Bilgi ve Sevgiyi temel alan Oğlum

Canım oğlum,

Kitaplarını Severek okuduğum Sistem Yayınları kitaplarının arkasında yayınevinin şu sloganı vardır. ” Yayınevimiz  Bilgi ve Sevginin Temel Değerler Olduğu  bir öğrenme ortamı oluşturmak için vardır” Bu sözü çok sever, bu yayınevinin gelişim konulu kitaplarını okuyarak çok faydalanırım. Çünkü inanmaktayım ki bilgi ve sevgi sahibi olan insanlar başkaları hakkında kötü düşünmeden el ele gelişmeye bakarlar. Bilgi ve sevginin egemen olduğu toplumlarda önce bireyler, sonra aileler, en sonra da  o toplum gelişir.

Canım oğlum,

Bilgi ve sevginin temel değerler olduğu toplumların sırtının asla yere gelmeyeceğine inanmaktayım. Bilgi sahibi olan insan cehalet ile boğuşmayacağından insanları sevmenin, onlara yardım edilecekse yardım etmenin, ya da onlardan faydalanılacak bilgi varsa o bilgiden faydalanmanın yollarını ararlar. Bilgisi daha çok olan insan korkusu daha az olan ve özgüven sahibi insandır ve karlı ve zararlı olan şeyleri birbirinden ayırmasını gerçek manada bilirler ve  ona göre davranırlar.

Canım oğlum,

İşte bu yüzden bu değerlere önem veren ve bu değerleri de topluma hakim kılmak için çaba harcayan  yayınevinin kitaplarını okumak, okutmak bana mutluluk verdi her zaman. Gelişimi önemsemek insanları sevmek, bilgiyi severek daha bilgili olmak için çaba harcamak bana huzur vermeye başladı. Bugün bile kitaplarını okuyarak, okutarak gençlere hediye ederek gelişmeye devam etmekteyim.

Canım oğlum,

Bilgi de sevgi de paylaşıldıkça çoğalır. Amacı bilgi ve sevgi olmayan insanlar ise eğlenmek ve insanlar ile alay etmenin yolunu ararlar. Hayatını böyle yaşadıklarını zannederler. Halbuki kendilerini kandırdıklarının, eğlenirken rezil olduklarının bile farkına varamazlar. Çünkü bilgi sahibi insanlar kısa vadede bu saçmalıkları fark edemese de bir gün fark edince bilgi ve sevgiden mahrum insanları terk ederler.

Canım oğlum,

“Bilgi  ve  sevgi paylaşıldıkça çoğalır” dedim. Bilgi ve sevgi dolu insanlar işte bu yüzden  bilgi ve sevgilerini paylaşmak isterler. Bilgi ve sevgilerini paylaşacak insanlar  bulamayınca  hem sinir olurlar hem de  üzülürler. İnsanların çoğu günümüzde bilgi ve  gerçek sevgiden çok maddiyata   ve şehvete baktıklarından  bilgi ve sevgi göstermek isteyenleri kendi gözlerinden görmek isterler.

Canım oğlum,

İnsanın  bilgi ve sevgi dolu olması, bunları paylaşacak insanlar bulamaması  gerçekten zor bir durum. İnsan bilgi ve sevgisini paylaşmak istedikçe karşı taraftan hep kin ve nefret görmesi. Bilgi paylaşmak istedikçe  boş konuşmalara  muhatap olması gerçekten de zor. Cahil alimi ne kadar anlamazsa gerçek sevgiyi bilemeyen insan da  gerçek sevgi ile dolu insanı işte  bu yüzden anlayamaz. Zaten bunun için “aynı dili konuşanlar  değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşır” demiş  bunun farkına varan Mevlana.

Canım oğlum,

Bilgili olmaya insan ailesinde başlar. Evde konuşulan konular, okunan gazeteler çocuğun okulöncesi hayatını şekillendirir. Bir insan çocukken dedikodu duymaya  başlarsa ve anne babası dedikoducu ile o dedikodular  sağlam bilgilere dayanmaz ve genelde dedikodu yapan insanın kininden , hastalıklı kişiliğinden doğar. Bu çocuk ilerde en güzel okullarda okusa  bile anne ve babasından dedikodu dinlemeye devam ederse duydukları dedikoduları tekrar duyarak onları bilinçaltlarında  gerçek gibi algılamaya başlar.

Canım oğlum,

Bu insan öğretmen bile olsa kendi görüşlerini  uygulayamaz. Anne ve babasının dedikodularını duymaya devam eder ve birde bakar ki öğretmen falan olmuş ama  okulda öğrendiklerini değil ailede ve arkadaş çevresinde  duydukları boş dedikodulara inanmaya ve onları yaşamaya başlamış görür kendini.

