Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '16

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaş’a Üç Günde İkinci Darbe

Pazartesi akşamı Kadıköy’de Fenerbahçe karşısında hiçbir varlık gösteremeden 2-0 mağlup olan Beşiktaş, kupadaki rövanş maçında da Torku Konyaspor’a mağlup oldu ve elendi. Siyah- beyazlılar turu geçebilselerdi Fenerbahçe maçının travmasını üzerlerinden atabilirlerdi. Fakat Konya mağlubiyeti resmen işin tuzu biberi oldu.

Dünya futbolunda bazı gelenekler vardır. Örneğin büyük takımlar yarıştıkları her kulvarda başarılı olmaya çalışırlar ve bunun için ellerinden geleni yaparlar. Beşiktaş için de Ziraat Türkiye Kupası’nda yarı finale çıkmak çok önemli olmalıydı. Fakat ben siyah- beyazlılarda o havayı göremedim.

Örneğin, Şenol Güneş Torku Konyaspor karşısına Fenerbahçe maçının kadrosunda birkaç değişiklik yaparak çıktı. Bekleri dinlendirmesini belki makul karşılayabilirim. Nitekim Serdar Kurtuluş benim her zaman beğendiğim bir oyuncu olmuştur. Bu maçta da çok ileri çıktı ve pek çok atağın oluşumunda başrol oynadı. Tosic de elinden geleni yaptı ancak bence Serdar Kurtuluş kadar başarılı olamadı. Çünkü maç eksiği kendisini gösterdi. Özellikle rakip ceza sahası içerisinde sahip olduğu iki gollük pozisyonda topu çok kötü kullandı.

Gelgelelim maça kalede Boyko ile başlanmasını kabul edemem. Boyko’nun ne kadar formsuz olduğu Torku Konyaspor ile yapılan ilk maçta belli olmuştu. Bunu bile bile böylesine hayati bir maçta kalede yine Boyko ile başlamak büyük bir riskti. Nitekim Boyko, bu maçta da hatalar yaptı. Bence yediği golde bile hatalıydı. Çünkü ne kadar sert olursa olsun top kapattığı köşeye gelmişti.

Evet, Beşiktaş maça hızlı başladı, rakibe soluk aldırmayacak bir pres yaptı. Ancak 15.dakikadan sonra siyah- beyazlıların hızları kesildi. Torku Konyaspor’un tek yaptığı disiplinli bir takım savunmasıydı. Topu ayağına alan her Beşiktaşlı futbolcunun yanında hemen bir Konyalı futbolcu bitiveriyordu. Kanatlara ise ayrıca önlem almışlardı. Quaresma ve Gökhan Töre çok sıkı markaj altına alındılar. Bunun üzerine bir de sertlik eklenince Beşiktaşlı futbolcuların istediklerini yapmaları imkansız hale geldi. Maalesef maçın hakemi de Beşiktaşlı futbolculara neredeyse bütün ikili mücadelelerde uygulanan sertliğe göz yumdu. Kimi zaman faulü verse bile kartına başvurmayı hiç düşünmedi. Bu da Konyaspor’un işine geldi.

Nitekim Fenerbahçe yenilgisinden dolayı zaten moralleri bozuk olan Beşiktaşlı futbolcular, Konyaspor’un sert oyunu ve istediklerini yapamamanın verdiği sinirle iyice gerildiler. Bu da yine Konyaspor’a yaradı.

İkinci yarıda da benzer şeyler yaşandı. Ancak ben burada biraz farklı konulara girmek istiyorum. Şenol Güneş’in Fenerbahçe maçından sonra yapması gereken ilk iş futbolcuların morallerini düzeltecek hamleler yapmak olmalıydı. Bunları yaptı mı, bilmiyorum. Ancak gerek kendi yüz ifadesinden, gerekse de futbolcuların yüzlerinden moral bozukluğu ve gerginlik akıyordu. Demek ki, böyle bir çalışma yapılmamış.

Diğer yandan hızlı oynamak ile acele oynamak arasında büyük fark vardır. Beşiktaşlı futbolcular bir an önce gol bulmak adına hızlı oynamaya çalışırlarken aceleci oynadılar. Bu nedenle de istedikleri topları yapamadılar. Dakikalar ilerledikçe de acelecilik yerini telaşa bıraktı. Bu da bir sürü hataya ve top kaybına neden oldu.

Maçın başlarında durgun olan Sosa, zaman içerisinde biraz hareketlendi. Fakat Oğuzhan yine etkisizdi.  İkinci yarıya Kerim ile başlamak doğruydu. Ama acaba Kerim, Oğuzhan’ın yerine, Olcay da Gökhan Töre’nin yerine ikinci yarıya başlasalar daha mı iyi olurdu? Ben daha iyi olurdu diyorum. Oysa Şenol Güneş, Oğuzhan yerine daha etkili olan Sosa’yı çıkarttı ve on aydır forma giymeyen Tolgay’ı oyuna aldı. Yine uzun süredir oynamayan Mustafa Pektemek’i de oyuna alınca karşılaşmayı hazırlık maçı kıvamına getirdi. Nitekim bu bölümde de Konyaspor’un golü geldi.

Gomez’in gittikçe düşen formu da ayrı bir muamma.

Takımları büyük yapan yarıştıkları her kulvarda iddialı olmalarıdır. Beşiktaş gibi takımların önceliğim lig gibi bir düşünceye kapılması doğru değildir. Çünkü sezon sonunda ne olacağını kimse bilemez. Ben Beşiktaş’ın bu maça psikolojik ve taktiksel anlamda iyi hazırlanmadığını düşünüyorum. Bir de buna hatalı oyuncu değişiklikleri eklenince Beşiktaşlı taraftarlar için maç iyice çileye döndü.

Siyah- beyazlıların ellerinde artık sadece lig kaldı. O nedenle bir an önce Fenerbahçe ve Torku Konyaspor maçlarının olumsuz etkilerini üzerlerinden atmalılar. Bunun için de fiziksel antrenmandan çok psikolojik desteğe ihtiyaçları var. Umarım kulüp bu konuda uzmanlardan gerekli yardımı alır. Eğer böyle bir bilimsel çalışmaya girmezlerse teknik heyet ve futbolcuların yaşadıkları gerginlik yeni puan kayıplarına neden olabilir.

 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..