Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '09

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaş-Diyarbakırspor maçından notlar ve arkaplan

Beşiktaş-Diyarbakırspor maçından notlar ve arkaplan
 

İsmail Köybaşı


Denizli’nin canı yumurta çekiyor!

Ziya Doğan’ın maça başlangıç kadrosu ve oyun anlayışı Beşiktaş’ın son haftalarda yaptığı karizmanın Ziya Doğan üzerinde bıraktığı etkiyle ilişkili olmalı. Doğan Beşiktaş’tan o kadar korkmuş ki, maça takımının en çok gol atan, ön alanda en etkin oyuncusu olan Mendoza’yı + Galatasaray’dan kiralanan Erhan gibi yetenekli bir oyuncuyu kulübede oturtarak başladı. Maç öncesi Beşiktaş’ın fazla pozisyona giremeyeceğini düşünüyordum. Ziya Doğan ikinci yarı kadrosu ile bu öngörümü geçerli kıldıysa da, ilk yarı kadrosu ve oyunu ile öngörümü tabiri caizse patlattı! Beşiktaş ilk yarıda pozisyona girdi denilemez; çünkü Beşiktaş ilk yarı boyunca pozisyondan çıkmadı! Maç rakip ceza sahası içinde oynandı. Bunu da artı bir tempo/arzu ile yapmadı. Oyun/Doğan maçı buna çekti. Zaten yetenekli oyuncu eksikliği yaşayan Diyarbakırspor’un ön alanında yer alan iki yeteneklisi de kulübede olunca, top bütün bir ilk yarı Beşiktaş’ın ayağında kaldı. Eğer yeteneklisi sizden çok olan bir takımla oynuyor ve rakibin topla oynamasına bu kadar izin veriyorsanız, rakip de sizin kadar mücadele ediyor, koşuyorsa bu kaçınılmaz olarak baskı yemenize neden olur. İlk yarıya damgasını vuran Beşiktaş’lı oyunuların ellerini kollarını sallayarak rakibin üzerine gidebildiğiydi. Fink’in kendini bu kadar özgür hissettiği başka bir maç hatırlamıyorum. Ertuğral da Galatasaray ile oynanan maçta maça Kamanan’sız başlamış Barış da Fink gibi kendini fazlasıyla özgür hissetmişti. Öyle ki Fink ilk yarıda bazı pozisyonlarda Tello oldu! Beşiktaş bir de Toschack mudili Couceiro’nun takımı olan Gaziantepspor maçında, rakip hocanın savunmayı önde kurma arzusunun etkisiyle hücumda bu kadar etkin “görünmüştü”.

Denizli tekrar güveniyor! Eyvah!

İkinci yarı Mendoza ve Erhan’ın oyuna girmesiyle oyun nispeten denge halinde oynanmaya başlandı. İkinci yarı oyunun son bölümlerinde Bobo ve Nihat’ın girdiği pozisyonlar Beşiktaş’ın rakip kale önünde etkin olduğu anlardı. Diyarbakırspor’un da bir topu direkten döndü, kıl payı ofsayt bir de gol attılar. Kıl payı ofsayt gol ile sonuçlanan bu pozisyonun yaşandığı sırada bile Beşiktaş’ın üzerine gitme gibi bir niyetleri yoktu, “koşullar gereği” kendilerini bu pozisyonun içinde buldular. Maça daha cesur ve güvenli hazırlanmış olsalardı galibiyetle dönme olasılıkları yüksekti. Bu zaman, Beşiktaş’ı yenmek için en ideal zamandı; çünkü Beşiktaş’ın hocası şu an kendine güveniyor. Nobre, Nihat gibi çok formsuz oyuncuların ön alanda görevlendirilmesinde sakınca görülmemiş. Tello/Bobo için sezonun son maçı hafta arası oynanacak maç. En ufak omuzda yılmaları olası olduğu halde bu unsur dikkate alınmamış ve bu oyuncular sahaya sürülmüş. Bobo sol açık; tıpkı eski günlerdeki gibi. Denizli’nin canı yumurta çekiyor olmalı! Tello/Bobo’nun yerine ölü Yusuf/Nihat’ın bile skor yapma olasılığı daha yüksekti; ama Denizli bir kere kendine güvenmeye başladı. Sol açık Bobo’ya ilave olarak ikinci yarı Fink’in yerine ön savunmaya Ekrem girdi ve tesadüf(!) rakip hücumlarının etkinliği, rakip hücum etmeye niyetli olmadığı halde bu dakikadan sonra arttı. Unutulmamalı! Denizli’nin Kayserispor maçıyla güvenini kaybetmesinin ardından Beşiktaş çıkışa geçmişti. Anlaşılan, Denizli kendine tekrar güvenmeye başladı. Eyvah!

futbolteknik@hotmail.com

 

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Kayıt tarihi
: 05.03.09
 
 

Felsefe okudum. İnsan denilen sürüye hakikatini hissettirmeye seviyorum. Araba ile kıyafet ile kendi..