Bıkkın aşıklar

Bir rastalı çocukla, siyahlara bürünmüş, piercingli bir kız... Sokakta yürüyorlar, elleri birbirinden ayrılmış, kavga ediyorlar. Kavga konusu, sıradan mı sıradan, bildiniz, bir kız mevzusu. Rastalı sevgili, yanındaki, bıkmış olduğu tazecik kızı teselli etmeye çalışıyor: Yahu, o kızdan beni nasıl kıskanırsın. Neresine bakayım, alt tarafı bir kız, yani bizim okuldan bir kız. Hem bir güzelliği de yok ki!

Tam o sırada, yanından geçen bendeniz (şarkıcı olmayan ben) hemen olaya dahil olmak istiyorum. İki kelime edeyim, ortalık düzelsin diyorum ama yapamıyorum.

Bu bıkkın aşıkları karşıma alıp şunları sırayla söylemek iserdim oysa;

Bakın sevgili kardeşlerim, aşkınız bayatlamış, şuna bir son nokta niye koyamıyorsunuz? Hem sen rastalı çocuk, özrün kabahatinden büyük. Alt tarafı bir kız ne demek, yanındaki deve dikeni mi? Ayrıca, eller gidiyorken bilmem nerelere, bu aşkın 'piercingli' ve 'rastalı' özgürlük hallerinden bir kurtulsanıza. Çünkü artık sevgili gibi gözükmüyorsunuz. Ne bileyim, zoraki sürdürülen-hem de özgür bir ortamda- evliliğin sinyallerini veriyorsunuz. Biraz nefes alın, sayenizde sokaklar da nefes alsın!..

Çünkü, adım başı sevgili kavgaları, sürekli kıskançlık halleri... Bıktım bu hallenmelerden, dırdır edilerek kapris yapma ve biribirini anlayamama durumlarından... Biz kendimizi bile anlayamıyorken, bir de sizlerin sıkıntılarıyla sokaklarda dolaşmak zorunda kalıyoruz. Çünkü her yerdesiniz... Siz; aşık olma oyunu oynayan, bıkkın aşıklar, size söylüyorum:

Aşk'a odaklanın, bayatlamış duyguların yarattığı, bıkkın manevralarla dolu içdünyanızı temizleyin.

Nasıl yapacaksınız bilmiyorum, ama yapın lütfen...

Orhan Gencabay'ın dediği gibi, "Sevgili arkadaşlar, bir insanın en büyük zaferi kendisini yenilemesidir."

Böyle mi dedi, tam anlayamadım ama bunun benzeri bir şey diyordur muhtemelen (Radyo Eksen dinliyorum da şu anda, yakalayamadım tam ne dediğini!), Orhan Baba her zaman doğruyu bilir.

Rastalı, piercingli, bol yüzüklü, göbeğine delikler açtırıp, nedenini bilmeyenler, sözüm size ve sizin gibi aşk yaşama debelenmesi yarışı içinde olanlara...

Bari siz yapmayın özgürlük kuşlarım...

Güzel güzel özgürlük yolunda ilerlerken, ne diye yalancıktan tutkalla bağlı izlenimi vermeye çalışıp, sonra da daimi mutsuz oluyorsunuz?

"Life is rock'n roll" diyen siz değil misiniz?

Hayır, ben değilim, nerden bildiniz.