Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '17

 
Kategori
Felsefe
 

Beyindeki hayalet düşman: Endişe...

Beyindeki hayalet düşman: Endişe...
 

Bütün varlıklar iki temel içgüdü ile donatılmıştır.

Varlığını korumak

Üremek

Üreme içgüdüsü hemen hemen bütün varlıklarda aynıdır. Amaç neslin devamıdır. Bir anlamda “ben” in yaşatılmasıdır. İnsan hayvana göre beyinsel anlamda çok daha donanımlı olmasına rağmen, çoğunlukla dünyaya getireceği yeni çocukların geleceğinden vazgeçtik, bugünkü kendi yaşam kalitelerini olumsuz etkileyeceğini bile göz ardı eder.

&&&&

Varlığını koruma konusunda insan hayvandan farklıdır. Hayvanda bu durum yemek, içmek, uyumak gibi güncel basit durumlar ile gelişirken insan sadece bu gününü değil yarınını da düşünmeye başlar. Tabii ki yarını düşünmek hiç de kötü değildir. Ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da abartıya kaçmamak gerekir. Yarına dair düşünülecek konuları iyi seçmek gerekir. Zira yarın düşüncesi çoğunlukla beynimizdeki hayalet düşmanı, yani endişeyi harekete geçirir.

Endişe Nedir?
Kişinin bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı bedensel, duygusal ve zihinsel değişimlerle kendini gösteren bir uyarılmışlık halidir. Nedeni belli olmayan tedirginlik hali olarak da açıklanır.

Gelecek endişesi önlem alınmazsa yaş ve statü ile büyür. Okulda sınavlar nasıl geçecekle başlayan endişe, beğendiğim kız/oğlan beni beğenecek mi endişesi ile devam eder. Bu endişeler bir süre sonra korkuya dönüşür ki o zaman basit endişe durumundan hastalık durumuna geçmeye başlar.

&&&&

Hayvanda olmayan, ama hemen her insanda olan bir şey  olmayandan korkmaktır. İnsan akıl yapısı gereği bazı neden sonuç ilişkilerini görüp, benzer konularda zarar görmemek adına endişe hatta korku duyabilir. “Ya başarısız olursam””ya başıma/başına bir şey gelirse”, “ya terk edilirsem”, “ya yalnız kalırsam”gibi bir çok konu insanı ortada bir şey yokken üzer ve tedirgin eder. Bunlar hep bildiğimiz düşünce kalıplarıdır. Ne gariptir ki hiçbirinin de olacağı garantisi yoktur. Yani çoğu zaman boşuna endişe duyar yaşam kalitemizi düşürürüz. Örneğin evliliği iyi gitmemiş ve ayrılmış bir kişi, başka biri ile karşılaştığında yine üzüleceğini düşünerek mesafeli durur, beklide mutluluğunu engeller. Oysa böyle olacağına dair hiçbir kanıt yoktur. Bütün bu durumlarda korkulanın nesnesi yoktur. O bir hayalettir. Beynimize çöreklenmiş hayalet düşmandır.

&&&&

Yaşam baştanbaşa risklerle doludur. Yolda giderken tepeden düşen bir saksının başımıza düşüp bizi öldürmeyeceği garantisi yoktur. Biz bu risklere rağmen evde oturmaz, yine de dışarı çıkarız. "Endişe ve üzüntü yarının sorunlarını değil, bugünün huzurunu yok eder."

Gelecekte çıkabilecek olası sorunları düşünerek endişe etmek ve üzülmek, bugün yaşayabileceğimiz huzuru ve mutluluğu yok eder.

Çünkü sorun çıktığı zaman üzülmek yerine daha sorun çıkmadan önce üzülmeye başlamış oluruz. Belki de hiç yaşanmayacak bir sorun için endişe ederek, huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşayacağımız günleri kendi kendimize ve/veya yakınlarımıza zehir ederiz.

Açıkçası sevgili dostlar gelecek sadece bir olasılıktır. Garantisi yoktur. Garanti olan bu gündür. Yaşadığımız bu andır. Bir olasılıkla gelmesi muhtemel yarın için bu günkü yaşamımızı feda etmek hiç de doğru olmasa gerek.

İzmir 08.05.2017

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..