Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '11

 
Kategori
Spor
 

Beşiktaş da Antalya'da rehabilitasyona girdi.

Beşiktaş da Antalya'da rehabilitasyona girdi.
 

Antalyaspor karşısındaki Beşiktaş’a bir baktık ki ne gördük; Simao’nun yerine Ernst’i yazdığımızda ortaya birinci devredeki takım çıkmış. Schuster bir mesaj mı vermeye çalışıyordu yoksa beş haftalık macera sonrasında bir takım Türkiye gerçeklerinin farkına vardığından bildiği ve inandığı doğrulardan taviz mi veriyordu maç boyu bunu kafamızda çevirdik durduk.

Oysa cevabı karşılaşma sonunda uzatılan mikrofona kendiliğinden verdi.

“Biz bugün güzel futbolu hedeflemedik, kendimize gelmek, kazanmak için oynamaya çalıştık.”

Antalya’nın futbolumuzda böyle bir misyonu olacak sanırım. Fenerbahçe de kendisini toparlamak için Antalya’ya kapandıktan sonra ligde geri dönüş sürecini başlatmış; altıncı hafta sonunda da liderliği devralmıştı.

Beşiktaş, Antalyaspor karşılaşmasına rehabilitasyondaymış gibi çıktı; istediğini de aldı. Zaten sonuca yönelik skor elde edildikten sonra Schuster takımında görmek istediği oyuncuları teker teker sahaya sürdü.

Neydi Beşiktaş’ı farklı kılan şeyler?

Öncelikle bu karşılaşmayı kaybedilmiş de olsa geçen hafta oynanan Fenerbahçe maçından kopararak değerlendiremeyiz.

Bir kere Aurelio’nun haftalardır süren yalnızlığına Necip’le son verilmişti. Necip geçen hafta Fenerbahçe karşısında da denenmişti ancak son 25 dakikalık zaman diliminde mecburen dışarı alındığından beklenmedik bir fark ortaya çıkmıştı. Bu önemli bir geri beslenmeydi ve belki de Necip’in yeniden keşfedilmesini sağladı. Öyle ki Trabzonspor karşısında forma giyebilsin diye bilerek kırmızı kart gördürüldü.

Mustafa Denizli’nin jokeri ve vazgeçemediği Ekrem’in takıma kazandırılmış olması da Beşiktaş’ın önemli kazançlarındandı. Ekrem’in geçen hafta Fenerbahçe karşısında attığı golün önemi büyüktü. Büyük takımları yaşadığı krizlerden genellikle isimsiz kahramanları çıkarır. Ekrem’in de Beşiktaş’a böyle bir hizmette bulunduğunu belki on hafta sonra konuşacağız, ancak Schuster acele etmez, biraz sabır gösterirse. Ekrem dün görevini yapan futbolcular arasındaydı.

Kuşkusuz Beşiktaş’ın en yumuşak karnı kalesinin yeniden güvenli ellere teslim edilmesinin çok önemli katkı sağladığını da konuşmamız gerekiyor. Rüştü neredeyse yirmi yıldır futbolumuzun içinde büyük bir anlamı, gerçeği temsil ediyor. Belki dün akşam Beşiktaş kalesinde başka bir isim olsaydı yine çok basit bir gol yenebilir, çok farklı bir senaryo gelişebilir ve biz bu karşılaşmanın yorumu için değişik cümleler kuruyor olabilirdik.

Futbol on bir kişiyle oynanıyor ve her pozisyon diğeri ile kıyaslanmayacak derecede önem ve değer taşıyor.

Ve… Beşiktaş için en önemli oyuncu diyebileceğimiz Quaresma dünkü oyunda takımla uyumsuz görünen tek futbolcu gibiydi sahada.

Kuşkusuz görevleri gereği farklı bölgelerde oynuyorlar ancak Guti ile Quaresma’nın aynı anda oynamasının doğruluğunu sorgulama zamanı geldi mi acaba diye sesli düşünmek istiyorum. Guti tek ve akıl dolu bir vuruşla sonuca giderken Quaresma bazen bütün sahayı kat ettikten sonra topu olumsuz kullandığını izlerken ister istemez bu aklıma takılıveriyor. Aynı şeyi örneğin Yattara için de söyleyebilir miyiz?

İnsanın agresif tavırları bazen onun yalnızlığı ile ilişkilendirilebilir. Yalnızlık uyumsuz kişilik yapısını tetikleyebilir. Bu da uzlaşmazlığı daha da farklı görünme direncini arttırabilir.

Kuşkusuz bütün bunları tersine çeviren şey yalnızlığın paylaşılması ya da ortadan kaldırılmasıyla giderilebilir. Beşiktaş yönetimi Schuster’i kazanmak istiyorsa onun yanında (uçurumdan aşağı itecekmiş gibi arkasında değil) durmayı başarmak zorundadır. Dünkü gol sevinçleri sırasında Schuster’in beden dilinden çıkarabildiklerim bunlardı.

Beşiktaş futbolcusundan teknik adamına, ondan yöneticisine, idarecisine ve elbette taraftarına varıncaya kadar bir iyileştirme içinde hep birlikte olmayı becerebilirse bu sıkıntılı süreçten sıyrılmayı başaracaktır.

Antalya deyip geçmeyin, çok önemli bir iyileştirme merkezdir.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..