Beşiktaş 2011

Yoğun bir şekilde Dünya Kupası ile haşır neşir olduğumuz şu günlerde dikkatimizi bir an için Afrika Kıtası’nın güneyinden ülkemize çevirirsek gözümüze çarpan en önemli gelişme Beşiktaş’taki gelişmeler olacaktır.

Bernhard Schuster

Beşiktaş’ın henüz çözemediğim bir özelliği var: siyah beyazlılar sürekli iyi teknik direktörler ile çalışıyor. Bu duruma örnek olarak Milne, Toshack, Scala veya Del Bosque’yi verebiliriz. Bu zincire son eklenen halka da Alman teknik adam Schuster oldu.

Schuster’in kariyerine bakıldığında onun futbolculuk performansının teknik adamlıktan daha başarılı olduğunu söylemek mümkün. Zira Köln, Barcelona, Real Madrid veya A.Madrid gibi birçok takım formasını giyen ve özellikle Barcelona’da kariyerinin en başarılı dönemlerini geçiren Schuster orta sahadaki başarılı performansıyla seksenli yılların yıldızlarından biriydi.

Futbolu oyunculuk anlamında bırakan ve yoluna teknik adamlıkla devam eden “Sarı Melek” bu uğurda başlarda oldukça zorlansa da, ikinci vatanı olan İspanya’da, özellikle Real Madrid ile yakaladığı başarı ile unutulan ismini bir kez daha tüm dünyaya duyurmayı başardı.

Schuster’in Real Madrid ile rüştünü ispat etmesi, başında F.Rijkaard’ın bulunduğu ve kadrosunda Messi, Eto’o veya Henry gibi yıldız isimleri barındıran Barcelona’yı iki maçta da yenmesi ve sezon sonunda oldukça farkı bir şekilde geride bırakması ile oldu.

Alman hocanın oyun sisteminin en büyük özelliği hücum. Futbolculuğu zamanında gol yollarında oldukça etkili olan Schuster, çalıştırdığı takımların da rahat gol bulması amaçlıyor ve rakipten ziyade gol bulmaya yönelik oyun planları ile sahaya çıkıyor. Bu anlamda önceki sezon şampiyon olsa da ortaya koyduğu oyunla kimseyi tatmin etmeyen, geçen sene de başarısız bir performans gösteren siyah beyazlılar için Alman Hoca beraberinde her şeyden önce büyük bir umut getiriyor.

Q7

Şu sıralar Beşiktaşlıları B.Schuster’den daha fazla heyecanlandıran bir isim varsa o da Ricardo Quaresma. Portekizli yıldız futbolcu için ödenen para ve medyadaki olumlu yazılar bu oyuncu ile ilgili büyük bir beklenti oluşturmuş durumda.

Bu transfer, Quaresma’nın yeni bir çıkış yakalayabilmek için Beşiktaş’a, Beşiktaş’ın da belirli başarılara ulaşmak için Quaresma’ya ihtiyaç duymasıyla bir kazan-kazan durumu sonucu gerçekleşti ancak yetenek ve kariyerine söylenecek hiçbir söz bulunmayan Q7’nin özellikle son iki sezondaki sorunlu durumu ve maç eksiği benim için büyük bir soru işareti.

Umarım yıldız futbolcu, yeni hocası ile eski sorunlarını bir kenara atmayı ve sadece takımına yoğunlaşmayı başarır. Aksi takdirde onca para alan Quaresma’nın huzursuzluğu tüm takıma sirayet edebilir.