın yüzü, acısını yansıttığında anlarız ,sağlıklı olmanın ne büyük zenginlik olduğunu. Çocuklar küçükken, onların sağlık sorunları, benim, eşimin,yakınlarımızın sağlık sorunları nedeniyle hastanelere sık sık yolumuz düşerdi. Şimdi de düşüyor ama eskisi gibi korkarak girmiyoruz hastane kapısından. Nedeni, bir zamanlar önünden bile geçemeyeceğimiz özel hastanelerin kapılarının, bizim gibi belli maddi gücü olan insanlara açılmış olması.

İktidarda bulunanların bir dolu hatası olabilir, hepsi tartışılır ama elini vicdanına koyan herkesin kabul etmesi gerekir ki, özel hastaneleri halka açmakla, sağlık sorununu çok büyük ölçüde çözüme kavuşturdu başbakan. Hasta mıyız, suçlu muyuz bilemezdik önceleri...Biz, yüksek tahsil yapmış, belli bir kültür seviyesine sahip insanlar olarak bile; hastabakıcı, doktor, görevli, kim varsa, hastanedeki tüm personel tarafından azar yağmuruna tutulurduk. Köylü vatandaşları, itip kaktıklarına bile şahit olmuşumdur. Sancılı vaziyette sıra beklediğimiz, oradan oraya gönderildiğimiz günleri hiç unutmadım.

Şimdi adeta otele giriyor hissine kapıldığım oluyor, hastaneye girerken. O temizlik, o konfor, o güleryüz, o işbitiricilik... Çoğu kez, elimizdeki evrağı bizden alan"siz yorulmayın biz ilgili yere götürürüz " diyen görevliler... Hastalığınız hakkında, size detaylı bilgi veren, sizi "adam" yerine, "insan" yerine koyan doktorlar...

Sadece sekiz, on lira gibi küçük bir ücret karşılığında bu hizmeti alabildiğimiz için, geçmiş yıllardaki sıkıntıları düşünerek, bu parayı seve seve veriyoruz.. Kayınpederim, üç kez kapalı operasyon geçirdi böyle bir özel hastanede. İnanın mübalağa etmiyorum, beş dakikada bir, hemşireler gelip kontrol etti ve her seferinde "bir isteğiniz var mı amca" şeklinde, hiç alışık olmadığımız bir davranış sergilediler. Cumartesi günü de,başka bir özel hastanede açık ameliyat oldu. Orada da, aynı ilgi aynı özen,aynı temizlik.

Bu yazıyı, blog yazarlarımızdan sayın Mustafa Yolcu'nun Ankara'daki Yüksek İhtisas Hastanesi'nde olduğu ameliyatı anlattığı yazısını okuduktan sonra, özellikle yazmak istedim. Başkent' de böyle ünlü bir hastanede, hala eski zihniyetin hüküm sürmesine üzüldüm gerçekten. Koğuş gibi sekiz on yataklı oda. Sancı çeken hastaya, hemşirenin "daha zamanı değil" diye ağrı kesici iğne yapmadığı, genel tuvalete gitmek zorunda kalan hastaların olduğu bir hastane.

Devlet hastanelerinde, hastaların sayısının çokluğundan şikayet eden doktorlar ve personeli dinleyince, onlara da hak vermek gerekir derdik. Oysaki bir hastane çalışanı olan tanıdığımız,doktorların haftanın sadece bir veya iki günü hastanede çalıştığını, diğer günler özel muayenehanesinde olduğunu söylediğinde çok şaşırmıştık.

İlk önceleri ben de özelleştirmeye karşı çıkanlardandım. Şimdi,farkı görüp yaşadıktan sonra, tüm devlet hastanelerinin tüm üniversite hastanelerinin özelleştirilmesinden yanayım...

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..