Bilim ve din

İnanç, insan düşünmeye başladığında var olmuştur. İlk insan inancı ne idi ve nasıl oluştu? Bunun kesin bir yanıtı yok. Varsayımlarla üretilen bir takım yorum ve tahminler var. Zamanla, insan, duygu, düşünce ve isteklerini eline geçirdiği araçlarla, taşlar üstüne, mağara duvarlarına döktükçe, insanoğlunun düşünce ve duyguları bu arada inançları , geriye bıraktıklarından çözümlenmeye başladı.

Savunmasız insan, uzun bir süre korkularıyla baş başa yaşadı. Korkularının en büyüğü belki de vahşi hayvanlardı. Doğal felaketler üstesinden gelemeyeceği korkularıydı. Bu korkuların gerisinde olağan üstü, süper güçler aradılar ve bunlara inanmaya başladılar.

Güneş, ay, yıldız ve gökyüzü her şeyin üstünde, insanın hep ulaşmak istediği ama bir türlü ulaşamadığı kutsal varlıklardı.

Güneş, doğuyor, ısıtıyor, aydınlatıyor, batıyor, yeryüzü kararıyor, toprak soğuyordu. Güneşin yerine bazen ay çıkıyor biraz da o aydınlatıyordu yeryüzünü. Sonra yıldızlar. Yıldızlar parçalanıyordu gökyüzünde ve parlak kocaman ışık saçıyorlardı. Bunlar, insanoğlunun aklının ermediği olaylar ve olgulardı. Kimileri bunlara inanç ve tapınmayla bakıyor, kimileri de ne olup bittiğinin sırrına ulaşmak istiyordu. İkinci grup düşüncesinde olanlar ellerine aldıkları ufak taşlarla toprağın üstüne şekiller çiziyor, parlak yıldızların yerine taşları sıralıyor, aralarına mesafeler ayarlıyor, büyüklük küçüklük oranlaması yaparken düşünüyorlardı. İlk mantıksal düşünce, belki de çizimlerle, resimlerle gelişti. Daha sonra laboratuar ortamına taşınınca bilim ve bilimsel düşünce doğdu .

Bilim her geçen süre içinde yeni şeyler keşfediyor ve deney ortamında bunları kanıtlıyor.

Bilimin din ile alıp veremediği bir konu yok. Bilim ve dinin çalışma alanları ayrı.

“Din, insan davranışı açısından bu dünyada yapılabilecekleri , yapılmasının yasak olduğu davranış ve eylemleri açıklar. Bu konuda örnekler sunar. Bilim, buluş , keşif ve laboratuvar ortamlarında deneylerle ilgilenerek neyin doğru, neyin yanlış olduğunu araştırır. Kısa bir ifade ile, dinin temeli ahlaktır bu anlamda iyiyi, kötüyü öğretir. Bilimin temeli teknolojidir...” Werner Heisenberg, Science and Religion,

4 Nisan 2010 akşamı NTV’de Cern deneyi ile ilgili bir tartışma başladı. Tartışma başlarında konu din ve yaratılış üzerine çekilince,

“Biz buraya teoloji tartışmaya değil, bilim tartışmaya geldik” diyen Prof Cihan Saçlıoğlu canlı yayını terk etti.

Cern’de çalışmış ve dünyanın sayılı fizikçilerinden olan Saçlıoğlu toplantıyı terk edince programın da tadı tuzu kalmadı. Ünlü fizikçinin sözü sık sık kesildi. Olaya sinirlenen fizik profesörü protesto etti. Tartışma boyunca, konunun anlatım dilinden de hiçbir şey anlaşılmadı.

Türk halkının konu üzerine ( Cern Deneyi) bilimsel açıklamalara ihtiyacı var. Umarız, daha düzenli ve dil açısından daha seviyeli ve anlaşılır programlar yapılır . Hüseyin Seyfi