Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '11

 
Kategori
Bilim
 

Bilim adamı olabilmek üzerine

Bilim adamı olabilmek üzerine
 

Şu sıralar bence gereksiz bir tartışma var. “Bilim adamı, bilim insanı, bilim kadını” acaba hangisini demeli?...Kadın erkek ayrımı mı olur? (Eğer bilim adamı filan dersek...).

Bence artık öyle bir noktada ki bu sıfat, “bilim adamı” derken cinsiyetten çok bir meslek sınıfı kastediliyor. Bilim adamı demek genel bir sıfat artık. Kadın olsun erkek olsun bu ayırım yok bence. İlle de bunun da suyunu çıkarmak durumundayız sanki.
Hele bir de “bilimci” gibi yapay sıfatların arayışında olmak ise çok gereksiz bir çaba. Sıfatlara çok takmış ve sıfatsız yaşayamayan bir toplum olmamız belki de bu konularda bu kadar gereksiz kasmamıza sebep oluyor diye düşünüyorum. Bilim ile ilgili bloglar yazdıkça bir sürü email alıyorum, bilim adamı olmak isteyen öğrencilerden. Bunlardan bazıları lise öğrencisi, bazıları ise artık üniversiteyi bitirmek üzere. Kısacası her eğitim aşamasında ki öğrencilerden emailler alıyorum. Ortak noktalarından biri para kazanır mıyım sorusunun fazlaca olması. Diğeri de ailelerin bilim adamı olma durumuna hatta ihtimaline fazlasıyla burun kıvırarak bakmaları. Eee ekmeğini kazanmak lazım...elbette aileler bu kadar baskı kuracak ve hatta pazarlık yapacak.
Hakikaten öyle mi? Tam bu noktada Ali Nesin’in söylediklerini alıntılıyorum.
Ali Nesin diyor ki “Bir akademisyen ekmek parası kazanmak amacıyla akademisyenliği seçmemiştir. Kendini adadığı, varını yoğunu koyduğu bir dalda çalışmak istediğinden, yani ulvi nedenlerden akademisyen olmuştur. Bunun sonucu olarak ekmek parası kazanması bu basit gerçeği değiştirmez.

Hakikaten de gerçek akademisyenler için durum böyledir.
Zaten bilim adamı sıfatını kullanmak için bu fedakarlığı da göze almak gerekiyor.
Para elbette önemli.
Parasız yaşanmıyor, üzerinde çalıştığımız projeler parasız dönmüyor. Fakat burada çok önemli bir detay var, bilim adamı para kazanmak için çalışmıyor. Uzman olduğu alan ile insanlığa bir şey katabilmek için çalışıyor.
Bu elbette çok ütopik gelebilir. Fakat şahsen gerçekten böyle bilim adamları ile ve bilim adamı diye geçinenler ile de tanıştığımdan ve hatta calıştığımdan aradaki farkı çok iyi görebilenlerdenim. Bu farkı görebilmek konusunda hiç alçak gönüllülük yapmayacağım.
Bizim ülkemizde de, burada ABD’de her türlü adam mevcut. Ama örnek alacaklarımız bu işi hakkıyla yapanlarsa, diğer kötü örnekleri konuşmaya bile gerek yok.

Bilim adamı olabilmeyi isteyen öğrencilerin zaman içinde paranın da zaten çok çalışmakla geleceğini anlamaları en büyük kazançları olacaktır. Yoksa ilk etapta maaş ne kadar abi, ya da para kazanır mıyım? soruları, zaten bilim adamının ilk akla getireceği şeyler olmamalı. İyi işler yapanlar zaten iyi de kazanmaya başlıyor. Hemen olmuyor belki ama sabır etmek gerekiyor. Önceliği para olan insanlar ise bilim adamlığını düşünmemeli. Diğer taraftan da dediğim gibi elbette para çok önemli ama her şey değil. Bu yazi ilk olarak HMB'de yayimlanmistir. http://hayattanmasallardanbiraz.blogspot.com/

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..