Bilgiyi de gerektiği kadar alacaksın; çünkü herkesin her şeyi bilmesi gerekli değil

Bu konu ile ilgili olarak sık sık yazıyoruz. Çünkü bilme, öğrenme konularında yanlışlarımız devam ediyor. Bir defa kitap okuyan adam profilinin bizim uydurduğumuz saygınlığını bir tarafa bırakalım. Hatta bu kişinin okuduğu kitaba göre, okumanın hayatının ne kadarını aldığına ve daha önemli hangi şeyleri bırakıp kitap okuduğuna göre zamanını boş ve gereksiz şeylerle öldürdüğünü bile söyleyebiliriz.

Ben eminim ki insanlar çoklukla kendilerine ekmek kapısı açtığını/açacağını ve okuyup bir şeyler öğrendikleri zaman hayatı daha kolay yaşayacaklarını düşünerek okumaya yöneliyorlar. Aslında doğru ama alt tarafı bir iş/meslek için 20 yıl okumak gerekiyor mu? Kaldı ki artık bu da yetmiyor.

Burada insanlar kadar hatta önce düzen suçlu. İnsan ömrünün üçte birini mesleğini kazanmak için harcayamaz. Bu nedenle hangi aptal icat etmiş bilmiyorum ama gençlerin 20 yılı bulan tahsil hayatı çok saçma.

Kerim Korkut’un eğitim sistemlerinde de 10 yıllık temel eğitim ve 5 yıllık mesleki eğitim ya da üniversite var ama burada gençler dört duvar arasında kitap faresi değil, yaşayarak hayatı öğreniyorlar. Belki de ellerine hiç kitap almayacaklar. Şimdi ise hayatın öğrencilik diye bir evresi var.

Okumanın hayatın anahtarı olduğu o kadar çok vurgulanıyor ki okumazsak hiçbir şey olamayacağımızı düşünüyoruz. Bu nedenle okumamış, okuyamamış kişiler kendilerinde çok ciddi eksiklik hissediyorlardır.

Okumak (tahsil) fikrimizde, düşüncemizde çok fazla yer alıyor. Gençlerimize okuma konusunda onların kişiliklerini bozacak şekilde baskı yapıyoruz. Bu tahsil hayatı boyunca elimizden gelse çocuğumuzu kitabın içine gömeceğiz.

Zaman Kerim Korkut’u haklı çıkarıyor ve iş meslek bulma anlamında okuma artık fazla işe yaramıyor. Artı Türkiye’de verilen eğitimin kalitesizliği bizzat Çalışma bakanının ağzından doğrulanıyor. Bakan Türkiye’de şu an 294 bin adet yüksek bilgi ve yetenek gerektiren (tabii ki de yüksek maaşlı) boş iş pozisyonu olduğunu TV’de açıkladı. Bu açıklamadan sonra ben Milli eğitim bakanı (artı YÖK başkanı) olsam okulların kapısına kilit vururdum. Senin ülkende 294 bin yüksek uzmanlık/ bilgi/ yetenek gerektiren iş var ama buralara başvuracak yeterlilikte yetişmiş insanın yok. Madem öyle bu gençlerin 15–20 yılını niye ellerinden alıyorsun?

Kerim Korkut eğitim sisteminde bir işi size bizzat yaptırıyorlar, yapamadığın zaman diploma (ya da MES belgesi, çalışma belgesi) alamıyorsun. Belgen olmadan da hiçbir işte çalışamıyorsun.

Türkiye’de milyonlarca işsiz var. Üniversiteli işsiz sayısı milyonu aştı; ama yüksek bilgi gerektiren işlerde de görüldüğü gibi ciddi eleman açığı var. Deli İbrahim’in karılarını okuyarak uzman olunmuyor.

Mesleğinle ilgili değilse bilgi edinme amaçlı okumak zaman kaybı. Zaten okuyarak neyi öğrenebilirsin ki. Kitap okuyarak yüzme öğrenebilir misin mesela. Eğlence amaçlı okumayı (eğer hoşlarına gidiyorsa) teşvik ediyoruz. Roman okuyun, hikâye okuyun, seks kitabı okuyun; sizi eğlendirdiği için yine de daha faydalı.