Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '09

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaş akıllı ve sabırlıydı.

Beşiktaş akıllı ve sabırlıydı.
 

Beşiktaş bu sezon tam 2 defa aynı skorla yenildiği Fenerbahçe’yi farklı şekilde yenerek Türkiye Kupasını müzesine götürürken diğer maçların aksine sabırlı ve akıllı oyunu ile sonuca gitti.

Oyunun büyük bölümü kalabalık bir orta saha mücadelesi şeklinde geçerken, Fenerbahçe’nin gol için daha istekli olduğu gözleniyor, daha çok topa hakim oluyor, daha çok top çeviriyor ama bitirici vuruşları yapacak pozisyonu kolay kolay bulamıyordu. Bunda Earnst’in payı büyüktü.

Böyle tek maçlık finallerin psikolojik kırılma noktaları vardır ve kalenizde güven vermeyen, bir kaleciniz varsa işiniz zordur. Aragones’in Volkan Demirel’i neden oynatmadığını bilmiyorum. Ayrıca daha önceki şablonu neden bozduğunu da anlayamıyorum. Bu çocuk Fenerbahçe’yi mağlup oynamaya mahkum etti, takımın direncini kırdı. Yusuf’un maçın başında öylesine vurduğu bir topu tutamayan Volkan Babacan, takımın iyi oynamaya başladığı sıralarda Bobo’nun şutunu da ıskalayarak maçın kaderini belirledi.

Bundan sonra Fenerbahçe yüklenip, beraberlik fırsatı ararken ve buna da yaklaşırken, defansta olmayacacak hatalar yapmaya başladı. Gökhan Gönül’ün ısrarla kornere atmayıp rakibine kaptırdığı top, Beşiktaş’ın bile beklemediği bir gol olarak, maça noktayı koydu. Fırsatçı Bobo bu ikramı gole çevirmekte zorlanmadı.

Takımının 4 golünü atan Holosko ise haftalardır yükselen form grafiğini bu maçta yaldızladı, Beşiktaş için ne kadar faydalı ve etkili bir futbolcu olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Fenerbahçe’de isme baktığın zaman kağıt üstünde çok etkili olabilecek kanısı uyandıran Emre, Selçuk ve Alex hayal kırıklığı yaratırken, tek çırpınan Deived'in geçen maçta Emre'ye kızarken ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı. kanatları hiç çalışmadı. Ne Uğur, ne Ali Bilgin ve Gökhan doğru dürüst bir orta bile yapamadan oyunu tamamladılar. ve ne gariptir ki Aragones bunu hiç görmedi ve hiç rahatsızlık duymadı.

Taraftarına, Lig’den önce Türkiye Kupasını kazanmanın haklı gururunu yaşatan Mustafa Denizli’nin bu kez çifte şansı vardı. Birincisi kendisine bir piyango ikramiyesi gibi çıkan Volkan Babacan, ikincisi de takımını kendisi kadar bu kupaya modive edemeyen rakip meslekdaşı Aragones’ti.

Fortis Türkiye kupası, Fenerbahçe’nin kabusu, lanetli bir kupa olmaya devam ediyor.

Golleri Teknik Direktör’ler atmaz. Golleri de onlar yemez ama vizyonları ile kazanma hırsını ve cesaretli oyun tarzını onlar sağlayabilir ancak. Ahmet Hakan'ın son yazısında Demirel'in Türkiye için sarfettiğini hatırlattığı o söz gibi, Aragones takımını yönetmiyor ancak idare ediyordu.

Bir tarafta üstünde eşofmanla oturup büzülmüş, adeta pozisyonları görmekte zorlanan görüntüsü ile Aragones, diğer tarafta, takımın renginde takım elbisesi ile devamlı pozisyonların içinde olan Mustafa Denizli’nin görüntüsü o kadar farklıydı ki, Kupaya kimin inandığı, onun duruşuyla, yenen gollerden ve farklı skordan anlaşılıyordu.

Beşiktaş dünkü futboluyla, bu kupayı haketti ve kazandı. Skor aldatıcı olabilir. İki takım arasında belki bu kadar fark yoktu ama Beşiktaş daha az hata yaptı ve daha fırsatçıydı. Bu futboluyla Lig kupasını kazanması da fazla zor olmayacak gibi gözüküyor.

Ne gariptir ki, Lig'de de zorlanan Fenerbahçe'nin Avrupa umudu şimdi ligde altı puanını aldığı Beşiktaş'ın şampiyonluğu!....

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..