Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '07

 
Kategori
Siyaset
 

Bilim adamları bilmez, din bezirganları bilir

Son günlerin konusu olan Sivil Anayasa taslağı; özünde iktidarın hoşuna gitmeyen, Atatürk ilkeleriyle ilgili bazı maddelerin kaldırılmasına ve türbanın serbest bırakılmasına yönelik bir girişimdir.

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan (Anayasayı yapma görevi Parlamentonun işidir. Herkes işine baksın. Yüksek öğrenim hakkı bir kızın giydiklerinden dolayı kısıtlanamaz.) demiş. Gazete Vatan

Mevcut uygulamada hiç kimsenin Yüksek öğrenim hakkını kısıtlama diye bir şey yoktur. Sadece; Yüksek öğrenim yapabilmek için konmuş bir kısım kurallar vardır.

Örneğin: Lise veya muadili bir okulu bitirmek, sınav kazanmak, harç yatırmak, kılık ve kıyafet yasalarına uymak, derslerde başarılı olmak ve başkaları şeklinde…

Bu kurallara uyan herkes yüksek öğrenim yapabilir ve yapmaktadır.

( Ben inançlarım gereği başımı açmam. Türbanla giderim üniversiteye. ) demenin anlamı yoktur.

Kurallara uy. Öğrenimini yap. Seni engelleyen yok. Kurallara uymam türbanla giderim demek: Başka bir amaca yöneliktir.

İnançları gereği başını açmayıp üniversiteye türbanla girmek isteyen bu kızımıza izin verildiği takdirde; ( Ben inançlarım gereği cüppeyle giderim ) veya ( İnançlarım gereği fes giyerim ) veya ( İnançlarım gereği mini etek giyerim ) demenin de yolunu açar.

İnançlar: Kişisel duygulardır. Başını sıkı sıkıya sarıp, saçının bir telini göstermemenin inanç olması kadar; mini etekle dolaşmak da kişiye göre inançtır.

Hiç kimse inançları nedeniyle başkaları tarafından yargılanamaz.

Kişisel duyguların değişmesinin de Allah nazarında günahı yoktur.

Olsaydı dünyamızdaki milyarlarca insanların tamamı ayni Allahın kulları olduğuna göre: bunların değişik inançlara sahip olmalarının da günah olması gerekirdi.

Bu açıdan bakıldığı zaman; inançları nedeniyle türban takanların, konumları itibarıyla türbanlarını çıkarıp başlarını açmalarında hiçbir sakınca ve günah yoktur.

Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Sayın Dış İşleri Bakanı Ali Babacan’ın eşleri türbanlıdır.

Ancak bu kişilerin konumları nedeniyle, eşlerinin türbanlı oluşu: Gerek yurdumuz içinde ve gerekse yurt dışında milyonlarca insanı rahatsız etmekte ve özellikle yurdumuzda; Hükümet, Ordu ve Yüksek Öğretim Kurumları arasında bir kısım sürtüşmelere yol açmaktadır.

Halkımızın büyük bir çoğunluğu da bundan çok büyük bir üzüntü duymaktadır.

Bu makamlara gelmiş olan kişilerin eşleri; başlarından türbanı veya başörtüsünü çıkarttıkları takdirde; bırakalım günaha girmeyi; hükümet ve kurumlar arasındaki sürtüşmeleri ortadan kaldıracağı, milyonlarca insanı huzura kavuşturacağı için; Allah nazarında büyük bir sevap olacaktır.

Kurumlar arasındaki sürtüşmeleri körükleme ve milyonlarca insanı rahatsız etme pahasına, Allah nazarında günah sayılmayan kişisel inançlardan vazgeçmeyip ısrarlı olmak ülkemizi kargaşalığa sürükler ve bunun altında bir amaç olduğu düşüncesi doğurur.

Bu Sayın kişiler ülkemizdeki türban sorununu bitirmek ve memlekete hizmet etmek istiyorlarsa: Halkımıza örnek olmak için; eşlerinin başından türbanı söküp atmalıdır…

Bilim adamları bilmez. Ulema bilir. Parlamento karar verir. Onlar kendi işlerine baksın demek: Ülkemizde başı açık dolaşanları günahkar saymaktan, insanları karanlıklara sürüklemekten ve ülkemizde kargaşa yaratmaktan başka bir şey değildir.

 
Toplam blog
: 104
: 722
Kayıt tarihi
: 11.04.07
 
 

6 Mayıs 1927 Simav doğumlu, İstanbul Yıldız Teknik Okulu’nun ( Bu günkü Yıldız Üniversitesi) son sın..