Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '09

 
Kategori
Spor
 

Beşiktaş geniş alana yayılıp, dağıldı.

Beşiktaş geniş alana yayılıp, dağıldı.
 

78. dakikada Nobre’nin fazlasıyla faullü müdahalesiyle topu Nizamettin’den kayarak aldığı pozisyon sonrasında Nizamettin acı içinde yerde kıvranırken hakem Hüseyin Göçek devam hareketi yapıyordu. Hakemlerin pozisyonlarda "aşırı objektif" yorumlarının sonuçları başlıklı yazımda söylediklerimin önemli bir bölümü bu karar için geçerliliğini koruyor.

Sn. Göçek bence fazlasıyla zorluyor. Bu faul kendisine çok yakın bir yerde oldu ve devam kararı verdi.

Yazımıza böyle başlamış, tek bir kararı tartışyor olmak belki doğru giriş olmayabilir ancak hakemlerin gördüklerini kafalarında çok fazla evirip çevirmeden düdüklerini çalmaları görevlerinin gereğidir. Tek bir kararmış gibi görünüyor olsa da böylesi bir maçta belki biraz daha ön plana çıkarmak gerekiyor. Üstelik bu maça pozitif yönde etkisi olmuş yardımcı hakem kararları damgasını vurmuşken.

Manisaspor’un attığı muhteşem iki golü iptal eden İsmail Şencan tam anlamıyla hakemlik dersi verdi. Kendisini kutlamadan geçemeyeceğim.

Mustafa Denizli 47. dakikada gelen Beşiktaş golü sonrasında yaptığı değişikliğin takıma bu kadar erken etki etmiş olmanın yüz ifadesini taşıyordu. Ancak Manisaspor sanki golü yedikten sonra daha da güçlenmiş göründü. Atak üzerine atak tazeleyerek bir maçı kazanmayı kafaya koymanın çok güzel bir örneğini verdi. Sadece bu da değil; maçı kazanmayı da başından sonuna kadar hak etti.

Bu maçın bu şekilde sonuçlanmasının sebebi Ferrari olmadığı için Beşiktaş takımındaki taşların yerinden oynaması değildi.

Beşiktaş örneğin Trabzonspor maçına göre çok geniş bir alana yayılarak top oynadı. Belki de hafta sonu yağmurlu ve ağır zeminde oynadığı karşılaşmanın taktiğinin etkisindeydi hala. Futbolcular birbirlerinden uzaklaşınca bu sefer ara pasların mesafesi arttı. Sezon başından beri Beşiktaş’ın en iyi oyuncusu görünümündeki Ernst’in bu oyuna ayak uyduramadığını gördük. Ernst ile Fink arasındaki uzaklık da çok fazlaydı.

Manisaspor’un orta saha oyuncuları Beşiktaş’ın birbirinden uzak düşmüş oyuncularının pas aralarına girerek sürekli çok hızlı ataklar geliştirdiler. Mustafa Denizli ilk dakikadan sona kadar bu dizilişe müdahale etmedi. Belki de Manisasporlu oyuncular da buna izin vermediler.

Sağ kanatta oynayan Güven Beşiktaş’ın solunu felç etti. İlk yarı ne İsmail ne de İbrahim Üzülmez bu futbolcu ile başedemedi. Güven biraz dikkatli, ayağına hakim olabilse gollü topları indirebilirdi. Ama genellikle son vuruşlarda ya etkisiz ya da başarısızdı.

Manisapor’un sahada bir diğer etkili oyuncusu Simpson’dı. Sn. Demirören bu futbolcuyu gözüne kestirmiş olabilir. Çünkü Manisaspor takımında oynayan futbolculara karşı özel bir ilgisi olduğu da aşikar. Simpson’ı devre arası Beşiktaş’ta görürsek şaşırmayalım.

Sayılmasa da iki mükemmel gol atıp, takımını ileriye taşıyan Mehmet Nas kusursuz bir top oynadı. Ayrıca fırsatçılığıyla Beşiktaş kalecisini avlayan Ergin’i de unutmuyoruz. Ergin bir gol daha atabilirdi.

Beşiktaş gibi Manisaspor da geniş alanda top oynadı. Beşiktaş’ın hatları arasındaki boşluk fazla olduğu için mi Manisaspor boş alan bulup kendi oyununu genişletti yoksa tersi mi oldu bunu çözebilmek çok kolay değil. Çünkü Manisaspor sanki her ikisini birden yapmış gibiydi.

Beşiktaş ise geniş alana yayılarak yoğunluğunu kaybeden televizyon görüntüsü gibiydi. Net görünmedi.

Beşiktaş’da Serdar Özkan’ın son on dakika oyuna girmiş olmasını çok yadırgadım. Mustafa Denizli bu oyuncuya biraz takmış gibi. Belki dediklerini sahada yapamıyor oluşundan kaynaklanabilir; ancak Beşiktaş’ın kadrosundaki en teknik oyuncular sıralamasında Serdar Özkan’ı ilk üçe direkt yazabilirim.Tabata ile başlamak yerine ilk on birde Serdar Özkan olmalıydı ya da ikinci yarı Yusuf’la başlamak yerine... Serdar Özkan ile Bobo iyi bir ikili olabilir. Ancak Serdar Özkan’ı serbest oynatmak gerekiyor. Beşiktaş’ta haftalardır kenarda unutulmuş bir futbolcudur.

Artık görüldü ki Nobre olmuyor. Nobre - Bobo hiç olmuyor.

Beşiktaş yaratıcı oyunculardan yoksun olduğu için birbirine yakın oynamalı. Uzun top yapıp, o mesafede isabetli pas atacak yeterlilikte futbolcusu yok Beşiktaş’ın.

Kuşkusuz Beşiktaş’ın çok büyük bir kaleci sorunu var. Yediği golleri sorun etme niyetinde değilim Korcan’ın. Çünkü çok daha acemice Rüştü’nün Volkan’ın goller yediğini biliyoruz. Ancak Korcan üst üste iki maçta büyük talihsizlik yaşadı ve yedeği de A2 takım kalecisi.

Tabata’nın bileti bu maçla kesilmiş olabilir. Oyunda kaldığı süre boyunca hiçbir katkı sağlayamadı. Zaten büyük takım futbolcusu olacak yeterlilikte de gözükmüyor. Aynen Manisaspor’daki Isaac gibi. Biraz ileri gideceğim, Simpson Manisaspor’un büyük futbolcusu olabilir ama örneğin Beşiktaş’ta oynayacak düzeyde görünmüyor. Sn. Demirören aradaki bu farkı çok iyi ayırt edemiyor. Belki de taraftarı da bunun farkında ve tepki gösteriyor.

Çok iyi bir kupa maçı oldu. Manisaspor geçen senenin Sivasspor’u gibi oynadı. Birbirini tamamlayan oyunculardan kurulmuş iyi bir makina görüntüsü veriyor. Ancak bu kadar geniş alanda top oynamak modern futbolun çok uzağında bir görüntüdür. Mesut Bakkal her maçta takımını bu kadar koşturamayabilir.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..