- Kategori
- Futbol
Beşiktaş şampiyon- sevin Mustafa ağabey
BEŞİKTAŞ ŞAMPİYON
Uzun bir lig maratonunu şampiyon olarak bitiren Beşiktaş’ı ve bu kulübe gönül veren tüm taraftarlarını kutluyorum. Sevinmek sonuna kadar hakları…
Beşiktaş bu şampiyonluğu doyasıya kutlarken, bu günü herkesten çok görmek isteyen ama artık hayatta olmayan, tanıdığım en muhteşem Beşiktaş’lıya armağan etmek istiyorum…
Mustafa Kızıtan….İlk Beşiktaş dergisinin yayıncısı. Bu dergiyi ölene kadar (30 sene) çıkarttı.
Cağaloğlunda Vali Konağı karşısındaki küçük yazıhanesi taraflı, tarafsız, yazar, futbolcu, edebiyatçı tarafından, önünden geçenin uğradığı bir yerdi.
Bu yazıhaneye komşu kitabevimiz olduğundan, bir gün kendisine bir yazı vermiş, bunu yayınladıktan sonra 22 yaşımda, üstelik Fenerbahçe’li olduğumu bile bile beni dergisinde yazar yapmıştı..
Benim gibi o zamanlar genç bir avukat olan Galatasaray Divan Kurulu başkanı Türker Aslan’a da zaman zaman yazdırırdı.. Atilla Gökçe, Hayri Hiçler, ressam Vala nın bu dergiden kendi yetiştirmesi olduğunu söylerdi..
Kendisinin maça gitmesini doktorlar yasaklamıştı. Bir Altay maçında tribünde kalp krizi geçirmesi bu yasağının sebebiydi.. Bu nedenle zaman zaman basın kartını verip beni basın tribününe gönderirdi…
‘’Yamuk Mustafa’’ derlerdi Babıali’de…Yamuk’luğu kimseye yanlış yaptığından değildi.. Midilli’de Yunan askerleri tarafından annesi öldürülmüş, kendisine de süngü saplamışlar, öldü diye bırakmışlar…Türkiye’ye göçmüş ama o süngü ağzında iz bırakmıştı.
Daima şık giyinirdi. Saçlar daima briyantinli ve taralıydı…
Bir sezon açılışı beni futbolcularla tanıştırmış, ve hepsiyle tek tek röğortaj yaprtırarak, hepsini kapak yaparak tek tek yayınlamıştı.
Mustafa Kızıltan 1975 senesinde doktorları dinlemeyerek gittiği bir Beşiktaş maçında geçirdiği kriz nedeniyle tribünde hayata veda eder…
Mustafa ağabeyin bu dergiden bir kazancı yoktu. Aldığı kamu reklamıyla ve alt kattaki gazete dağıtımıyla geçinirdi..Bütün aşkı ve hayatı Beşiktaş’tı. Hani bazı şeyler anlatılmaz sadece yaşanır derler ya… Öyleydi… Bir gün Beşiktaş’ın kaybettiği bir maçtan sonra derginin ortasına sekiz sütundan ‘’Hakem Allah belanı versin’’ manşeti atmış!!
Yazma böyle Mustafa abi derdim.. Sen anlamazsın derdi ve hiçbir zaman o konuda bir tarıtşmaya girmesem de Fenerbahçe’li olmamı bir türlü kabul edemezdi..
Eminim ki. yaşasaydı bu şampiyonluğa en çok sevinen o olacaktı ve bunu herkesten çok hak etmişti..
-----------
Bana göre Beşiktaş aylar öncesinden şampiyondu. Sürpriz yok.. Ezeli rakiplerinin yeterli kadroyu kuramaması sene başından beri tribünlerdeki seyirci sayısından belliydi. Elbette onların kötü bir sezon geçirmesi Beşiktaş’ın sorunu değil. Bu kez karşılarında Başakşehir gibi sürpriz bir rakip bulmasıydı şaşırtıcı olan..
Bu nedenle arayı açamadı, son haftalara girerken taraftarına az da olsa bir tedirginlik yarattı ama sonuçta lig bitmeden mutlu sona ulaştı..
Futbolda başarı için önce iyi bir teknik kadro, sonra iyi bir kadro ve istikrar ister. Sonra da inanç.. İnanmak gerekir. Bütün bunlara sahip olan ve bu nedenle tüm maçlarını coşkulu tarfatarlarıyla dolu tribünlere oynayan Beşiktaş bu şampiyonluğu fazlasıyla ha etmişti zaten.
Şimdi iki hafta sonra bu sevinç ve kutlamaların yerini önümüzdeki sezonun yapılanması, iç ve dış transferlerin çalışması alacak..
Beşiktaş’ın başka bir gerçeği var. Belki bunu şimdi söylemek doğru değil ama Beşiktaş’ın eksikleri de var.
Bana göre lig 8 hafta daha olsaydı. Beşiktaş arayı daha çok açar, yine şampiyon olurdu fakat ligde derbi niteliğindeki maçları kazanamamış olması ve Avrupa şampiyonlar liginde sahasında hiçbir rakibini yenememesi ve Dinamo Kiev gibi grubu sonuncu tamamlayan bir takıma 6-0 yenilmesi, gruptan çıkamaması Beşiktaş’ın eksileridir.
Manchester United gibi genç bir takım Avrupa Ligini şampiyonu olurken, daha iyi bir kadroya sahip olan Beşiktaş’ın finalde bile olamaması düşündürücüdür.
Bundan sonraki hedefinde Beşiktaş’ın eksiklerini buna göre tamamlayarak, çıtasını yükseltmesini diliyor, tüm Beşiktaş camiası ile Beşiktaş’lı dost ve arkadaşların sevincini yürekten paylaşıyorum…