Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '10

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaş'ta ne bu, ne şu, ne o. Bobo & Bobo

Beşiktaş'ta ne bu, ne şu, ne o.  Bobo & Bobo
 

BOBO


Bu sezonun en iddialı takımı Beşiktaş’ı M.P.Antalyaspor karşısında, sahasında ilk defa tam olarak izleme fırsatı bulurken, sahadaki mücadeleden futbol adına son derece keyif aldığımı söyleyebilirim.


Beşiktaş, genelde iyi futbol oynayan , koşan, her dakika mücadelenin içinde olan, pas yüzdesi yüksek bir takım. Hiç susmayan seyircisin teşviki, eskiden tabiri caizse panik yaratırdı, şimdi onlar da seyircinin temposuna uyup mümkün olduğunca seri oynuyorlar ve skora yansıtamasalar da, ortaya izlemesi zevkli bir futbol ortaya koyuyorlar.


Buna rağmen enteresandır, rakip ataklarını santra çizgisindeki geri hattıyla karşılayan ve neredeyse tüm devreyi rakip sahada oynayan Beşiktaş’ın ilk şutu ve de gol pozisyonu ancak 32. dakikada geldi. Quarizma’nın şutu direkten döndü. M.P Anatalyapor ise bu devrede pozisyon bulamadı, dalga dalga gelen Beşiktaş hücumlarını hasarsız atlatmak düşüncesinden sonuç alırken bunda da pek fazla zorlanmadı. Oysa Beşiktaş’ın topla oynama oranı %63 idi.


İkici devrede, Beşiktaş gol için maça iyice ağırlığını koymaya başladığında gözler ve umutlar yine Quarizma ve golcu Bobo’da idi ki, sahanın en iyi isimlerinden Fabian Ernst’in asitsinde bu tip pozisyonların affetmeyen golcüsü Bobo golü atmakta gecikmedi ve golden sonra sahadaki oyun nispeten dengelenince de ortaya zevkli bir futbol çıktı.


M.P Antalyaspor beraberlik için ileri çıkmaya başlayınca, Beşiktaş’ın bilinen zaafı da ortaya çıkmaya başladı. Beşiktaş defansı, üstüne gidince çok hata yapıyor. Bunu Fenerbahçe maçında da görmüştük. Roberto Hilbert ve kaleci Hakan’ın birbirine bıraktığı ikram gibi bir topu Tita ağlara göndermekte zorlanmayınca 68. dakikada skor 1-1 oluyordu.


Sonra yine Beşiktaş’ın nefes aldırmayan baskısı var.. Shuster ancak bundan sonra uyanıyor ve bu maçta gereksiz olan Aurello’nun yerine Nobre’yi, Tabata’nın yerine Holosko’yu alıyor. 90+1 de de galibiyet golunü buluyor. Yine Ernst, yine muhteşem bir asist ve yine Bobo. Sonra yine Beşiktaş’ın defans perişanlığı, M.P Antalyaspor’un Beşiktaş’a sahayı dar ettiği son 2 dakika, herhalde tribünde ve ekrandaki Beşiktaş’lılara bitmek bilmiyor. İbrahim Üzülmez’in, Necati’nin bacağına basarak yaptığı faul penaltıyı çağrıştırıyor ki o Necati sahayı sedye ile terk ediyor. Veysel ve Deniz 90+4 de bomboş kaleye golu atamıyor, ve Beşiktaş, gereksiz yere zorlandığı maçı kazanmasını biliyor.


Maçın genel özeti bu.

Ben Quarizma’yı merak ediyordum. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu maçta beğenmedim. Takımına pek katkısını göremedim. . Seyirci onun bireysel yeteneklerini seviyor olmalı.. Guti olunca daha mı farklı oynuyor bilmiyorum Yine de her an her şeyi yapabilecek bir oyuncu. Her maçta, Quarizma farklılığını ispat etmek zorunda olmadığını anlaması lazım.


Beşiktaş takımı, sahasında bu kadar baskılı oynadığı bir maçı ancak uzatmada kazanabiliyorsa, göze hoş gelen futbolunu neden gol pozisyonu bulmakta zorlanıyor diye sormak lazım?. Shuster, sanırım çok geç yaptığı değişikliklerle forveti güçlendirerek sorunun cevabını almıştır.


Ben Quarisma’yı merak etmiştim ama Fabian Ernst, Bobo ve İbrahim Üzülmez’i seyrettim yine. Bobo, gerçekten de Beşiktaş’ın en etkili ve akıllı oyuncusu. Nerede duracağını, nerden golu atacağını çok iyi biliyor ve takımının sıkıntısını gideriyor, derdine ilaç oluyor. M.P Antalyaspor gücü oranında oynayan iyi bir takım. Beşiktaş’ın 1-1 den sonraki müthiş baskısına direnmek kolay değildi. Tek şanssızlıkları, son dakikada Deniz’in bomboş kaleye atamadığı pozisyonda, Necati’nin saha dışında olmasıydı.


Beşiktaş, M:P Antalyaspor maçı skor bir yana, son haftalardaki en zevkli, en mücadeleli maçlardan biriydi. Hakem Özgür Yankaya için ise çok zor bir maçtı. Süper ligde maç yöneten bir hakemin, seyircinin ve oyuncuların bu kadar baskısı altında hissetmemesi lazım kendini. Kararlarını geç veririken, avantaj kaidesi uygulamayıp, sık sık bu pozisyonlarda oyunu durdurmasını benim gibi futbolcular da yadırgadı. Son dakikalarda Necati’ye yapılan hareket’in penaltı olup olmadığı tartışılır ama bu Özgür Yankaya’nın o dakikada bunu yorumlayacak, doğru kararı verecek gücü yoktu.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..