Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Beyaz atlı prens beklemek

Beyaz atlı prens beklemek
 

Ozellikle zor koşullar altında yaşayan genç kızların, hangi şartlarda olursa olsun, hayallerindeki bir beyaz atlı prens bekleyerek, kendilerini bu hayattan pembe hayallerindeki dünyaya evlenerek taşımalarını duslerler. Yaşadığı koşullardan kaçmak için karşısına çıkan ilk erkeğin şatafatlı sözlerinden ve o anki durumlarından etkilenen bu kişiler, bir anda kendilerini bağlayan sorumluluk ve aile bağlarından kurtulma ve hayatlarını çok daha mutlu geçirme hayallerin içindedirler.

Oysa ki, her zaman olaylar hayellerimizdeki gibi mutlu sonla bitmez ve insanlar yağmurdan kaçarken doluya tutulurlar. Bu durumu yaşayan kişiler genellikle yoğun aile baskısı altında, aile içi sorunların aşırı olduğu, çevre ile temasın kısıtlandığı, eğitim ve öğretimin engellendiği ortamlarda görünmektedır. Daha kişiliğin henüz gelişmediği, eğitim ve öğretimin tamamlanmadığı yaşlarda evlenmek, genclerin, bir hassa kız çocuklarının daha sonra eskisinden daha sorunlu dönemler yaşamalarına yol açmakta, eğitimler yarım kalabilmekte, beklenen mesleki düzeylerinden daha düşük işlerde çalışıp geleceklerini daha kötü bir duruma gelmesine yol açmaktadırlar. Sonuçta daha mutsuz insanlar, daha kolay halledilecek işlerde, ne yazık ki daha başarısız olmaktadırlar. Ne olursa olsun, yeterince tanımadan, sadece duyguları dikkate alarak yapılan evlilikler, kişiyi depresyona, panik bozukluğuna ve anksiyet bozukluğuna, somatizasyon bozukluğuna, dissosiyatif bozukluklara, evlilik sorunlarına, boşanmalara ve hatta intihara yol açabilmektedir. Bu yüzden ailelerin çocuklarını daha mutlu, barış içinde, kişiliklerini daha geliştirecek, daha sosyal ortamlarda yetiştirmeleri gerekmektedir. Onları kendi istekleri dışında hareket etmeye zengin ya da akraba ile evlendirmek, kendi güçleri üzerinde çalıştırılmaya zorlamak, dışarıya çıkarılmamak, karşı cins ile iletişimin engellenmesi, gibi durumlara baskı uygulayip zorlamamaları gerekir.

Tabii ki gençlerimizde daha sağduyulu düşünüp ve ileriye dönük hareket etmeyi öğrenmeli, ani, inat ve öfke ile verilecek kararların sorunlara yol açabileceğini unutmamalıdırlar. Ne demişler öfke ile kalkan zararla oturur. Beyaz atlı prensi beklemek yerine, gerçek hayata uyan beklentiler içinde ama umutlu olmanız , başkalarından pasif olarak yardım eli beklemekten çok, kendinize güvenmeniz ve aktif bir şekilde çalışarak sonuçlarını beklemeniz daha uygundur. Yaşınız ilerledikçe daha mantıklı düşüneceginizden eminim.

Herkese olumlu, mantıklı ve aktif çaba ile dolu günler, ömür boyu mutlu birliktelikler dileklerimle.

Mustafa Uçman

 
Toplam blog
: 92
: 2862
Kayıt tarihi
: 14.01.08
 
 

Hatay-Antakya’da 1963 yılında doğdu. İzmir İmam Hatip Lisesinden sonra 1981 yılında aile birleşim..