Beypazarı’ndan lezzet günlüğü

Beypazarı güveci, yaprak sarma, 80 katlı baklava, Beypazarı kurusu gibi birçok lezzeti barındıran Beypazarı’nı bir gastro-turizm cenneti olarak kabul etsek hata yapmış sayılmayız. Yörenin lezzetlerini tatmak için ilk durağımız ise Tarihi Taş Mektep Restoran.

19. yy. ortalarında inşa edilen, Osmanlı mimarisinin güzel örneği, Taş Mektep Konağı’ndaki restoranın mönüsünde sadece yöresel yemekler var. Masaya ilk olarak servis edilen tarhana çorbasısınıfı geçiyor. Ardından gelen yaprak sarması ise hafızada iz bırakacak cinsten. Yörenin Akpüskül üzümünün incecik yaprağıyla sarılan yaprakları toprak güveç içinde odun ateşinde pişirmişler. Eti, pirinci, baharatı ayarında; yapraklar ağızda eriyor.

Beypazarı’na gelindi mi meşhur güveci yemeden dönmek olmaz. Beypazarı güveci hazırlanışı dört-beş saat süren zahmetli bir yemek. Beypazarı’nda yapan birçok yer var ama birçoğu işin kolayına kaçmışlar. Çabuk pişirmek için güveç yerine tencerede pişirenlerden tutun da hazır et suyu kullananlar bile var. Tarihi Güveç Fırını ise farklı; taş fırında ve geleneksel yöntemlerle güveç yapıyorlar.

Beypazarı’nın küçük bir çarşısıvar, Tarihi Güveç Fırını’nı kolaylıkla buluyorum. Et, pilav ve sebzelerle yapılan güveç bildiğimiz güveçlerden farklı, bir nevi etli-sebzeli pilav; lezzetin sırrı ise yemeğinin saatlerce piştiği kara çömlekte saklı, kullandıkça kıymetlenen çömlekler bunlar.

İsteğe göre dana eti veya kuzu etiyle güveç yapıyorlar. Et nar gibi ve akan suları pilava öyle bir lezzet vermiş ki tarifi imkânsız. Beypazarı güveci geleneğini yaşatan mekânın tek kusuru güveci sipariş üzerine yapılması, Beypazarı’na yolu düşüp bu lezzeti tatmak isteyenler yola çıkmadan mekâna bir telefon açmalarında fayda var.

Beypazarı’nda yemekler de fatura da rahat hazmediliyor, tarhana çorbası 3 TL, yaprak sarma 5 TL., Beypazarı güveci ise 8 TL. Yemeğin ardından yöre hanımlarının tarhanalarını, enfes dolmalık yapraklarını,baklavalarını sattığı çarşıda küçük bir yürüyüşe çıkıyorum.

Tezgâhlarda sunulan 80 katlı ev baklavası pek ilgimi çekmedi ama Beypazarı’nın uğruna festival yapılan havuçları methedildiği kadar varmış; içtiğim havuç suları çok lezizdi. Yörenin maden suyunu da unutmamak lazım; çarşının birkaç kilometre uzağındaki maden suyu işletmesine gittiğimde yerlilerin maden suyu ikramı, Anadolu insanına has konukseverliğin tipik bir göstergesiydi.

Bu güzel sevimli bozkır kasabasından ayrılırken, büyük kentlerde de aşina olmaya başladığımız, çayın değişmez eşlikçisi tereyağlı Beypazarı kurusunu Yöremiz Fırını’ndan alıpİstanbul’da sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.Diğer yemek yazılarımı http://sevdigimrestoranlar.blogspot.com/ 'dan okuyabilirsiniz.

Taş Mektep Konağı: İstiklal Mah. Alaadinin Sk. No:4, Beypazarı

Tarihi Güveç Fırını: Bostancılar Çarşısı No:32, Beypazarı

Yöremiz Fırın: Eski Hükümet Cad. No:11,Beypazarı