Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '13

 
Kategori
Spor
 

Beşiktaş neden Samet Aybaba ile devam etmeliı?

Beşiktaş neden Samet Aybaba ile devam etmeliı?
 

Bugün gündem Fenerbahçe'nin başarısı. Bugün gündem UEFA'da yarı finale kalan takıma övgü dolu sözler söyleme günü. 

Ben gündem dışı yazmak istedim. Ancak tam da gündemin içine girerek.

Beşiktaş yönetimi futbol takımının son aldığı yenilgiler üzerine şampiyonluk yarışından uzaklaşması nedeniyle bunun sorumluluğunu ve vebalini Teknik Direktöre yükleyerek gelecek sezon Samet Aybaba ile yollarını ayırma kararı aldı. Yeni hoca henüz netleşmezken bir kaç isim  ön plana çıkmış görünüyor.

Beşiktaş yönetiminin aldığı bu kararı son derece yanlış bir karar olarak görüyorum. Nedenleri çok net bu gün ortada gözümüzün içine sokulacak derecede bütün medyada haber yapılmış durumda. Ancak bu nedenin görülebilmesi için mantıklı  düşünülmesi dürüst olunması ve klübün önceliklerinin ön planda tutulması gerekiyor. Yoksa bu gerçeği göremezsiniz.

Bu sezon devre arasında istifa kararı alan Aykut Kocaman için sezon başında Şampiyonlar Ligi'nde elenmesi ve Alex De Souza konusunu iyi yönetemediği gerkeçesiyle hemen bütün spor medyası yoğun ve sert eleştiriler getirmişti. 

Oyunu okuyamıyor denildi, oyuncu değişikliklerini yapamıyor denildi, Teknik Direktör değil denildi, egosu ön planda denildi, Teknik Direktör aslında kendisi değil Aziz Yıldırım denildi ve daha bir çok benzer eleştirileri biliyorsunuz. Bugün ve bu hafta spor gazetelerini okurken ve görsel medyayı da takip ederken hep o günlerdeki eleştirileri bir gözünüzün önüne getirerek bir analiz yapmanın yararlı olacağını düşünüyorum.

Tam aksine egosu yüksek olan Aykut Kocaman değil bunları yazan ve yıkıcı eleştiri getiren bir çok spor yazarı olduğunu görebilmeliyiz. Bu spor yazarları Fenerbahçe düşmanlığı üzerinden prim yapmak arzusunda olanlardı.

Duyarlı ve bilinçli Fenerbahçeliler Aykut Kocaman'ın görevde kalmasının yararından önce bir Teknik Direktör değişikliğinin çok daha fazla zarar getireceğini dile getirdiler. Geçmiş üç yıllık döneme bakıldığında Aykut Kocaman'ın başarısız bir dönem geçirdiğini söylemek mümkün olmamasına rağmen. 

Sonuçta görevine devam eden Aykut Kocaman ekibiyle birlikte yaptığı çalışmanın, öğrencilerine güvenmenin, sabırlı ve sakin olmanın, her zaman adil olmanın meyvelerini  çok fazlasıyla  daha önce haketmesine rağmen geç te olsa aldığını düşünüyorum. Bugün UEFA   kupasında tarihinde ilk kez yarı finale kalmasına rağmen BU FENERBAÇE'NİN BAŞARISIDIR diyebilecek kadar alçak gönüllü olan bir insan için 140 golü geçmesin ve kendi rekorunu kırmasın diye Alex'i oynatmıyor eleştirilerini yapabilmek acımasızlıktan öte kasıtlı değil midir?

