Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '08

 
Kategori
Deneme
 

Beynim, kalbim ve başına buyruk elim

Beynim, kalbim ve başına buyruk elim
 

Uça uça yorulmadın mı hey kuş, bu hayatı deneye deneye!


Kalbim elime, böyle böyle yaz, dedi. Elim başka alemlerde! Beynim elime, şöyle şöyle yaz, dedi. I-ıh, elim dinlemiyor, kendi bildiği gibi yazarak bildiriyor yaşananları. (Sırtı yere gelmiş ağlıyordu şehir.)

Bu el, benim elim değil mi?

Bu el, kesinlikle benim elim; beş parmaklı el, benim! (Bir şehrin kaç parmaklı eli vardır?) Öyleyse niye yazmaz bu el kalbimin dile getirdiklerini, beynimin? Başına buyruk bu el, eline zarar verecek, hayatına, bak yazmadı deme!

El, elim, benim güzelim, tamam iyisin, hoşsun; ama söz dinlemelisin ve yazmalısın biraz da kalbimin dediklerini ve....

Bu doğaya aykırı; bir el kendi başına hareket edemez!

Bir dakika, bu el, konuştuğumuz, konuşup yazdığımız bu el benim elimse, öyle kolay kolay yargıda bulunamazsınız!

Ama beynim bir sinirlenirse....peşi kalbim hızlı hızlı atmaya başlarsa....Bedenimde fırtınalar kopar; o zaman el, elim nereye kaçacak, saklanacak? (Bu şehirde girecek bir delik bile bulamaz!)

1. Not: Bir el, hadi ben gidiyorum, deyip, bedene el sallayıp, bir başına yaşamaya devam edebilir mi?

2. Not:

Önceden;
küçükken ve gençken,
el, elim
hiç itirazsız
yazardı
kalbimin dediklerini,
beynimin;
gayet de iyi
anlaşırlardı bende.

Ne olduysa;
işte oldu
bu yaşta,
şu şehirde;
belirli bir
noktayı geçtikten
sonra,
ne yapalım,
ele mahkum
yaşayalım!

Ş.Y.
 
Toplam blog
: 650
: 412
Kayıt tarihi
: 07.06.07
 
 

İzmir.  Aşk ve Şiir. Müzik. Kitap. Varlık ve Sözcükler ve .... ..