Beşiktaş şike yapmadı, demek, niye o kadar zor?

Sözü allayıp pullayıp söylemek...

Şenol Güneş'in böyle bir huyu var. Kimileri bunu “felsefi” bakış olarak görüyor. Onun, öyle meslek anlamında önem vererek yaptığını sanmıyoruz ya, öğretmenliğini öne çıkartarak, ona farklı bir “üstünlük” katıyorlar.

Şenol Güneş, sonradan sahip çıkamayacağı bir “allı pullu” söz söylemiş:

“Hukuken aklanmış olabilirler, ama bunun vicdanen yanıtı yok.”

Ne demek istiyor Şenol Güneş?

Onlar suçlu, mahkeme aklasa da suçlu; çünkü benim gibi düşünenler, onları vicdanlarında mahkum ettiler.

Şenol Güneş, neyden söz ediyor?

“Yeniden yargılama”yla adına “şike” neden davada yargılananlar hakkında verilen “aklanma” kararından...

“Aklanmış olan”lar kim/ler?

Fenerbahçe, Beşiktaş ve yargılanan yöneticileri ve başkaları...

Şenol Güneş kim?

Beşiktaş’ın şu andaki teknik direktörü.

Beşiktaş’tan yargılanan ve aklananlar kimler?

O zamanki teknik direktör Tayfur Havutçu ve yönetici Serdal Adalı.

Bu Beşiktaşlılar ne yapmışlar?

Beşiktaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle oynadığı Türkiye Kupası Finali'nde, rakip futbolcu İbrahim Akın aracılığıyla “şike” yapmış!.

(“Şike”de rol aldığı söylenen İbrahim Akın, takımının iki golünden birini penaltıdan atıyor, ikinci golün de pasını veriyor. Beşiktaş’ın, o maçta "şike" yaptığına beni de kimse inandıramaz. Bir kere akıl var mantık var, "şike" için anlaşılan futbolcu, penaltıdan o golü atmaz, gol pası vermez; evlere şenlik öyle bir pas verir ki... Sonra, "şike" için bir golcüyle değil, kaleciyle ya da savunmadan biriyle anlaşılır.)

Yani Beşiktaş da Şenol Güneş’in vicdanında mahkum edilmiş.

Bu anlayışta olan teknik direktöre, şu anda başında bulunduğu takım için böyle konuşduğunda bir tepki gelmiyorsa, bu, sizce düşündürücü değil mi?

(Beşiktaş’ın Lig’de şimdilik iyi gidişiyle, Şenol Güneş’in, Beşiktaş’ı da içine alan o “söz”ü sindirilmişe benziyor.)

*****

Şenol Güneş’in dediklerini “sindiren”ler, Aziz Yıldırım bununla ilgili bir soru sorduğunda köpürüyorsa, bu, bir başka düşündürücü durum değil mi?

Aziz Yıldırım’ın sorusu ve sorudan önce söylediği ne?

"Ben Beşiktaş şike yapmadı, diyorum. Şenol Güneş'e ve Beşiktaş'a soruyorum: Beşiktaş şike yaptı mı?"

Aziz Yıldırım, “Ben Beşiktaş şike yapmadı, diyorum” dediğine göre, niye bu soruyu sormak gereğini duyuyor?

İşte, bütün iş, “Beşiktaş şike yaptı mı?" sorusuna verilecek yanıttan sonrasında yatıyor.

Şenol Güneş, zaten “vicdan”ına dayanarak söyleyeceğini, farklı biçimde söylemiş. Sıra “Beşiktaş” dediği Başkan Fikret Orman’da. O da, “Beşiktaş, şike yapmadı” dese, ardından sorular art arda gelecek. Orman, onun için, bir şeyler söylüyormuş gibi yapıyor, ardından, Aziz Yıldırım’ı kasderek gürlüyor.

“Biz, bunu yemeyiz, başka kapıya...”

Orman, “Beşiktaş, şike yapmadı” demekten niye “imtina” ediyor.

Çok basit..

Söylenmeyen, ama söylendiğinde verilecek olan karşılığı “diyalog”a dökersek:

“Beşiktaş, şike yaptı mı?
“Yapmadı.”
“Beşiktaşlılar neden yargılandılar.”
“Şikeden...”
“Siz, aklanma sonrası, niye bildiri yayımladınız?”
“Aklanma sevinciyle...”
“Ben de Beşiktaş’ın şike yapmadığında inanıyorum, şikeden yargılanan ötekiler de aklandığına göre, onların da şike yaptığına inanmıyorsunuz demek?"
"....."

Orman’dan, yanıt yerine “gürleme” gelmesi bu olsa gerek!.

*****

Sona doğru...

Şenol Güneş, görevde olduğu takımı da suçlamış, başkanı ise “kurumsal kimliği”nin yıpratılmasına göz yummuştur.

Şenol Güneş, "Beşiktaş şike yaptı mı?"  sorusunu yanıtlayacağına ne diyor?

“Ben Aziz Bey hakkında konuşmadım. Bir kulüp başkanı hakkında konuşmam doğru olmaz. Ben hukukun herkese lazım olduğunu söyledim. Hâlâ da aynı şeyleri söylüyorum.”

Önce ne demişti?

“Hukuken aklanmış olabilirler, ama bunun vicdanen yanıtı yok.”

Şenol Güneş, doğru söylüyor!

Bu cümlenin içinde Aziz Yıldırım da yok, kimse de, hiçbir takım da yok!.

Görülüyor ki, “Beşiktaş şike yaptı mı?" sorusunu Şenol Güneş de, başkanı da geçiştiriyor. Ama Aziz Yıldırım’ın bir başka sorusu yanıtlanıyor:

“Şenol Güneş, madem vicdanen rahatsız Beşiktaş’ta nasıl çalışıyor?”

“Eğer Beşiktaş’a inanmasam burada olmazdım. Aziz Yıldırım’a cevap vermek istemiyorum."

Oysa "eğer"li cümle yanıt veriyor, ama yine "Yapmadı" yok.)

Son söz:

Kurumların çıkarı ve saygınlığı her şeyin üstündedir, bunlar, kişisel heves ve çıkarlara kurban edilmez.

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com