Bilgeliğin boyutları ne olabilir sizce..?

Merhabalar,

Sevgili arkadaşlarım ve dostlarım..!

Evet,

" Bilgeliğin " boyutları ne olabilir sizce..?

Özür dilerim, birazcık cehaletime sayınız lütfen bu sorumu..!

Elbetde haklı olarak düşünüp, diyeceksiniz içinizden " Bu da ne biçim soru böyle..? " Bree adam aç interneti veya ansiklopediyi öğren bu sorunun cevabını..!!! Bize neden soruyorsun şeklinde hafızalarınızda bir soru oluşabilir elbetde.

Örneğin sizleri sıkmadan özet olarak bir kaç ifade ve cümle yazacak olursak şayet " Bilgelik " için...

1* Bilgi, hikmet., 2* İlk Çağ felsefesinde kendini tanımanın bilgisi, vukuf., 3* İnsanın dünya ile uyumlu, kendi kendine yeterli ve tam bir bilinçle yaşamasını, tutumunda bilginin belirleyici bir yer tutmasını, eylemlerinin enine boyuna düşünülmüş olmasını öngören yaşam ülküsü., 4* Çağının ve geleceğin gerçekliğini yakalayan, etik açıdan evrensel nitelikleri özümseyen ve çevresine yardım eden, 5* Güzelin anlamını bilen ve bu nedenle her şeyi güzelleştirmeye çalışan, doğruyu ve yanlışı ayırt ederken kişiyi de toplumu da gözönünde bulunduran, 6* Bilginin, sağgörülü ve muhakemeli mantık ile tatbiki., 7*Sonuç olarak erdemin tüm özelliklerini barındıran kişidir. Dolayısıyla bilge insanlarda ortaya çıkandır bilgelik.

v.s.........v.s............v.s..............

Ancak bu bilgiler belkide yetersiz olabilir. Tabii " Bilgelik " ile ilgilenenler için, fakat benim gibi bir vatandaş için ise yeterlidir herhalde..! Zira ben bu işin akademik kariyerini yapmayacağıma göre belkide bu kadarı bile fazla olabilir. Elbetde kendi adıma beyan ediyorum bunu..!

Size talebelik ( öğrencilik ) anılarımdan bir tanesi şu anda aklıma geldi, şayet müsaade ederseniz sizlerle özet olarak paylaşmak isterim doğrusu...

Rahmetli tasarı geometri hocamız merhum, Sn. Prof. Fahri Terzioğlu beyefendiyi bir gün bir arkadaş anfideki dersde kızdırdı.
Sevgili hocamızın tabii canı çok sıkıldı bu tartışmaya ve en sonunda o arkadaşa dönüp, oğlum sen buraya neden geliyorsun o zaman söyle bakayım bana..? deyince, arkadaşda haddini bilmeyerek ve terbiye sınırlarının dışında hocamıza " Ne için geleceğiz hoca..!!! Okumak için, adam olmak için geliyoruz, yoksa senin kahırını çekecek halimde yok hani " der demez, Allah nur içinde yatırsın rahmetlinin tek bir ve son cümlesi " Peki oğlum sen haklısın, haklısında buraya gelip PROFESÖR olmuşsun, fakat ADAM olamamışsın NE YAZAR..? "

Bunu neden yazdım herhalde çok arkadaşımız anlamıştır tahmin ederim...

İrfan, ilim, bilgi ile istediğiniz kadar donanımlı olun..! Evet... fakat...! Vicdan, sevgi, saygı, hürmet yoksa şayet, çok çok özür dileyerek sizden beyan etmek zorundayım müsaadelerinizle...

" ALTI BAĞLAR GAZELİDİR " derler atalarımız..!

" Tek dostlarım sağ olsunlar ben yine yaralarımın üstüne bağ bağlarım der. ... Cânâ Mesîhî'nin gazel-i âb-dârıdır ...

Elbetde " Beş parmağın beşide bir değildir..! " Düşünceler ve fikirler ayrı olacaktır... Beğenmiyebilirsiniz..! Ancak hadi sevgiyide bir köşeye koyalımda, etik olarak herhalde birazcıkda olsa karşı tarafa saygı göstermemiz gerekmez mi..?

İşte bence " Bilgeliğin boyutları " bu olsa gerek..!

Bütün arkadaşlarıma ve dostlarıma sonsuz sevgi, selam ve saygılarımı sunarım efendim..!

NECİP KÖNİ - ADANA / TR

* RESİM * http://img1.blogcu.com/images/k/a/y/kayalik/felsefe02.jpg