Beşiktaş'ın ağır silahı: Holosko!

Bu Holosko nasıl bir adam? Böyle bir yetenek nasıl durdurulur?

Kendinizi Holosko’nun karşısında bir defans oyuncusu olarak hayal edin...

Top ayağında ve size doğru şu güçlü deparlarından bir tanesini atmış, geliyor...

Hafifçe bir dokunup indireyim deseniz inmez. Adamın üst düzey bir balans yeteneği var, yıkılmıyor.

Dimdirek karşısına çıkıp çarpışma riskini göze alsanız hayatınızın hatası yaparsınız... Bir ihtimal pozisyonu bozarsınız ama o çarpışma ile Allah muhafaza beyin travması falan geçirme riskiniz var!

En akıllıca hareket sahte bir presle ve yalandan bir hamle yaparak çalım yemiş numarasına yatmak sanırım!

‘Mustafa Denizli Holosko’yu neden çıkartmıyor, kötü olduğu maçlarda dahi 90 dakika oynatıyor?’ deniliyor...

Brezilya’nın teknik direktörlüğünü yaptığı sıralar Carlos Alberto Parreira, ısrarla oynattığı Ronaldo hakkında gelen eleştirel bir soruya;

-‘Ronaldo bir kamyona benzer. Bazen zor çalışabilir. Ama çalıştığı an durdurulması imkansızdır...’ şeklinde yanıt vermişti.

Denizli’de, elinde nasıl bir ağır silah bulunduğunun farkında olsa gerek. Sabırla, onun ısınmasını, tam kapasitesine ulaşmasını bekliyor. Ve dün gece gördük ki, artık çok fazla beklemesine gerek kalmamış.

Maç sırasında, 'şuan Aragones de bu maçı izliyor mudur' diye düşündüm...

Kadıköy'de kendisini bekleyen Holosko tehlikesinin ne derece farkında acaba?