Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bilginizin doğruluğundan ne kadar emin olabilirsiniz?

Bilginizin doğruluğundan ne kadar emin olabilirsiniz?
 

Voltaire (1694-1778)

Bu kişinin herkesin duyduğu ünlü bir sözü vardır.

“Fikirlerinize katılmıyorum ama onları ifade etme hakkınızı sonuna dek savunacağım.”

Ya da,

“Fikirlerinize katılmıyorum ama o fikirleri özgürce ifade edebilmeniz için canımı bile veririm.”
“Fikirlerinize katılmıyorum fakat fikirlerinizi özgürce söyleme özgürlüğünüzü sonuna kadar destekliyorum.”

Ülke sorunlarımız hepimizi düşünür yaptığı için Voltaire adını bu sözden dolayı sık sık duyarız. Ama, bu söz Voltaire’e ait değildir.

Bu kadar yaygın kullanılmasına, bu kadar ünlü birine ait olmasına vs. rağmen, bu söz ona ait değildir.

Bir önemli nokta olarak şunu söyliyim. Hiç şüphe edilmeyecek hususlar içeren bir konu bile bizi tamamen yanıltabilir. E bunda kusurumuz çok büyük değildir, ama bizim için asıl olan kendi düşüncemiz olmalıdır. O nedenle, her şeyden şüphe etmeyi demiyorum da, kendimize ait olana ulaşmak önemli. Ne kadar üretirsek o kadar, en azından gerçektir.

Bu sözün, Voltaire’e ait olmaması, elbette bu sözün nesnel anlamını etkilemez. Ama, eğer bu söz Ona ait olmasaydı, bu kadar ünlü olur muydu? Kim takardı onun nesnelliğini? Olmazdı tabiki. Bu sözün, Voltaire gibi bir adama ait olması, onu bir berkitilmiş mevzi yapar. Siz o mevziinin arkasına bir iç güven ve kurumla geçersiniz, Voltaire gibi bir adamın sözü elinizdedir, o mevziinin arkasından başlarsınız, karşı cephelere ateşe.

Gelelim sözün yanlışlığına..

1906’da Hall isimli bir yazar, Voltaire hakkında bir kitap yazar. O kitapta Helvetius’un bir kitabına ilişkin olarak Voltaire’in düşüncelerini aktarır. Bunu yaparken, tek tırnak içinde, ama alıntı yapmadan Voltaire’in ağzından bu cümleyi yazar:

“I disapprove of what you say, but I will defend to the death your right to say it.”

“Söylediklerinize katılmıyorum, ancak onu söyleme hakkınızı ölümüne savunurum.”

Ama oysaki bu cümle yazarın kendi yorumudur. Yazar daha sonra, bunun kendi yorumu olduğunu söyler ve bu sözü Voltaire’in 1762 yılında yazılmış başka bir kitabındaki şu sözden;

"Think for yourselves and let others enjoy the privilege to do so too.''

“Kendi başınıza (özgürce) düşünün ve başkalarınının da böyle yapmanın zevkini çıkarmasını sağlayın.”

esinlenerek o cümleyi kurduğunu söyler. Bu kişi 1919 yılında ölmüştür. İşin ilginci, bu sözün geçtiği söylendiği kitapta bu ifadeler yoktur.

Bu sözün Voltaire'e ait olduğunu lanse eden başka bir yapıt da, 1963 tarihinde yazılmış başka bir kitaptır. Voltaire’in orada, 1770’de Riche adında birine bir mektup yazdığını, o mektupta 6. satırda, aşağıdaki ifadenin geçtiğini söyler;

``Monsieur l'abbé, I detest what you write, but I would give my life to make it possible for you to continue to write.''

“Monsieur l'abbé, yazdıklarınızdan nefret ediyorum, ancak yazmayı sürdürmenizin mümkün olması için hayatımı verirdim.”

Ama ne yazık ki o mektupta da böyle bir ifadeye rastlanılmaz.

Söz Voltaire'e ait değil, ama var. Konuşma ve ifade özgürlüğünü anlatıyor. Ama bu yönde o kadar çok söz var ki bu sözün arkasındaki psikolojik destekten mahrum artık bilen için. E uzun yıllardır bu yanlışlık düzeltilememiş, taratın interneti çok sayıda kayıt var, daha uzun sürede bu gider böyle; 'bir delinin attığı taşı kırk akıllı çıkaramaz' diye boşuna dememiş adsız Voltaire’ler.

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..