Beşiktaş'tan Arsenal yaratmak!

Ne kadar kaliteli bir kadroya sahibiz?

Bugün Sivas karşısında canla başla mücadele eden Beşiktaş'lı oyuncuları izlerken, bunu düşündüm...

Delgado, Cisse, Tello, Holosko, Serdar K., Serdar Ö., Bobo, Nobre...

Hepsi iyi oyuncular değil mi?

Harika bir kadroya sahibiz...

...mi acaba?

Olayı netleştirelim...

Bunlar kaçıncı kalite oyuncular, 1 mi ?

Eğer Delgado 1. kalite ise Gerard, Kaka, C.Ronaldo ne?

Peki 2. kalite diyebilir miyiz? Bence bu da zor. Bunu belki Arda, Kewel, Linderoth, Baros, Nonda ve Lincoln'lü Galatasaray iddia edebilir. Biz değil...

3. kalite?

İyisimi fazla deşmeyelim. Elimizde A kalite olmasa dayetenekli bir kadro var deyip geçelim...

Gelelim Denizli'ye...

Elinde orta sınıf yetenekli bir kadro bulunan tecrübeli bir teknik direktör...

Ondan istenenler; Tükiye Şampiyonluğu ve Avrupa'da başarı...

Orta sınıf bir kadrodan, bir şampiyon yaratmanın tek yolu vardır (Lucescu bunuiyi bilir), o da takımı makineleştirmektir...

Öyle bir sistem oturtursunuz ki, her oyuncu, hangi pozisyonda kimin nereye kaçtığını gözleri bağlı olsa dahi bilir. İleriye çıkanın yerini kimin dolduracağı, hangi bölgeden nasıl hücum edileceği, korneri, panaltıyı, faulu hangi noktalardan kimlerin kullanacağı kesin olarak bellidir.

Eğer bu sistemi başarı ile oturtabilirseniz, dünyanın her takımını, her saha, zemin ve şartta yenme şansınız vardır...

Bu ekolün en güçlü temsilcilerinden bir tanesi Arsenal’dir. Fakat o kadar uzaklara gitmeye de gerek yok. Bilindiği gibi yakın tarihimizde bunu başarmış Türk takımları da olmuştur.

Mustafa Denizli diyorduk…

Mağrur ve derin bakışlı adam…

Bugün Sivas karşısında gördü ki işi çok zor…

Bugün gördü ki, Beşiktaş’ın başında hayatının sınavını verecek.

Bakalım ne kadar büyük bir hoca?

Bir insan için dış dünya ve beklentiler her zaman ikinci planda olmalıdır.

Kim olduğunuzu, kendinize gösterme vaktiniz gelmiştir hocam…