Sevgili oğlum,

Olaya şöyle örnekle  göstereyim sana diyelim ki, bir insan  çocukluktan beri   amcasını sevmeyen annesinin  amcasını kötüleyen  dedikoduları ile iftiralarını duyarak büyümekte. Aslında amcası  iyi niyetli insandır ve halim selimdir. Dedikodu yapmaz. Ama  dededen kalan mirastan olan hakkını istemekten de geri kalmaz. Anne bu mirastan hakkını istemesi üzerine amcaya kin besler. Baba da bu konuda kılıbık olduğundan  çocuklar annenin dedikodularını duya duya  amcanın kötü insan olduğuna inanmaya başlar. Aslında bilirler ki amca iyi insandır. “ Amcam iyi insan” diyerek  gerçeği ®söyleseler, amcayı ziyaret etseler, Annenin hışmına uğrayacaklardır. Bu  hışma yani sert tepkiye uğramamak için anneye şirin görünmek için amcanın kötü olduğunu ziyaret edilmemesi gerektiğine  inançları artar. Belki onlar anne kadar amcaya kin beslemezler amca hasta olsa ziyarete gitmezler. Amcanın çocukları bilgili olsa da sevemezler. Ama birisi bunu fark edip de sorduğu zaman  “amcayı ve oğlunu sevdiklerini söylerler” Halbuki o çocuklar hakiki manada bilgi İle dolu olsalar anne ve babalarına  rağmen bilgi ve sevgi dolu olan amcayı gerçek manada severek ziyaret eder, bilgili yakınlarının bilgisini almaya bakarlar. Hatta çocuklarının da o bilgiyi alması için amcalarının oğullarını ziyaret ederler. Sevgisini lafta göstermeyerek bunu icraata da dökerler .

Canım oğlum,

Bilgi ve sevgi ile dolu olmak işte insanı anne ve babasından bağımsız insan olduğunun  “anne ve babanın sevdiğini sevmek, onların sevmediği masum olsa  bile sevmemek “ önyargılarını yıkarak hem  saygın çevre edinirler hem de   çocuklarını kendilerinden daha bilgi ve sevgi dolu akrabalarını daha çok seven ve onların bilgi ve sevgisinden faydalanan insanlar olarak yetişmeleri için çaba harcarlar.

Canım oğlum,

Ben bilgi ve sevgi ile dolmaktan bunu anlamaktayım. Kendini haklı çıkarmak için sevmediği  insanları seviyormuş gibi yapan, bilmediği halde biliyormuş gibi yaparak insanları aldattığını zanneden ama kendisini aldatan insanlar kara cahillerdir. Mevki ve makamı ne olursa olsun. Seven insan   bir insanı seviyorsa onun hayatının kolaylaşması için çaba harcar. O’nun hakkını alması için çaba harcar. O’nun hakkını vermek kendi elindeyse hakkını verir. Bunu yaparken tutarlı davranır ve  özü ve sözü bir olur.

Canım oğlum,

Üniversite okumak insana meslek kazandır ve kişilik kazandırmaz. Bize meslek ilk etapta lazım olsa da insana esas lazım olan kişiliğidir ve bence kişilikli insan bilgisi ve sevgisi çok olan ve sevdiği insanın dedikodusunu yapmayan onun hakkını koruyan ve onun gelişimine destek veren insandır.

Canım oğlum,

İşte bu gerçekler ile bilgi ve sevginin egemen değerler olduğu bir insan olmak , sonrasında bilgi ve sevgiyi  aile ortamına taşımak en sonra da  bunu iş yaşamına ve üyesi olacağın sivil toplum kuruluşlarına hakim kılmaya çalış ki insanlık gelişsin.

Canım oğlum,

Bunu yaparken anne ve babanın yanlışlarını bile söylemekten çekinme ve annem ve babam kimi seviyorsa[i]¨doğrudur. Kimi sevmiyorsa onlar kötü diye düşünme  ve benim kendi doğru ve yanlışlarım var diye düşün ve bu hayat tarzı ile anne ve babaya bağlı kalmadan onlardan daha gelişmiş bir kişilik oluşturmaya bak ki önce sen, sonra çocukların en sonra da toplum gelişsin. Toplumun gerisinde kalan gerici toplumun en ilerisinde giden insanlar ise ilerici insanlardır bence. Bir baba olarak senin hep ilerici olmanı isterim işte..

TURAN YALÇIN-TOKAT

--------------------------------------------------------------------------------

[i]