Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '16

 
Kategori
Bilim
 

Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Snellman

Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Snellman
 

Johan Wilhelm Snellman


Eğitim; okullar, kurslar ve üniversiteler aracılığı ile bireylere hayatta gerekli olan bilgi ve yeteneklerin sistematik bir şekilde verilmesi olarak tanımlanır.Hep örnek gösteririz, Finlandiya eğitimle kalkınmış GSMH’nın yüksekliği eğitime bağlıdır diye. Peki Ülkemizle karşılaştırdığımızda neler görürüz? Bizler, okula başlama yaşını altı bezli döneme çekmeye çalışırken, Finlandiya’da zorunlu okula başlama yaşı 7’dir. Onlarda servis uygulaması yoktur, çocuklar 1. sınıftan itibaren okula yürüyerek veya bisikletle gidiyorlar. Özel durumlarda çocuklar okula aileleri tarafından götürülüyor. Finlandiya’da müfredat bizdeki ki karmaşık değil çok basit, sürekli de değişmiyor. Öğretmenler okutulacak kitapları kendileri seçiyor. Finlandiya’da resmi olarak not verilmiyor olsa bile öğretmenler, inisiyatiflerini kullanarak büyük bir özveriyle testler hazırlıyor ve çocukları sınav dolu bir geleceğe hazırlıyorlar. Öğrenciler ilk olarak 16 yaşına geldiklerinde ülke genelinde bir sınava giriyorlar.

Finlandiya’da öğrenciler okulun tüm işlerini nöbetleşe yaparak, sorumluluk duyguları gelişiyor. Okullar öğrencilerin rahat edebileceği şekilde tasarlanıyor. Binaların fiziksel özellikleri öğrencilerin evdeymiş gibi rahat etmelerini sağlayacak şekilde düşünülüyor. Günlük 8 saatlik ders ve kursların yerine günlük ortalama 4 saat ders ile yetiniyorlar. Türkiye’de her öğretmen ön koşulsuz yeterli sayıldığı halde Finli öğretmenler haftada en az 2 saat hizmet içi eğitime katılmak zorundadır.

Bizde, “Hiçbir şey olamazsa, bari öğretmen olsun” mantığı varken, Finlandiya’da öğretmenlik mesleği toplumun en gözde mesleklerinden, öğretmenliğe master derecesi olanlar kabul ediliyor.

Öğretmen olabilmek için sınavdan geçer puan almak yeterli değil, aday; üç aşamalı bir testten geçiyor. Finlandiya’da öğretmenin gelir düzeyi çok yüksek olduğu için asla ek iş yapmaz.  Ülkemizde en başarılı öğretmen en çok ödev verendir anlayışına karşın, Finlandiya’da öğrencilere asla ödev verilmiyor.

Finlandiya’da resim dersi ile matematik, eşdeğer olarak görülüyor. Fin eğitim sisteminde ders anlatan bir öğretmenin sessiz sınıfı yerine etkinlik yapan sesli sınıflar tercih ediliyor. Kantinler, bizdeki gibi işletmeye çevrilmemiş, Finlandiya’daki okulların kantinlerinde sadece su, süt ve meyve satılıyor.

Fin eğitim sistemini ve toplum yapısını düzeltmek için çaba gösteren Johan Wilhelm Snellman, Rus egemenliği altındaki külleri dahi savrulmaya yüz tutmuş bir ulusun tekrar tek bir vücut halinde kalkınmasını, devletleşmesini sağlamış eğitimci, yazar, filozoftur. Snellman, kışın kayakla, ilkbahar ve yazın ise, kayıkla bazen de yaya olarak Suomi’yi baştanbaşa dolaşırdı. Her yerde konferans verir, en ücra kulübeler bile ulaşır, sohbet eder; nerede ateşli, zeki insanlar varsa onları bulur, kitap verir, adreslerini alır, mektuplaşırdı. O, Konfüçyus’un, karanlıktan şikâyet edeceğine bir mum yak sözünden daha fazlasını yaptı, tümkaranlık köşelerde canlı lambalar yaktı, onlara ateş yağı döktü. Konuşmalarında; “Bütün ülkeyi sulamak için; bir kaç dere yetmez, göl, pınar veya dere gibi su kaynaklarına ihtiyaç vardır. Milletin ruh susuzluğu da buna benzer. Aydınların dağınık güçlerini, hep bir araya toplayarak, büyük bir eğitim gücü meydana getirmeliyiz.” derdi.

Ulusal önderimiz Atatürk’ün askeri okulların müfredatına koyulmasını emrettiği kitap, Rus yazar Grigory Petrov’un yazdığı“Beyaz Zambaklar Ülkesinde” Finler’in başarı öyküsüdür. “Beyaz zambaklar ülkesinde” kitabını okurken Snellman ile Atatürk’ün birbirlerine ne kadar çok benzediğini anlarız. İki karakterde doğru bildiğini, doğru olanı savunmak konusunda aşırı derecede inatçı bir savaşçı, bilimin bir parçası olacak kadar öğrenci ve öğretmen, tarihin tozlu yaprakları arasında kalmış milli duyguları çıkarıp benlik kazandıracak kadar milliyetçi, köylünün halkın milletin efendisi olduğunu savunacak kadar halkçılar. Finliler; Snellman’ın doğum günü olan 12 Mayıs’ı her yıl “Snellman Günü” olarak kutlarlar, O Finlandiya’nın savaşmamış, eğitim alanındaki Atatürk’üdür.

“Aydın olmak, modaya göre elbise, şapka ve kolalı gömlek giymek demek değildir. Aydın sınıf, milletin beyni gibidir. Aydın, bir maaşa konsun, meyhanelerde kafayı çekip halkı küçümsesin, akşamları kahvelerde iskambil kâğıdı veya tavla masasının başına geçip eğlensin diye var değildir. Aydınlar, ulusal zekâyı geliştirmek, ulusal iradeyi güçlendirmek, ulusal vicdanı uyandırmak zorundadırlar, Milletin cahilliği, kabalığı, vahşiliği, vahşice sarhoşluğu, inancın kör dehlizinde kaybolması, hastalık ve fakirliği aydınların suçudur.”

Sağlıklı bir toplum; bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklı bireylerden oluşur. Bireylerin sağlıklı olabilmesi ise çocukların eğitimine ve çok yönlü gelişimine bağlıdır. Kişi başına 34 bin 585 dolar düşen milli geliri ile dünyanın en zengin ve müreffeh ülkelerinden olan Finlandiya ile kişi başına yıllık milli geliri: 9 bin 179 dolar düşen Ülkemiz arasındaki milli gelir farkının sadece eğitim niteliği farkından kaynaklandığını çok net bir söylemekte beis görmüyorum.

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..