Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '17

 
Kategori
Siyaset
 

Besmelesiz Et ve Müftülerin Nikah Kıyması

Tarım ve Köy İşleri Bakanı Fakibaba, Sırbistan’dan et ithal edileceğini duyurdu. Bunun üzerine CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, dini duyarlılığı olan çok sayıda kişinin aklına gelen soruyu gündeme getirdi:  Sırbistan’dan getirilecek etler “Besmelesiz” değil miydi?

Konu,  gündeme gelir gelmez,  hemen medyanın, ağırlıklı olarak da sosyal medyanın ilgisini çekti. Çekmesi de normaldir. Çünkü Müslüman olmayan bir ülkeden et ithal ede, dini duyarlılığı yüksek olduğu bilinen muhafazakâr bir partinin bakanı iken, bunu gündeme getiren nispeten daha az dini duyarlılığı olduğu düşünülen Ana Muhalefet partisinin genel başkanıdır. Türkiye’de geçerli olan siyasi mantıkla düşünüldüğünde durum tam tersi olması lazımdır.

Gerçi Tarım ve Köy İşleri Bakanı Fakıbaba, şimşek hızıyla yaptığı karşı açıklamada duruma açıklık getiri.  Ona göre, etleri  her ne kadar da Müslüman olmayan bir ülkeden ithal etseler de hayvanların kesimlerini oradaki Müslüman kasapla yapmaktaydı.

Burada Kılıçdaroğlu’nun, dini duyarlılığı olan tüketiciler adına dile getirdiği kuşkuyu dikkate alıp takip etmek, son derece önemlidir. Kılıçdaroğlu, etlerin “besmelesiz olup olmadıklarını” sorguladı, ama biz onun niyetini sorgulamayalım. Belki de bir yanlıştan dönülmesini sağlayacaktır. Aynı şekilde Fakıbaba’nın Türkiye Cumhuriyeti Bakanı olarak ve de dini duyarlılığı yüksek bir yerden gelmesini de dikkate alarak onun da açıklamalarını kabul edelim. Dini bir konuda bu denli büyük bir “haramı” işlemeyeceğinden eminim.

Sosyal Demokrat bir Parti’nin Genel Başkanı’nın dini bir konudaki eleştirisi ile Muhafazakâr bir Parti’nin bakanını zaman kaybetmeden benzer duyarlılıktan dolayı  açıklama yapmaya iten en önemli neden, toplumun dini hassasiyetleridir. Demek ki partiler,  politika belirlerken, proje üretirken, açıklama yaparken bu hassasiyeti dikkate alıyorlar. Bu, amaç ne olursa olsun takdir edilecek bir olgudur. İster seçmen kaybetmemek için olsun, isterse de rakip partiden yeni seçmen devşirmeye  yönelik olsun.

Buraya kadar diyeceğimiz bir şey yok. Gel görelim ki aynı Kılıçdaroğlu ve partisi, müftülerin nikâh kıymasına karşı günlerdir mücadele veriyor. Yasa tasarısının meclisten geçeceğini bilmesine rağmen karşı çıkmaya devam ediyor. Ve yine toplumun çok büyük bir kısmının bu yasaya taraftar olmasını bilmesine rağmen ısrarla yasa aleyhinde beyanatlarda bulunuyor. Yani ‘Besmelesiz et’ konusunda tercümanı olduğu muhafazakar kesimin bu kez karşısında duruyor.

Müftülerin resmi nikâh kıymaları konusunda, çocuk yaşta evliliklere yol açacağı gibi, kuşkuları varsa, bunu gidermenin yollarını arayabilirdi. İktidar Partisi ile birlikte buna çözüm yolları da arayabilirdi. O zaman da muhafazakâr seçmenin sempatisini kazanacağı gibi, verdiği mücadelede de sonuç aldığı için sosyal demokratların da takdirini kazanabilirdi.

Bu durum, akıllara şu soruyu getirmiyor değil. Cumhuriyet Halk Partisi, her ne kadar değişmek istese de, eski temelsiz laiklik saplantılı reflekslerinden kurtulamıyor. Kurtulamadığı için de sık sık zikzaklar çiziyor. Bu da seçmen nazarındaki güvenirliğine zarar veriyor. Çünkü samimi bulunmuyor.

Keşke Kılıçdaroğlu, ‘Besmelesiz et’ konusunda gösterdiği duyarlılığı, Müftülerin nikâh kıyması konusunda da gösterebilseydi! Keşke!

 

 
Toplam blog
: 81
: 623
Kayıt tarihi
: 18.10.17
 
 

1963 yılında dünyaya geldim. 1985 yılında Atatürk Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde..