Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak
 

Üniversite yıllarındayken bir akşam uyku tutmadı, attım kendimi salonun bir köşesine. Pencereden etrafı seyrederken radyoyu açtım. Radyoda her gece severek takip ettiğim program. Programın sunucusu bir konudan bahsederken şunu belirtti; rahmetli Uğur Mumcu'nun güzel bir sözü var; Bizim insanlarımız bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı sever.

Hakikaten bir söz bir toplumu bu kadar özetleyebilir. Futboldan siyasete ekonomiden sağlığa üzerinde konuşmadığımız yorum yapmadığımız fikir söylemediğimiz konu yok. Meğer, hepimiz birer uzmanız da haberimiz yok.

Adam bir futbol muhabbeti yapıyor, sorsan Real Madrid'in  başına geçecek. O düzeyde futbol bilgisinin olduğunu iddaa ediyor. Yok efendim o topçu o mevkide oynamaz, yok efendim takım 4-4-2 oynamalıymış gibi futbolda teknik analiz yapıyor. Futbol ile teknik olarak yakından uzaktan bilgisi olmadan.

Ekonomidan laf açılır, en kral borsacı adamın yanında halt etmiş. Adam sanırsınız brooker doğmuş, o denli piyasaya hakim. Yok dolar kesin düşecekmiş, yok altın kesin değer kazanacakmış. Tamam anladık fikrini beyan ediyorsun da söylediklerini neye dayanarak söylüyorsun. Ortada dayanak gösterdiğin bir bilgi yok, bol keseden atıyorsun.

Yurdum insanı televizyonda bir haber izler, siyaset ile ilgili. Konu Amerika- Rusya ilişkileri. Bir başlar anlatmaya adamı tanımasan sanırsın Türkiye Washington Büyükelçisi. O kadar okkalı sallıyor, gerisini siz anlayın. Ama dedik ya bilgiye dayanmayan koftiden sözler.

Hayatta en tahammül edemediğim şey, bir konu hakkında bol keseden atılmasıdır. Zaten bir insan bir konu hakkında konuşmaya başlayınca o konu hakkında bilgisi var mı yok mu az çok kendisini belli eder. Eğer bir adam bir konu hakkında konuşmaya başlamış ve susmaya hiç niyeti yoksa anlayın ki onun boş tenekeden bir farkı yok. Ancak ses çıkartır o kadar.

İnsan yaratılış gereği her şeyi bilemez. O yüzden insanın her konuya biliyorum diye yaklaşması kendisini komik duruma düşürür. Bilmiyorum demek ayıp değildir, aksine asıl ayıp olan her konu hakkında bilgisi olduğunu iddia etmektir. Ortalama 6 kişinin yılda bir kitap okuduğu, ülkedeki gazetelerin toplam trajlarının Japonya'daki bir gazetenin trajına yetişemediği bir ülkede ortalıkta bu kadar fikrin dolaşması her konu hakkında yorum yapılması biraz abes değil mi.

Nasıl temeli zayıf olan bir bina çökmeye mahkum ise bilgiye dayanmadan söylenen fikrin de geçerliliği olmaz. Bir fikir söylediğin zaman bir bilgiye dayanması o fikrin sağlam temelleri olması gerekmektedir. Hani derler ya lafla peynir gemisi yürümez diye. Ama kime ne anlatıyorsun, adam bir kere kendini kabullendirmiş filozof olduğuna. Ondan sonra adama sen ne desen boşuna.

Bu yüzden bir ortamda herhangi bir konu hakkında bilgimiz var ise fikrimizi beyan edelim. O konu hakkında herhangi bir bilgimiz yok ise bilmiyorum deyip bilen birisini dinleyelim. Yoksa hakikaten komik duruma düşersiniz de sonradan paçayı düzeltmek için çaba göstermek zorunda kalırsınız. O duruma düştükten sonra vay halinize...

 

Recep CEBİROĞLU

recepcebiroglu@gmail.com

@recepcebiroglu

 
Toplam blog
: 10
: 492
Kayıt tarihi
: 20.09.12
 
 

Mehmet Altan'ın söylediği gibi gündelik olaylara takılmadan yaşamını sürdürebilen entellektüel bi..