Bilen İnsanın yarını bugünden güzeldir

Bilen insan öğrenmeyi öğrenmiş insandır.

Gelin biz de “öğrenmeyi öğrenelim” öyleyse...

ÖĞRENMEYİ ÖĞRENME

Okullarda her şeyden önce öğrenmeyi öğretmeli öğretmenler.

Öğrenmede şu iyi bilinmeli:

Hem kolay öğrenilebilinir, hem de yeterli tekrar yapılırsa başarı artar.
Kolay ve iyi anlamanın üstünkörülükle ve yüzeysellikle ilgisi yoktur.

Bilgi Çağıve Bilgi Toplumu sloganları bazı eğitimcilere:

Eğitimin amacının; bilgi vermek, bilgi aktarmak ve beyni bilgi deposu yapma şeklinde geliyor.

Bu yanlıştır.

Eğitimde ilk uyarılacak psikolojik hal:

Merak duygusu, ondan sonra gayret, biraz kaygı ve dikkattir.

Eğitim amaçları, ders konuları değişebilir ama öğretmenin rolü hep üç esas olarak kalacaktır:
1-Öğrenilecek konuyu sunmak,
2-Öğrencinin konuyailgisini çekmek, merakını uyandırmak, sevdirmek,
3Desteklemek

Öğrenciye gelince, öğrencinin ülküsü şu olmalıdır:

Geçmişi sevmeli, bugüne güven duymalıve geleceğe dönük ümit ve ülküsünün bir gün gelip gerçekleşeceğine inanabilmeli.

İlk duvarsız okul uygulamasını Sokrates yaptı. Burada devrimci olan husus, dersini veriş tarzıydı:

Tek başına konuşmaz, sual sorardı.

Küçük, küçük sorular öğrencinin bilgisizliğini ortaya çıkarmak için değil, öğrencinin zihnini gıdıklamak içindir.

Programlı öğrenme yöntemi ve ilkeleri:
1- Konu ufak dilimlere bölünmeli, öyle ki tek bir dilimin anlaşılması kolay olsun.
2- Bu adımlar öğrenciye eski sıralarına göre verilmemeli.
3- Her adımdan sonra öğrenci verdiği cevabın doğru olup olmadığını hemen anında öğrenmeli.

4- Öğrenilmeyen yerler "tamamlama" eğitimiyle öğretilerek öğrenci diğer konuya geçmeli.

5- Programlı öğrenmede öğrenci öğrenme hızını kendi ayarlamalı.

Programlı öğrenme; bilgisayar, kapalı devre televizyonu ve video ile desteklenebiliyor.

Kimine göre bilgisayar eğitim eşitsizliği doğuracak dense de; bilgisayarı iyi kullanan eğitim yerlerinde normal eğitim süresinden üç ay tasarruf ediliyor.
Bilgisayar ile eğitimde öğretmenin fonksiyonu yol göstericiliktir.
Eğitimde bilgisayarın yeri muhakkak olmalı fakat sorgulamasız davranılmamalıdır.
Beyingibi, bilgisayardan daha mükemmel olan bir organ acaba tesadüfen mi olmuştur?

Voltaire; ‘Yerde bir saat bulsam ve hayatımda hiç saat görememiş olsam, içini alıp o birbiriyle karmaşık fakat şaşmayan işleyişini seyrettikten sonra, bu kendi kendine olmamıştır, elbette biri yapmıştır demek zorunda kalırım’demiştir.

 Beyinin yapısı üzerine:

 Beyinde 10 milyar ile 100 milyar arasında nöron ve 1 katrilyon irtibat noktası vardır. Beyin huzur halinde çok daha fazla şey öğrenir ve bu huzur halindeyken alfa elektrik akımları çıkarır.
Öğrencilerin, derin gevşemeyle ve bazı yöntemlerle onlara sunulan bilgileri zihinlerine kaydetmede, kavramada, işlemede ve hatırlamada yeteneklerinin fevkalade arttığını görülmüştür.

 Bunun için karmaşık yöntemle gevşemeyi becerebilmek lazımdır.
Karmaşık yöntemle gevşeme üç aşamalıdır:
1- Aktif saplama (Bu talimde gözler bir noktaya saplanır)
2- Göz saplanmasını çözme
3- Göz kapaklarının kontrolü

Çok önemli bilgilerle ilgili olarak:
Çok önemli bilgiler beynin dış zarına (korteks) sevk edilir. Çok kısa hafıza Bio-elektrik akımıyla kaydedildiği, çarçabuk da (20-40 saniyede) kaybolduğu farz olunur.
Orta süre (30-40 dakika) için de kullanılan bilgiler elektrik akımının kimyevi bir işlemi olur.
Uzun süreli bilgiler beynin belirli yerlerinde saklanır.
Çok unutanlarda ‘acetylcholine’ maddesi eksiktir.

Unutmamanın bir kaç pratik yolu:
1- Önce televizyonlarda reklam niteliğinde bir programda da görmüş olabileceğimiz yöntemle başlayalım.
2- Hikâye kurma
3- Şarkı Uydurma

4- İsim ya da surat, hatırlamak için kişileri bir şeylere benzetme
5-Kıyaslama yapma
6-Bilinçli olarak o yaptığınız üzerinde bir kaç dakika durma

Beyin bir gerçeği bir konuyu, şu üçgene iyi oturtabilirse iyi kavramaya başlar:
1-Yazının konusunun anlatım yapısı
2-Düzeni
3-İlişki köprüleri” tam olarak anlaşılabilmeli.

Öğrenmeye dair diğer tavsiyeler:
1-Not alma
2-Bazı bilgilerden kitabın sonuna endeks yapma
3-Bazı kelimelerin altını çizme
4-Özet çıkarma
5-Özetten yararlanarak şema çıkarma
6-Konunun sonuna başına bakmadan göz atma.
7-Yoğun dikkatle okuma
8-Daha çok okuma
9-Temel fikri yakalamaya çalışma
10-Fikirlere yönelik okuma” (Kaynak: Reha Oğuz Türkkan)

Öğrenmede, "bilişsel hazır bulunmuşluk ve duyuşsal karakter" çok önemlidir.

Şöyle diyorum:

Çocuk okulunu ve öğretmenini ve de öğrenmeyi sevecek.

Bu duyuşsal karakter yeterliliğini gösterir.

Bu konuda çocuğun anne babası sorumludur.

Bir de öğrencinin bilgi seviyesinden öğrenmeye başlamak gerekir.

Bu da bilişsel hazır bulunmuşluğu anlatır.

Gerek öğretmen ve gerekse aileler çocuklarında bu oluşumları sağlamalılar.

Lütfen sevgili anne babalar çocuklarınızla doğru ilgilenin ve özellikle okul ‘rehberlik ve danışmanlık’ servisiyle sık temas kurun.

Öğrenmeyi öğrenen insan yaşam boyu öğrenir ve çağa ayak uydurur.

Bu da insan için temel değerdir.

Bugün ülkemizin insan yapısı beni aşırı üzüyor.

Bunun başlıca nedeni insanımızda öğrenme bilgisinin olmayışıdır.

Öğrenen insan bilen insandır.

Bilen insan değişerek güzelleşen insandır.

Bilen insan düne bağlanıp kalmaz yani...

Yarınını bugünden daha güzel yapmanın yollarını arar bulur o!

Ve onun yarını mutlaka bugünden daha güzeldir!

Modern yaşam da işte budur!

Saygı ve sevgilerimle...