Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '06

 
Kategori
Bilgisayar
 

Bilgisayarınız ve verileriniz ne kadar güvende..!

Bilgisayarınız ve verileriniz ne kadar güvende..!
 

Hatırlarsanız 29/11/2006 tarihinde Chip ve Bilge Adam Eğitim Merkezi' nin organize edeceği bir seminerden bahsetmiştim.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=15454

Konu "Sertifikalı İyi Huylu Hacker Olmak", yani bilgisayarınıza kötü saldırılara karşı korumak için neler yapılabileceğiydi. En iyi yolda öncelikle bu kişilerin hangi yollardan saldırdığını, hangi açıkları kullandığını bilmekti. Semineri sunan kişi Halil Öztürkci kardeşimizdi. Zaten ismi görünce gülümsedim. Kendisi Yıldız Teknik Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olduğum dönemde benim öğrencimdi. Laf aramızda insanın bir öğrencisinden birşeyler öğrenmesi de en az öğretmek kadar zevkliydi. Ağzına sağlık Halil, kendini belirli konularda uzmanlık seviyesine getirmiş senin gibi kardeşlerimize çok ihtiyacımız var. Şimdi gelelim seminerde anlatılanlardan birkaç önemli noktayı sizinle paylaşmaya.

Şu an dünya üzerinde üç tür "hacker" kavramından bahsetmek mümkün. Bunlar:

1-Beyaz şapkalı hacker' lar: Bilgisayar sistemlerini ve interneti çok iyi biliyor ve bu bilgilerini tamamen savunma amacıyla kullanıyorlar.

2-Siyah şapkalı hacker' lar: Sahip oldukları bilgiyi tamamen kendi çıkarları veya egolarını tatmin için kötü amaçlarla kullanıyorlar.

3-Gri şapkalı hacker' lar: "At sahibine göre kişner" sözünden hareketle olsa gerek; kim parayı verirse ona göre iş çıkarıyorlar. İsterseniz saldırırlar, isterseniz korurlar.

Bunlardan hangileri en iyi derseniz, siyh şapkalı olanlar genelde -bir adım öndeler-, çünkü sürekli yeni saldırılar, yeni açıklar peşindeler. Dolayısıyla beyaz şapkalılar ancak yeni bir saldırı türünden sonra devreye girip bunu önlemeye çalışıyorlar.

İnternet üzerinden yapılan bu tür saldırılarda belirli ülkeler ön plana çıkıyor. Hatta ülke bazlı sıralamalar bile yapmak mümkün. Bizim ülkemiz bu tür saldırıların yapıldığı ülkeler sıralamasında -beşinci- sırada. Yalnız bunun anlamı bizim hacker' ların çok çalıştığı değil maalesef. Birilerinin yurtdışındaki bir noktadan bizim bilgisayarlarımızı kullanarak saldırı gerçekleştirdiği. Yani bir hacker dünyanın herhangi bir yerinden sizin bilgisayarınızı ele geçirip -sanki saldırıyı siz yapıyormuşsunuz- gibi başka sistemlere sizin sisteminiz üzerinden saldırabiliyor. Bunun anlamı ülke olarak bilgisayarlamızı pek de iyi koruyamadığımız.

Bu tür bir saldırıya istemeden alet olmanız için çok birşey yapmanıza gerek yok. Sakıncalı içerikleri olan, size bedavaya bir şeyler sunan bir siteye bir defa girmeniz bile yeterli. Arka tarafta çalışan bir program sizi artık bu saldırı ordusunun parçası yapıyor. Sizin haberiniz olmadan bilgisayarınız başka kimselere ait sistemlere ilgili hacker' ın gönderdiği talimatlar doğrulstusunda saldırıyor. En son çökertilmiş bu tür bir saldırı ordusundaki bilgisayar sayısı tam 150.000 civarındaymış. Düşünün elinizdeki bu gücü, her sistemi, her siteyi bu muazzam güçle yerle bir edersiniz. Bilgisayarınızdaki verileriniz çok önemli olmasa bile bu tür bir saldırıya alet olmak hukuki ve ahlaki anlamda son derece rahatsız edici.

Peki bunlardan korunmanın bir yolu yok mu? Aslına bakılırsa kimsenin elinde öyle sihirli bir program yok. Çünkü daha önce dediğim gibi siyah şapkalılar her zaman bir adım önde gidiyor. Sürekli yeni birşeyler keşfedip oralardan vuruyorlar. En basit korunma yolu -belanın- olduğu yerlerden uzak durmak, yani illegal sitelere pek uğramamak. Çamurlu yola girerseniz, illaki üzerinize az veya çok çamur sıçrar, bundan kurtuluş olmaz. Eğer siz de bu tür saldırılar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız BytePlus dergisinin "Tüm detaylarıyla Hack" başlıklı bu ayki sayısını kaçırmayın..!

Hoşcakalın..!

 
Toplam blog
: 410
: 3283
Kayıt tarihi
: 13.04.06
 
 

Bilgisayar, elektronik, internet alanındaki son gelişmeler. Tüketici elektroniğindeki trendler. Otom..