Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '10

 
Kategori
Spor
 

Beşiktaş'ın en önemli iki sorunu ve şansı

Beşiktaş'ın en önemli iki sorunu ve şansı
 

Beşiktaş, Gaziantepspor’un 60. Dakikada attığı gole kadar bu maçı mutlak kazanması gerektiğinin bilincinde olmadan sanki 0-0 beraberlikle tur atlayarak bir üst tura çıkacağı bir kupa maçı oynuyormuş görüntüsündeydi. Çok ağır oynuyordu; gol pozisyonu üretmek bir yana rakip ceza sahasına dostlar alışverişte görsün misali toplar gönderiyordu.

Bu Beşiktaş’ın çok iyi başladığı, ancak üst üste gelen sakatlıklar ve Avrupa maçlarından sonra ligde aldığı son şekildi. Maç sonrasında Schuster önlerinde koca bir ikinci devre olduğunu söylese de 17 maçtan ibaret önünde dört tane güçlü rakibin olduğu zorlu bir mücadele süreciydi aynı zamanda. Beşiktaş’ın lider Trabzonspor’dan 14 puan geride olduğu ve bu farkın kapanması için net olarak Karadeniz ekibinin 5 maçını kaybetmesi gerektiğini hatırlamamız gerekiyor.

Beşiktaş bu futbolla Trabzonspor kaybederken kazanabilir mi, bunun cevabını Ocak ayında başlayacak ikinci devrede izleyeceğiz.

Her ne kadar sabah akşam ligimizin kalitesi sorgulanıyorsa da kendi ölçeğinde Süper Lig’in belli bir standarda ulaştığını söylememiz gerekiyor. Anadolu takımlarının bir kısmı bu standardın korunmasına yardımcı oluyorlar. Gaziantepspor da bunlardan bir tanesidir. Fenerbahçe karşısında aldıkları haklı galibiyet de bunun sonuçlarından bir tanesiydi. Gaziantepspor, Fenerbahçe karşısında oynadığın futbolun çeyreğine bu maçta ulaşamamış olması da Beşiktaş’ın ne tür bir futbol oynadığını anlamak bakımından anlamlıdır.

Fenerbahçe’nin rakipleri 60 dakika boyunca onun oyundan düşmesini beklerken; Beşiktaş da rakipleri karşısına aynı taktikle mi çıkmaktadır?

Beşiktaş takım kurmada çok ciddi zorluklar yaşıyor, bu bir gerçek. Bir takımda bu kadar sakat oyuncu olmasını bir taraftan şanssızlık olarak değerlendirebiliriz; ancak sakatlıkların sürekli, peş peşe ve birbirini tekrar eden tarzda olmasının geri planında ne olduğunu da Beşiktaş yönetiminin sorgulaması gerekiyor.

Beşiktaş’ın kalesinde çok ciddi sorunlar var. Cenk’in doğru bir isim olup olmadığına bu kadar maçla karar vermek mümkün değildir. Alın size Gençlerbirliği kalecisi Serdar Kulbilge; geçen hafta Galatasaray karşısında ne kadar yüksek bir performans sergilemişken, Bursaspor’dan 5 gol yemesini nasıl değerlendireceğiz? Cenk bu maçta kalesine gelen bütün topları sektirdi, üstelik rakibe avantaj sağlayacak yerlere gönderdi. Kaç toptan söz ediyoruz? İki ya da en fazla üç… Cenk’in hataları sadece bu maça özel olsa kuşkusuz başka bir değerlendirme paragrafı açacağız. Ancak ileride bir şeyler yapma uğraşı içindeki Beşiktaş’ın defansı da üst düzeyde dikkatle oyuna konsantreyken kalesindeki beklenmedik hatalı goller bir anlamda puan cetvelindeki pozisyonuna katkı yapmıştır diye düşünüyorum.

Geldiğinde hakkında çıkan sakatlık haberleri yüzünde eski performansını sergileyemeyeceğini düşündüğüm Aurelio son haftalarda Beşiktaş’ı dimdik ayakta tutan bir omurgaya dönüştü. Evet, şu bir gerçek ki son on yılda ülkemize onun yerine daha iyisi gelmedi. Bugün bütün futbol adamları “orta sahaya Aurelio benzeri bir futbolcu bulmak gerekiyor” şeklinde yorum yapıyorsa ve onun gibisini bulmak mümkün değilken çalışkanlığı, futbolculuğuyla bütün övgüleri hak ediyor. Aurelio futbolumuz için model futbolculardan bir tanesidir; altyapıdan yetişen futbolculara örnek gösterilmelidir.

Fink’in bu maçta son dakikalara girildiği bir zamanda kaçırdığı gol akıl alır gibi değildi. Ernst de geçen haftalarda benzer bir iki pozisyonu aynı şekilde harcamıştı. Çalışkanlıkları, profesyonellikleri ile yine örnek alınacak bu iki oyuncunun son vuruş özürlü olması gerçekten çok düşündürücüdür. Demek ki futbol, spor böyle bir şeydir.

Beşiktaş’ın en büyük sorunu gol atmaktır. Golü santrafor özelliğine sahip futbolcusu yoktur. Nobre bütün iyi niyetine rağmen ihtiyaç duyulan futbolcu olamaz. Bobo ve Holosko’nun da golcü özellikli santraforlar olmadığı bir gerçekliktir. Bu nedenle Beşiktaş bu bölgeye takviye yapmalıdır.

Bu sezon Beşiktaş şampiyon olursa büyük bir futbol mucizesi gerçekleşmiş olacaktır. Zaten ligin kaderi ikinci hafta Kadıköy’de çizilecektir. Ne demek istiyorum. Sayın Başkan yıldız oyuncu transferi yapmak yerine Alman teknik adamla baş başa verip önümüzdeki sezonun kadro yapısını şekillendirse gelecek açısından çok daha hayırlı olacaktır.

Fenerbahçe maçından sonra yazmıştım; Gaziantepspor'da kendini bulan Olcan Adın futbol oynamanın keyfini sürüyor. Attığı golle birlikte takımının en pozitif ataklarının içinde onun ismi vardı. Bu standardını koruyabilirse milli takıma kadar çıkabilir.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..