Beşiktaş, 16 Nisan'ı göremedi, ama “kâhin”ler suçluyu gördüler!.

Beşiktaş elendi ya, suçlu hazır!.

“Niye şu var da, o yok?”, “Maça niye çift santraforla başladı?” türünden sorularla yüklenme zamanıdır. Çünkü yüklenme, kesin konuşmalara yönelik, “Hani, ne demiştin, ne oldu?” yollu soruların yolunu kesmedir. Zaten amaç, üzgün, ama başlangıçta umutla, "kupa hayali"yle doldurulan taraftarın, maçı başka yönleriyle düşünmesini sağlama, “hedef”e birilerini koymadır.

Taraftar, bir yerden sonra, her top gelişte Tolga Zengin’i ıslıkladığına göre, medyada da, kesin konuşanların yükleneceklerinin başında Bilic yer alacaktı.

Unutulan neydi?

Bir maç, bir öncekinin ölçütü değildir.

*****

İlk gol, Beşiktaş’tan geldi yine.

Beşiktaş, İlk maçta olduğu gibi, ikinci yarının başında bulduğu golün üstüne yatabilseydi ve maç 1-0 bitseydi, skora göre ahkam kesmeler sürecekti. Bilic, göklere çıkarılacaktı. Kimse, Demba Ba ve Mustafa Pektemek’in çift santrafor oynamasını eleştirmeyecek, "Zaten, bunun provası Kayseri Erciyes maçında yapılmış, verim alınmıştı." denecekti.

Medyamız, belki de,"övgücü"lere TSE’den “kâhinlik patenti” verilmesini sağlayacaktı.

Oysa, yine görüldü ki, Kayseri Erciyes maçı başka, Brugge maçı başka...

İyi de, şu soruya ve yanıtına ne demeli?

“Brugge’ün Kayseri Erciyes’ten çok farklı tarafı var mı? “

“Esasında yok. Renkleri ve formaları bile aynı. Sadece kaliteleri biraz olsun Erciyes’in önünde.”

Mehmet Aslan’la Mustafa Denizli söyleşiyorlar. Yukarıdaki soru ve yanıt, söyleşinin “kalitesi”ni, futbol adına nasıl yorumlar/ değerlendirmeler yapıldığını göstermesi bakımından ilginç ve düşündürücü.

"Brugg’ün Kayseri Erciyes’ten farkı yok" demeye getirme, bir talihsizlik olsa gerek.

Başka?

En iyisi, Brugge'ü küçümseyenlerin önüne, Kayseri Erciyes’ten Rizespor maçı için yapılan, parti mitinglerine adam toplama yöntemine benzer şu açıklamayı koymak:

“Yönetim olarak stada ilk gelecek bin kişiye takım formamız ücretsiz dağıtılacaktır. Maçımıza gelecek herkese bugünden başlamak üzere Passolig bedava dağıtılacaktır. Herkese maç bileti ücretsiz yüklenecektir. Kayseri Erciyesspor taraftarına sucuk- ekmek ve meyve suyu ücretsiz dağıtılacaktır."

*****

İlk golü Beşiktaş atsa da, asıl fırsatları kaçıran Brugge oldu.

Çoktandır sahalardan uzak kalan Tolga Zengin, özellikle ikinci yarıda hiç güven vermedi.

Bütün toplar, akınları başlatmalar, Gökhan Töre'ye teslim edilmiş/ti. Gökhan Töre, o bildik “topsever”di. O, ancak, skora razı durumlarda işe yarayacak oyun anlayışına sahip... Al topu, topa “hasret” kalmış gibi, gezdir dur!

Her iki maçta da öne geçen Beşiktaş,16 Nisan'ı göremedi.

Yazık oldu Beşiktaş'a.

Beşiktaş'ı yine de kutlamak gerekir. Çünkü kendi açısından “tarih yazdı”, Avrupa Ligi'nde ilk kez 16’ya kaldı.

Son söz:

Söyledikleri olmadı diye, futbolculara, teknik direktörlere yüklenenler, iyi ya da kötü bir maçı sonraki için vazgeçilmez ölçüt alanlar, “Dün dündür, bugün bugündür” anlayışıyla yine akıl dağıtacaklar, el üstünde tutulacaklardır.
 

ttp://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com