Bu Aykut Kocaman'ın değil Fenerbahçe'nin başarısıdır demek yerine oyuncularım verdiğim görevi yerine getirmiştir diyebilmesi veya Ben'li cümleler kurması çok zor değildi. Burada Fatih Terim'in 3-2 kazanılan Real Madrid maçından sonraki açıklamalarında ne kadar Ben kelimesi kullandığını örnek olarak hatırlamanızı tavsiye ederim. Oysa futbol bir takım oyunudur. Fenerbahçe kazandı diyebilmek çok daha büyük bir aileyi kastetmektir. Öncelikle taraftarı, sonra oyuncuları, yönetimi, teknik ekibi malzeme ve klüp çalışanlarından tutun gönlü Fenrbahçe aşkı ile dolu herkesi kastetmek ve bu Aileyi büyüttükçe büyümektir. Fenerbahçe CUMHURİYETİ' nin temel düşüncesi de bu büyüklükten gelmektedir.

Bu düşüncelerle Samet AYBABA'nın gelecek dönem yeniden Beşiktaş klübünün teknik sorumlusu olarak göreve devam etmesine imkan verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Daha 5 hafta önce Fenerbahçe'yi 3-2 yendikleir maçtan sonra ne kadar iyi bir iş başardıklarını öven taraftar ve yönetim şampiyonluk şarkılarını mırıldanırken Samet Aybaba'nın özverisini ve takıma kattıklarını ön plana çıkarmaktan geri durmadılar. Ancak o günkü gündem bunu gerektiriyordu. 4-5 maçlık başarısızlığın ardından teknik heyete sahip çıkmak ise gerçek bir doğruluk olabilecekti. Bugün bunu yapmaları Beşiktaş'ın menfaatleri için gereklidir. Bu duruşu sergilemek zor olsa da başarı için istikrar ve zor günlerde birlik olma duygusunun gerekli olduğunu unutulmamalı.

Bu sezon FEDA diyerek yola çıkan Beşiktaş geçmiş dönemlerin ağır faturasının hasarını büyük ölçüde atlatmıştır. Ancak korkarım ki yeni ve gelecek yıllarda tekrar dahada ağır bir enkaz bırakacak kararları alma arefesindeler. Bir Tigana, Del Bosque, Carvalhal ve Schuster örnekleri ortada iken yeniden bir maceradan öte bir maddi yük ve istikrarsız bir döneme girmesi başarıyı getiremeyebilir.

Samet Aybaba ile yeni ve genç bir jenerasyonun ilk başlangıcı yapılmıştır. Hatta bir çok transferde daha akılcı davranarak örneğin Escude, Niang veya Dentinho transferlerinin Beşiktaş'a bu seson ne kazandırdığı sorusuna verilecek yanıt bir hiç değilmidir. Oysa bir Oğuzhan bir Olcay bu sezon Beşiktaş'ın yüz akı ve geleceği olabileceklerini göstermişlerdir. Genç oyuncular Samet Hocaya inanmışlar onun da adaletli ve dürüst yapısı ile birlik olmuşlardır. FEDA yılında başarılı sayılabilecek bir sezonu bitirmek üzereler.

Birinci devrede ligin en iyi hücum eden takımı olan Beşiktaş ikinci devre genç oyuncuların yüksek gerilimli maçlarda biraz tecrübe sorunu yaşaması ve sakatlıklarında üst üste gelmesiyle zaten kısıtlı olan kadro biraz daha bozulmuş bu da skorlara olumsuz olarak yansımıştır. Gerek taraftarın gerekse yönetimin sadece bugüne değil bir genele bakarak karar vermesi ve Samet Aybaba'yı değerlendirmesi gerekiyor. 5 hafta önce omuzlara alınan bir teknik heyet ve oyuncular şimdi bu kadar olumsuz eleştirileri haketmiyorlar diye düşünüyorum. Biraz sakin ve sabırlı olmak gerekiyor.

Her takım her sezon her kupayı alamaz. Avrupa'nın en büyük maddi klüplerinden Manchster Utd. Şampiyonlar Ligi'nden elenirken  R.Madrid ise liginde liderken 10 puan fark yemiştir. Barcelona son turda PSG karşısında turu çok zor geçmiştir. Futbolda her zaman süprizler olur ancak kısa vadede bu başarıları yakalamanız bir Türk takımı için mümkün değildir. Basamakları tek tek çıkmak gerekir. Ve  her basamak bazen bir yıl bazen iki yıl alabilir. Bu nedenle futbolda sabır ve istikrar çok önemlidir. Doğru ekibi bulduğunuzda bunda ısrar etmek ve ekibi takımı yavaş yavaş güçlendirerek doğru adımları atmak başarı için daha yerinde bir politikadır diye düşünüyorum.

