Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '12

 
Kategori
İnançlar
 

Bikini giymek günah mı?

Bikini giymek günah mı?
 

Arap Baharı ile birlikte açılıp, saçılan(!) İslami bilginlerimiz, Türkiye’de de atıp tutmaya devam ediyorlar.

Gelin sizinle bir yazı okuyalım ve sonra yazı yazan, yazının konusu hakkında yorum yapalım.

Müslümanlar kadınlar bikini veya mayo ile denize girebilirler mi?

Giremezler.

Çünkü kadınlarımız, üreme organı ve yakın çevresi anlamına gelen Ferc'lerini korumakla yükümlü oldukları gibi yüz, eller ve ayaklar dışındaki diğer vücut organlarını da örtmekle yükümlüdürler.

(Nur 31) Onlar, kocaları dışında, babaları ve kardeşleri dâhil olmak üzere hiçbir ergin erkeğin ve hatta kadının yanında bikinili veya mayolu olarak bulunamazlar.

Rabbimizin örtünme emrine inanmakla birlikte vücutların açığa vuran kadınlar günahkâr olurlar.

Tövbe ederek kendilerini aklamalıdırlar.

Faiz ve zina yanı sıra vücut teşhiri gibi sürekli olarak işlenen haramların İslâmî imanı zayıflatarak yıkıma maruz bırakabileceği de unutulmamalıdır.

Müslüman bir bayan, kadın kuaförüne üreme, koltukaltı ve bacak bölgesi kıllarına yönelik işlem yaptırabilir mi?

Müslüman kadınlar, uyluk dahil üreme bölgesi ve yakın çevresi anlamına gelen Ferc'lerini Rabbimizin Kur'ânî emri gereği korumak; kızları, ve kardeşleri dahil hiç kimseye açmamakla yükümlüdürler.(Nur 31) Bu sebeple bu bölgelerini açarak bir işlem yaptıramazlar. Ancak, kırk gün aşılmaksızın yapılması gereken temizliklerini, hastalık ve yaşlılık gibi her hangi bir sebeple bizzat yapamıyorlarsa, kadın kuaförü yanı sıra bir başka kadına da yaptırabilirler.

Erkekler de Ferc'lerini korumakla yükümlü olduklarından yukarıda kadınlara ilişkin olarak açıklanan hükümler, erkekler için de geçerlidir. (Nur 30)

Zaruret halleri dışında doktorlar, kuaförler ve çocuklarımız dahil hiçbir Müslüman da bir başkasının üreme bölgesi çevresine bakamaz ve bu bölgede hiç bir şekilde bir işlem yapamaz.”

Gördüğünüz gibi bu zihniyet gittikçe canlanıyor.

Bu fikirler kimin dersiniz?

Takvim gazetesinde yazan İslami yazar Ali Rıza Demircan,

Ali Rıza Demircan kimdir?

Ali Rıza Demircan, kendine ait internet sitesinde biyografisini şöyle yazmış:

Rize ilinin Sütlüce köyünden Faik-Hamdiye Demircan’dan doğma Ali Rıza Demircan 1945’de İstanbul’da Kasımpaşa’da doğdu. Mahkeme kararıyla 1947’li olarak Rize nüfusuna yazıldı. İlkokulu okul dışından bitirdi. Kur’an Hafızı oldu ve bir süre de özel olarak Arapça, Tefsir ve Hadis öğrenimi gördü. Birinci devresini okul dışından verdiği İstanbul İmam Hatip Lisesini 1969 yılında birincilikle bitirdi. Aynı yıl birincilikle girdiği İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü (Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nden pekiyi dereceyle mezun olmuş.

1976-1978 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Eğitim Merkezi’nde İhtisas yapmış.

1970 yılında Süleymaniye Camii Hatipliğine, bir yıl sonra Hatiplik kaldırıldığı için de İmam-Hatipliğine tayin edilmiş. Bu camide on iki yıl görev yapmış.

Kitapları ve konferansları sebebiyle T.C. Kanununun 163. maddesini ihlâlden yedi defa Ağır Ceza ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinde yargılanmışı.

Hala televizyon televizyon gezerek, yukarıdaki görüşlerini halka anlatmaya devam ediyor. Türk Ceza Mahkemesinin 163. Maddesi yıllar önce( Turgut Özal döneminde) kaldırılsa da, onunla birlikte kaldırılan 141.142. maddeler hala uygulanıyor(!)

Yazının içeriğine gelince; her şey yoruma meydan vermeyecek şekilde açık. Bu tipler, bir yerleri açık gördüler mi gözlerini belerterek bakarlar. Ancak söze geldi mi, o açık yeri göstereni suçlarlar.

Açmak günah, bakmak sevap cinsinden!

İşte ‘İleri demokrasi’nin nimetlerinden yararlananlar!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..