Beyinin şifresi mi?

Dünya üzerindeki bilim adamları, her gün bir şeyleri yeniden keşfediyorlar.

Şimdi de insan beyninin oluşumunun bir kısmını çözmeyi başarmışlar.

Bu beyin denilen organ nasıl bir şeymiş! Hep birlikte bir bakalım.

Beyinin de büyüklüğüne göre kapasitesinin olduğu tespit edilmiş.
Büyük beyinli insanların daha zeki olduğunu 50 yılı aşkın süredir devam eden araştırma ile kanıtlanmış.

Buna göre, kadınlara göre doğuştan daha büyük beyne sahip erkekler yarışa önde başlıyorlarmış.

Büyük beyin nedeniyle IQ skorları 16 puan yüksek oluyormuş.

İnsanoğlu beyninin yüzde 3-4’ünü kullanıyormuş.

Dünyanın en ünlü bilim adamı Einstein yüzde 10’unu kullanıyormuş.

İleride beynimizin kapasitesinin yarısını bile kullanmaya başladığımız zaman objeleri düşünce gücüyle hareket ettirebilecekmişiz...
Bu tür sözleri mutlaka siz de bir gün bir yerlerde duymuşsunuzdur.

Ancak tabii ki bunların hiçbiri gerçeğe uygun değil.

Hani bir tabir vardır ya Kafasını Kullanmak deyimi, işte bu deyimden hareket ederek, Kafasını kullanmadan iş yapmayı tercih eden insanlar bir yana dursun, beynimizin büyük bir bölümünü kullanıyormuşuz.

Ama bazıları daha zeki olurken bazılarımız da havasından mıdır suyundan mı, 40 kere anlatsan en basit şeyi anlamazlar.

İşte bu havasından mıdır suyundan mı kısmı bilim adamlarının yıllardan beri üzerinde durduğu en önemli ayrıntı olmuş.
Dünya tarihinin gelmiş geçmiş en zeki adamlarından biri olarak kabul edilen Albert Einstein’ın 1955 yılındaki ölümünden dakikalar sonra cerrahların ellerine neşterleri alıp ünlü fizikçinin beynini 240 parçaya ayırarak, bunların hepsini ayrı kavanozlara koyup, yıllarca saklaması da hep bu sorunun yanıtını bulmak içinmiş.
Yıllar boyu Einstein’ın neden biz sıradan insanlardan daha zeki olduğunu çözmeye uğraşan bilim dünyası 53 yıllık araştırmanın sonucunu açıklamış.

Buna göre;
Büyük beyin eşittir büyük zekâymış.

Einstein’ın beyninin kulakların arkasında kalan bölümünün normal insanlara oranla yüzde 15 daha geniş olduğu tespit edilmiş.

Araştırmaya göre bu bölgenin geniş olması matematiksel ve görsel yeteneğin artmasına hafızanın da çok üst düzeyde çalışmasına neden oluyormuş.

Yaşlandıkça büzülüp küçülen beynin fonksiyonlarının gerilemesi de bu araştırmanın sonuçlarını destekler nitelikteymiş.

20’li yaşlarında bir insanın beyni yaklaşık 1.5 kilo ağırlığındayken 70-80’li yaşlara gelindiğinde ağırlık 1 kilonun altına kadar gerileyebiliyormuş.

Zekâ seviyesini ölçmek için günümüzde en çok kullanılan yöntem değişik şekilleri anlamlandırıp bir sonraki şeklin ne olduğunu tahmin ettiğimiz IQ testleri.

Ortalama bir insanın IQ seviyesinin 100 olduğunu kabul edersek, bu son araştırmaya göre beynin normalden büyük olması IQ seviyesinin de 16 puan yüksek olması anlamına geliyormuş.

Erkek beyninin kadınlarınkine oranla yüzde 10 daha büyük olduğu yüzyıllardan beri biliniyormuş.

Yani, hani bazı insanlar şanslı doğar derler ya, o erkeklermiş...

Buna karşın Scientific American’ın en büyük rakibi olan New Scientist dergisi de, Benim araştırmam daha çok tiraj alır dercesine son sayısında daha farklı bir beyin araştırmasına yer verip, durumunu kadın ve erkek okuyucuları için dengelemiş.

Bu Derginin kadın ve erkek beyninin farklarını incelediği yazıda varılan sonuç şu cümlelerle özetlenebilir: Beyni harekete geçiren sinyaller ve duygusal mesajları ileten kimyasallar o kadar farklı ki, artık insan ırkında bir değil iki çeşit beyin olduğunu düşünüyorlarmış.

“İnsan beyni” diye bir kavramdan bahsetmek mümkün değilmiş.

Kadın ve erkek beyni olarak araştırmaların ayrı, ayrı yapılması gerekiyormuş.

Araştırma, kadın ve erkeğin beyinlerinin fiziksel olarak tamamen farklı olduğunu ortaya koyması bakımından çok
önemli görülüyormuş.

Daha önce beynin cinsellik ve temel ihtiyaçları düzenleyen hipotalamus bölgesindeki farklılıkların iki beyin arasındaki temel fark olduğu düşünülüyormuş.

Beyin bir bütün olarak değil de parça, parça incelendiğinde kadın beynindeki bazı bölümlerin boyutlarıyla erkeklerinkinin birbirinden tamamen farklı olduğu görülmüş.

Örneğin kadınlarda beynin karar almayı sağlayan bölümü daha büyükmüş.

Duygusal tepkileri yöneten bölümün boyutu da yine aynı şekilde kadınlarda daha geniş yer tutuyormuş. Erkek beyninde ise cinsel dürtüleri yöneten amiglada adlı bölüm daha genişmiş.

Şimdi bu yazı yorumlara göre, hangisine inanacağınızı şaşırdınız değil mi?

Şaşırmamak elde değil. Dünyada pazarlama tekniklerinin hangi aşamaya gelip, pazarlama tekniği olarak neleri, nasıl kullanabileceklerini birlikte görmüş oldu.

Emperyalizmin insan beynini bile bir pazarlama yöntemi olarak kullanması, gelinen son noktaya bir örnektir.

Aynı konu iki farklı görüş.

Bunun anlamı, ne şiş yansın, ne de kebap!

Ya bu iki dergiyi alıp ta okuyan okuyucu ne yapsın?

Hangisine inansın?

Ortada inanılacak bir bilgi yok. Birisinin ak dediğine öbürküsü kara diyor. Yok, efendim erkek beyni büyükmüş de! Kadın beyni küçükmüş de! Bu nedenle erkekler kadınlardan daha zekiymiş de!

İnsanoğlu, emperyalistlerin oyuncağı olmaktan bir an önce kurtulmalıdır.

İnsanoğlunun ilgisini çeken bir konuda bu kadar farklı görüşler olmamalı.