Fenerbahçe  4 yıl önce Luis Aragones'e yatırım yaptığında en büyük hatayı yaptığını farkederek bundan hemen dönmüştü. Ancak  son 3 yıldır gözle görülür bir Aykut Kocaman başarısı olduğunu kimse yadsıyamaz. Bu başarı klübün her açıdan iyi yönetilmesini de gerekli kılmaktadır. Sportif başarı klübün büyümesi içinde  itici bir güç olduğu açıktır. Ancak sportif başarı için sabır gereklidir iyi yönetim gereklidir ve istikrar gereklidir.

Beşiktaş'ın kara maddi tablosundan sonra UEFA'dan men edildiği yılda FEDA edilen yıldan sonra tekrar aynı hataya düşerek yine yüksek maddi ödemelerle gerek transfer yapması ve gerekse teknik direktör değişikliği kesinlikle başarıyı getirmekten uzak bir planlamadır. Bugün bütün samimiyetiyle Beşiktaşlı olan Samet Aybaba'nın Beşiktaşlılık ruhu dünyanın en iyi antrenörüne ödeyeceğiniz milyon eurolar ile satın alamayacağınız bir değerdir. Yapılması gereken teknik ekibi güçlendirmek kadro kalitesini dengeli bir şekilde yükseltmek gençlere yer vererek gelecek 3-4 yılın planlaması ise bu ekip ile yola devam etmektir.

En açık örnekler zaten gündemde mevcuttur. Dersler ise Beşiktaş'ın kısa geçmişinde vardır. Yönetimin bu verilerden çok nönemli dersler çıkarması gelecek yılları gerek Beşiktaş gerekse Türk Futbolu için daha faydalı hale getirbilir. Bir yabancı teknik ekip alt yapıyı, gençleri değil günlük başarıları hedef alarak yola devam edecektir. Hep bu günü düşünenler yarını kaybedeceklerdir. Beşiktaş belki gelecek yılı da kaybetmeyi göze alabilmelidir. Kaybedilen bir yıl kazanılan bir kaç yıl ve sağlam bir gelecek olabilir. Sabır, istikrar ve doğru yönetim başarı için önemli nedenlerdir. Sonra ise çalışma  gelir.

Sezon başında Karabükspor'un Skibbe ile başlangıç yapması eğer 3-4 yıllık bir planlama değilse anlamsız boşuna zaman ve maddi kayıptır diyerek Skibbe Karabükspor için Yanlış tercih diyerek bir blog yazmıştım. Nitekim ilk devre bitmeden M.Skibbe ile yollarını ayırmak durumunda kalan Karabükspor gelecek sezonu da kaybetmiştir. Sezon başında  Mesut Bakkal görevde olsaydı hem daha az maddi kayıp olabilirdi hem de bu durumdan çok daha kötü durumda olmazdı. Sonuçta Skibbe Karabükspora hem maddi kayıp hem de yarım sezon kaybettitmiş oldu. 

Bu ve buna benzer örnekler görmek mümkün. Sadece görmeyi istemek ve doğrudan yana olmak kişisel çıkarları klübün çıkarlarından çook sonraya bırakmak gerekiyor. Beşiktaş yönetiminin ve taraftarınında bunu yapabilmesi kendi başarıları için doğru olacaktır diye düşünüyorum.

 
Toplam blog
: 96
: 648
Kayıt tarihi
: 12.08.08
 
 

Karadenizliyim. İzmir' de yaşıyorum.  Dünyanın tek bir ülke  olduğuna inanarak  bütün insanların ..