Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '10

 
Kategori
Spor
 

Beşiktaş'ta Guti-Schuster kardeşliğinin sonu

Beşiktaş'ta Guti-Schuster kardeşliğinin sonu
 

Bir süre önce üç büyükler için 10 kişi kalmanın çok büyük etkisi olmadığını hatırlıyorum. Ancak sisteme dayalı oyun anlayışı bu anlamda eksik oynamayı fazlasıyla dezavantajlı hale getirebiliyor. Ancak sezon başında Fenerbahçe’nin Avrupa maçları sırasında rakiplerinin on kişi kalmasını iyi değerlendiremediğini de tecrübe etmiştik.

Bu açıdan bakıldığında Guti’nin kırmızı kart görmesi mi Beşiktaş’ın bu karşılaşmayı 2-0 kaybetmesine neden oldu yoksa Beşiktaş zaten bu maçı kaybedecekti de Guti bu işin mazereti mi oldu sorusunun cevabını aramak gerekebilir.

Aynı soru geçen hafta da sorulabilirdi.

Guti’nin oyun dışı kalması bir haftadır futbol gündemimizde olan seri olayların ateşinin üzerine resmen benzin döktü; hatta başka taraflara çekildi.

Guti’nin Bursaspor maçı sonrası Boğaz’da yapmış olduğu alkollü kazanın peşinden profesyonelliğe yakışmayan kırmızı kart görme süreci bütün şimşekleri üzerine çekecektir. Bu sefer Schuster hangi televizyon kanalına bağlanıp oyuncusunu savunur onu bilemeyiz.

Bu bir anlamda Beşiktaş’ın kenar yönetiminin hakemin verdiği her karara itiraz etme eylemselliğinin sonucudur. Schuster haklı haksız bütün hakem kararlarını kenarda kendince yorumlamaya çalışıyor. Hafta içinde bir İspanya kanalına bağlanıp Guti’nin kazası ve ehliyetine el koyulması olayında polislerimizin yanlı ve bilerek davrandığını açıklamasının geri planında da böylesi bir psikoloji olduğunu düşünüyorum. Akreditasyon kartını boynuna takmama direnişi de bunun bir parçasıydı.

Yazılarda çok detaylı hakem yorumlarına girmiyorum ancak hakemlerimizin belli bir standardın altında olduğunu düşünüyorum. Ancak bu hakemin verdiği her kararı tartışmamız anlamına gelmiyor. Schuster’in yaptığı şey hakemlerimizi küçük görme, onların verdiği kararların bir bilgi birikimine dayanmadığı yönündedir.

Kenarda oturan teknik direktör hiç durmaksınız hakemle uğraşırsa sahadaki oyuncular bunun ayarını tümden kaçırır.

Guti maçın içinde olduğu 37 dakika boyunca teknik direktörünün sahadaki temsilcisi gibiydi.

Oysa ortada bir Eskişehirspor gerçeği vardı ve Batuhan fanteziye kaçmasa zaten maç 1-0 başlayacaktı. Kırmızı siyahlı ekibin özellikle Beşiktaş orijinli oyuncuları maça gerçek anlamda iyi hazırlanmış ve konsantre olmuşlardı. Erkan Zengin üst düzeydi bir oyun ortaya koydu ve karşısında oynayan Hilbert, Ernst, Necip ve İbrahim Toraman’a çok zor anlar yaşattı. İlk yarı kaçırdığı gol akıllara zarardı. Veysel ve Sezer’in boş alanları mükemmel değerlendirmeleri zaten maçın skorunu da belirledi. Beşiktaş defansı çok ileride olmamasına rağmen bu pozisyonlarda özellikle Ersan ve Erhan Güven’in geriden zamanında çıkmayışı nedeniyle bu iki oyuncuyu da kaleci Cenk’le karşı karşıya bıraktılar. Bu açıdan bakıldığında Eskişehirspor’da aksayan ya da takım oyununa ayak uyduramayan tek oyuncu Batuhan’dı. Tello’nun her iki golün pasını vermesi Beşiktaş açısından en dramatik taraftı.

Beşiktaş bu karşılaşmayı kazanabilecek bir oyun ortaya koyamazken son üç karşılaşmanın kahramanı Holosko Eskişehirspor defansın arasına sıkıştı kaldı. As takımından önemli sakatlıkların oluşu kuşkusuz bu maçı Beşiktaş açısından seçeneksiz bırakan etkenlerin başında geliyordu.

Bu maçı çevirecek oyuncunun 37. dakikada oyun dışı kalması da siyah beyazlıların elini kolunu bağladı. Çok fazla mücadele eden ve hem fiziksel hem de moral bakımından güçten düşen oyuncuların özellikle maçların son on beş dakikalarında kart görmesi alışılmış ve anlaşılabilen olaylardır. Guti’nin futbol dışı iki kart görmesi gerçekten onun gibi profesyonele hiç yakışmadı. Bu da maça her iki yönden de hazır olmadığının göstergesi niteliğindeydi. Ancak hakemin kararından sonra hiç itiraz etmeden sahadan ayrılışı bizim futbolcularımıza güzel bir ders niteliğindeydi. Özellikle Bursasporlu Volkan içindi.

Beşiktaş çok önemli bir üç puan bıraktı. Bursaspor’u geçen hafta yenmesinin bütün esprisini kaybetti.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..