Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '12

 
Kategori
Güncel
 

Beyoğlunda İnci Pastenesinde bir profiterol yiyelim mi?

Beyoğlunda İnci Pastenesinde bir profiterol yiyelim mi?
 

Biraz evvel internette gezinirken birden bir haber dikkatimi çekti.Bir solukta okuduğum haberde Beyoğlundaki İnci Pastanesinin yıkım kararı sebebiyle tahliye edildiği ve bir çok kişinin bu olaya mani olmak istediğini, tahliye sırasında da Pastanede bulunan profiterollerin halka dağıtıldığı yazıyordu.Haberin devamında İstiklal Caddesinde 4 katlı Cercie d'orient kompleksinde restorasyon projesine girişen Emek İnşaat ve İşletme A.Ş nın açtığı tahliye davasında verilen karar gereği aralarında İnci pastanesinin de bulunduğu kiracıları binadan tahliye etmek için gelen yetkililer ile tahliye tebligatının kendilerine önceden gelmediğini savunan kiracılar arasında arbede yaşandığı da yazıyordu.

Konu ile ilgili başka bir haberde ise 68 yıl önce 1944 yılında Lucas Zigoridis tarafından kurulan ve profiterolleri ile uzun yıllar İstanbul'luların kalbinde yer edinen firmanın kapanmasının yankıları yazıyordu.

Bu haberi okuduktan sonra bir an gözlerimi kapattım. Bir anne ve baba gördüm. Günlerden cumartesi akşam üzeri. Anne astragan kürkünü ve topuklu ayakkabılarını baba ise uzun paltosunu giymiş.Her ikisi de 35 yaş civarında olan aile oldukça şık ve bakımlı. Baba 8 yaşlarında bir kız çocuğunun elini sıkıca tutmuş. Küçük  kız kırmızı paltosu, saçında başı kadar büyük kurdelaları, siyah rugan ayakkabıları ile masal prensesi gibi. Anne ise 5 yaşlarında bir küçük kızın elini tutmuş. O da ablası gibi çok şık. Ailenin bu cumartesi akşamı bütün şıklığı gece gidecekleri Ses Tiyatrosu temsili için.İkisi çocuk bu dört kişinin  en büyük zevki ayda bir cumartesi böyle çok şık giyinip Ses Tiyatrosuna gitmek ve sağdan ilk locada temsil seyretmek. Küçük kızlar tiyatroya bayılıyor, hele varyeteci kızlar dansa çıkınca yerlerinde duramıyorlar.

Daha temsile vakit var. İstiklal caddesinde yürürken baba birden İnci Pastanesinde profiterol yermisiniz diye soruyor. Bu her temsil gecesi tekrarlanan bir durum. Her temsil gecesi biraz erken İstiklal Caddesine çıkılıyor ve profitorel olayı tekrarlanıyor. Küçük kızlar biraz sonra olacak yemek şöleninin hayali ile neşe içinde babayı tasdik ediyorlar ama anne biraz tereddütlü. Zira küçük kızların profiterol yerken üstlerini kirletebilecekleri düşüncesi bile onu korkutuyor. Ama annenin tereddüdü bir işe yaramıyor ve bizim dörtlü soluğu pastanede alıyor. Küçücük pastanenin içi tıklım tıklım. Arkada bir küçük masa boş galiba. Hemen masaya oturan bizimkiler dört tane profiterol ve su ısmarlıyor. Küçük kızlar pastalarını beklerken yan gözle de üstü prfiterol tabakları dolu tepsi ile yanlarından geçen garsonu takip ediyorlar. Nihayyet profiteroller geliyor. O ne güzel bir şöien. Çikolata, içi kerama dolu kurabiye toplarının üstünde bir dağ gibi duruyor. En üsttede beyaz krema dağın karları gibi pastaya daha bir görkem katıyor.

Bu pasta şöleni ne yazık kı kısa sürüyor. Şimdi temsil zamanı. Locada arkasına  yaslanıp müziğin başlaması ile çıkan dansçıları seyrederken herkes biraz önce yediği profiterolun verdiği hazla mutlu, hem de çok mutlu. Bir sonraki temsil gecesine kadar profiterolun hayali ile yaşayacaklar.

Birden irkilerek bu hayalden uyandım. Hayaldeki anne ve baba artık yok.çokctan fani oldular. Küçük kızlar ise birer yaşlı kadın oldu. En kötüsü artık İnci Pastanesi de yok. Çok mutsuzum şimdi.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..